"çevreler" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيئات
        
    • تحيط
        
    • الأوساط
        
    Ve buradan öğrenip daha ilginç ve ilham verici mimari çevreler yaratabiliriz. TED ونستطيع أن نتعلم من ذلك وخلق بيئات معمارية أكثر إثارة للاهتمام وأكثر إلهاماً
    Işığı tasarlarken karanlığın takdir edilmesi, hayatımız iyileştirecek şekilde çok daha ilginç çevreler yaratmamıza imkan tanır. TED فهي تقدر الظلام عند تصميم الضوئي ، وهي تصنع بيئات أكثر تشويقا تعزز حقا من قيمة حياتنا.
    Kişisel seçimlerimizi destekleyen çevreler ararız. TED نحن نبحث عن بيئات تعزز اختياراتنا الشخصسية
    Orman insanları çevreler ve insanlar ormandan doğarlar. Open Subtitles الغابة تحيط بالبشر وتعطي الغابة الحياة للبشر
    Enerjisi bizi çevreler... ..etrafımızı kaplar. Open Subtitles أنها الطاقة التى تحيط بنا و تربطنا
    Bazı çevreler internet pornosuna kötü gözle bakar ama bunu hak etmez. Open Subtitles الأفلام الجنسية تسبب سمعة سيئة في بعض الأوساط ولكنها ليست مستوجبه
    O yüzden çirkin ve vasat çevreler inşa edersek - ben bunlara karşı duyarsızlaştığımız kanısındayım - bunu yapmaya devam edersek büyük çapta barbarlıktan farkı kalmaz, bu da kabul edilemez bir şey. TED وإذا استمررنا في بناء بيئات دون المتوسط وقبيحة - وأعتقد أننا أصبحنا فاقدين للحس تجاه ذلك - إذا استمرينا في ذلك، إنها شيء مثل تخريب واسع النطاق، وهو أمر غير مقبول على الإطلاق.
    Ve bir şekilde kendimizi şu fikri yeniden düşünürken bulduk: hücreler, organizmalar, çevreler, çünkü şimdi, kemik kök hücreleri hakkında düşünüyoruz, artirite hücresel hastalık olarak bakıyoruz. TED و بطرق ما علقنا أنفسنا بهذه الفكرة: خلايا، أعضاء، بيئات. لأننا بدانا الآن بالتفكير حول الخلايا الجذعية، كنا نفكر بالتهاب المفاصل من الناحية المرضية الخلوية.
    Hepimiz sçok yüksek oranda bir zamanı tamamen kontrollü çevreler olan binalarda geçiriyoruz. Mesela şu bina -- bu gibi çevrelerde filtreleme, ısıtma ve serinletme için kullanılan mekanik havalandırma sistemleri bulunmaktadır. TED نقضي مددا زمنية استثنائية في مباني هي عبارة عن بيئات تحت رقابة شديدة، مثل هذا المبنى هنا -- مباني تتوفر على أنظمة تهوية ميكانيكية تشمل التصفية، التسخين وتكييف الهواء.
    Diğerinde ise baskın çıkan, herkesin şehre taşınmadığı senaryo, kompakt gelişme, tramvaylı banliyöler ve yürüyüş yapılan mahalleler olarak düşündüğümüz yavaş yükselen ama entegre karışık kullanımlı çevreler. TED الأمر الثاني فكرته الأساسية، ليس في انتقال الجميع إلى المدينة ولكن مجرد تنمية مدمجة، وهو ما اعتدنا أن نراه بالأحياء التي يكثر فيها الترام أحياء يمكن المشي فيها، بيئات سكنية وتجارية مندمجة ومنخفضة الارتفاع.
    O bizi çevreler. Open Subtitles إنها تحيط بنا ..
    Peki o, belirli çevreler tarafından "Baba" olarak bilinen lakabı kullanır mıydı? Open Subtitles هل كان معروفاً بلقب مستعار وسط بعض الأوساط باسم " الأب الروحى " ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more