Kadın lanet olası bir ejderha ve hayatımı cehenneme çeviriyor. | Open Subtitles | تلك المرأة إنها كالأفعى اللعينة إنها تحول حياتي إلى جحيم |
Ancak böyle bir grupta olmak çok yüreklendirici, öyle bir grup ki bir çoğunuz hayatlarını hayırseverliğe çeviriyor. | TED | و لكن قلبك يخفق بشدة عندما تكون فى مجموعة كهذه, عندما يحول العديد منكم حياته إلى العمل الخيري |
O birşeyler çeviriyor ve sen de güzel, kara sevdalı bir kukla gibi buna alet oluyorsun. | Open Subtitles | انها تخطط لشئ ما الأن , و انت وقعت بخها جيداً . كأنك دمية ولهانة الي حد ما |
Triad bir iş çeviriyor, sadece henüz ne olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | فشيطان المثلثات يخطط لأمر لا نعرفه حتى الآن |
- Ondan hâlâ kaçıyorum, yine ne çeviriyor? | Open Subtitles | كلاّ ، لازلت أتجنب الحديث معه، لماذا؟ ما الّذي ينوي فعله؟ |
Stonehenge'i bir nükleer reaktöre çeviriyor. | Open Subtitles | إنسياب هذه الموجات بإختصار يحوّل ستونيهينج إلى مفاعل نووي |
Biraz bilimkurguyu anımsatarak Londra'yı bir nevi fantezi bahçesine çeviriyor. | TED | تذكرنا، نوعًا ما، بالخيال العلمي، تحول لندن إلى نوع ما من ملاهي الأحلام. |
Devlerin mızrak dövüşü havayı doğalgaza çeviriyor | Open Subtitles | المبارزة الضخمة تحول الهواء الى غاز طبيعي |
Bastiçe kafatasının içindeki beyni çorbaya çeviriyor. | Open Subtitles | مادة البريون تحول أدمغتهم إلى شوربة داخل رؤوسهم |
İmparator sürekli inşa ediyor. Tuğlayı mermere çeviriyor. | Open Subtitles | الإمبراطور يبنى ويبنى يحول الطوب إلى رخام |
Böceğin zehiri aslında vücut kütlesini kendi DNA'sına çeviriyor. | Open Subtitles | . سم الحشرة يحول كتلة الجسم فى الحقيقة إلى الحامض النووى الخاص به |
Hükümeti, bahislerini oynatabileceği bir bahis alanına çeviriyor. | Open Subtitles | هو يحول الحكومه الي وكيل مراهنات ومع من يقيم رهانه |
Şimdi bana yalan söylüyor, dolap çeviriyor ve seks yapıyor! | Open Subtitles | و الآن هي تكذب و تخطط و تمارس الجنس بشكل منتظم |
Madem bir şeyler çeviriyor neden onunla yüzleşmiyorsun? | Open Subtitles | أنظر, إذا كانت تخطط لشيء, لما لا تواجهها؟ |
CIA ile birlikte başkanın arkasından iş çevirip, en iyi arkadaşımı öldürmek için dolap çeviriyor olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن بأن تكون تعمل مع وكالة الاستخبارات المركزية من وراء الرئيس يمكن بأن يكون بأنك تخطط لقتل صديقتي المقربة |
Lafı çeviriyor ama ben eminim bir şeyler çeviriyor. | Open Subtitles | لقد تظاهر بالشرف ، لكنني أعرف أن ابن الساقطة هذا يخطط لأمر ما لذا خمّنت ، لو لم أستطع الهرب |
Bir polis rozetini çıkaryorsa, bana soracak olursanız gizli işler çeviriyor demektir. | Open Subtitles | عندما يخلع شرطي شارته فمن خبرتي, هذا يعني أنه يخطط لشيء غير صالح |
Pak Jang Gun ne işler çeviriyor bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي ينوي .بارك جانغ غون فعله |
Daha sonra, pergel tüm Depo'yu süpürerek, obje enerjisine çeviriyor ve enerjiyi yeni Depo'ya yönlendirerek transferi tamamlıyor. | Open Subtitles | يحوّل كلّ طاقة المصنوعات اليدوية، توجّه كلّ تلك الطاقة إلى المخزن الجديد. وذلك الذي يكمل النقل. |
Bilmiyorum. Bir çeşit virüs, insanları bu şeylere çeviriyor. Ama neden? | Open Subtitles | لا أعرف، نوعٌ من الفيروسات يقوم بتحويل البشر لهذه الأشياء ، لكن لماذا ؟ |
O iz bilgisayara aktarılıyor ki o da duyabileceğimiz seslere çeviriyor. | Open Subtitles | ثم ترسل الصورة إلى الحاسوب، الذي يترجمها إلى صوت يمكننا سماعه. |
Onu almak için çok cömert tekliflerde bulunmama rağmen geri çeviriyor. | Open Subtitles | .... شريك لك, والذى رفض أن يسلمها ...بالرغم من وجود عده عروض لشرائها |
Su altında karabatakların avlanma güdüleri ortaya çıkıyor ve onları canlı birer balık arama füzesine çeviriyor. | Open Subtitles | تحت الماء، تعمل غريزة الصيد عند الطيور و تحولهم إلى صواربخ لصيد الأسماك |