Fakat hepsi çevrelerinde sinek gibi dolanıpduran dört yeşil küreyi tarif ettiler. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً وَصفوا أربع كراتَ خضراءَ معلقه خارج الجاذبيه تَرْنُّ حولهم كالحشراتِ |
Yapılan yeni araştırmalara göre, komaya giren insanlar çevrelerinde yaşananın farkında oluyorlarmış. | Open Subtitles | هناك دراسات حدثية تُظهر، أن الأشخاص الواقعون في غيبوبة يدركون ما حولهم |
çevrelerinde olan ve ailelerinin karşılayabildiği sağlıksız ve az kalorili şeylerle kendilerini doyuruyorlar. | TED | لذلك، فهم يملأون بطونهم بأغذية غير صحية وسعرات غذائية رخيصة والتي تحيطُ حولهم في مجتمعاتهم ولا تستطيع عائلاتهم تحمله. |
Baskın çift merkeze inşa ediyor ve diğer ast düzeydekiler de çevrelerinde çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبني الزوج المسيطر عشه في الوسط تماما وتعمل الحيوانات التابعة الأخرى حولهم |
Ben öldükten sonra, Delhi'deki siyaset çevrelerinde bir toplantı olacak. | Open Subtitles | بعد أن أموت، وسوف يطلق لقاء .. .. في الأوساط السياسية دلهي. |
böylece insanlar çevrelerinde hem maddi hem de bireysel paya sahip olacaklar. | TED | ثم الذين لديهم نصيب مالي وشخصي في بيئتهم |
, Bilinçli, uyanık çevrelerinde ne olup bittiğini biliyorum. | Open Subtitles | انهم صاحون بشكل جيد وواعون لما يحصل حولهم |
İhtiyaç duydukları şey, çevrelerinde ki dünyada başarılı olmaları gerektiği. | Open Subtitles | ما يحتاجوه هو الاندماج هم بحاجة للتواصل مع العالم الذي حولهم |
ve bu haklarını, sadece çevrelerinde gördükleri durumları veya gelişmesi gerektiğini düşündükleri şeyleri savunmak için değil; hayatlarını etkileyen şeylerin çözümünün bir parçası olmak için de kullanıyorlar. | TED | والآنة هم يستخدمون ذلك الصوت ليس فقط لتبنّي الموقف الذي يرونه حولهم أو ما يعرفون أنه بحاجة لتحسين لكن أيضاً ليكونوا جزءاً من الحل للأمور والذي فعلياً يشكّل ويؤثر على حياتهم |
Ama erkekler genelde, dünyanin kendi çevrelerinde döndügünü düsünürler. | Open Subtitles | لكن الرجال يعتقدون أن العالم يدور حولهم |
Olası görgü tanıkları çevrelerinde olup bitenden ziyade kendi işlerine dalmış olurlar. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} المارة أكثر تركيزاً على شؤونهم الشخصية {\cH318BCB\3cH2A2AAB} مما يجري حولهم |
çevrelerinde sanki bir parıltı vardı | Open Subtitles | لديهم نوع من الضياء حولهم |
çevrelerinde sanki bir parıltı vardı | Open Subtitles | لديهم نوع من الضياء حولهم |
çevrelerinde olmak zor geldi. | Open Subtitles | من الصعوبة أن أتواجد حولهم |
çevrelerinde olup biten her şeye gözlerini tamamen kapatmış durumdalar. | Open Subtitles | {\pos(190,240)} -ولا يعوا لما يحدث حولهم حقًا |
Hiç bir zaman çevrelerinde olana dikkat etmezler. | Open Subtitles | لا ينتبهون لاي شيء من حولهم |
Bay Ajay, siyaset çevrelerinde birçok dedikodu var. | Open Subtitles | السيد أجاي، وهناك شائعات في الأوساط السياسية أن .. |
Hastalar kendi çevrelerinde pasif katılımcılar olmak yerine olayın başına geçiyorlar. | Open Subtitles | ـ علاج بالدرجة الأولى ـ يصير المرضى عملاء في بيئتهم ـ بدل من كونهم مجرد مشاركين سلبيين |