"çiçek virüsü" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجدري
        
    Çiçek virüsü örnekleri bulduk ama hepsini değil. Open Subtitles لقد وجدنا عينات لفيروس داء الجدري لكن ليس كلّها.
    Aynı İngilizlerin Amerika Yerlilerine Çiçek virüsü bulaştırılmış battaniyeleri verişi gibi. Open Subtitles هذه هي طريقتها لإنتشار المرض. مثل تقديم البريطانيين بطانيات ملوثة بداء الجدري للهنود الحمر.
    Çiçek virüsü genellikle hasta kişiyle bire bir temas halinde bulaşır. Open Subtitles الجدري عموماً ينتقل عبرَ الإتصال الوجهي معَ شخصٍ مريضٍ
    Çiçek virüsü küçük bir şey değildi, bir çok insan öldürdü. Open Subtitles الجدري لم يكن صغيرًا لقد قتل الكثير من الناس
    Aradığımız şey Çiçek virüsü. Open Subtitles إذا ما نبحث عنه هو فايروس الجدري
    Çiçek virüsü tuğla şeklinde demiştin. Open Subtitles قلت بأن فيروس الجدري قرميدي الشكل
    Çiçek virüsü hava yoluyla aktarılabilir. Open Subtitles يمكن نقل عدوى الجدري عن طريق الهواء
    Formülde belirtilen Çiçek virüsü DNA'sı ile carnot RNA'sını çıkarmalısınız... Open Subtitles عليك استخراج جينات فيروس الجدري وجذر فيروس " كارنوت " المحدد في التركيبة
    Çiçek virüsü bulduk ama hepsini değil. Open Subtitles - وجدنا - عينات فيروس الجدري لكن ليسَ كلهم
    Comescu'dan aldığınız tüpler, Çiçek virüsü içermiyor. Open Subtitles القارورات التي إسترجعتموها من (كاميسكو) لم تكن تحتوي على داء الجدري.
    Yani Max'in Çiçek virüsü teorisi hala geçerli. Open Subtitles مما يعني أن نظرية حقن الجدري الخاصة بـ(ماكس) لاتزال ثابتة
    Tahmin edeyim Çiçek virüsü alıyormuş. Open Subtitles دعني احزر : إنهُ يشتري الجدري
    Comescu'dan aldığınız tüpler, Çiçek virüsü içermiyor. Open Subtitles (الحقن التي إستعدتها من (كوميسكو لم تحتوي الجدري
    Himalayalardaki bir manastırda yaşamış, bilge bir öğretmenden eğitim almıştım. Öğretmenim beni bir gün manastırdan kovmuş, bunun da benim kaderim olduğunu söylemişti, Yoda’ya benziyordu. Bana “Kaderinde Dünya Sağlık Örgütü ile çalışmak ve çiçek hastalığını ortadan kaldırmak var.” dediğinde daha ortada Çiçek virüsü programı bile yoktu. TED وكنت أعيش في دير الواقعة على جبال هيمالايا، ودرست مع معلم حكيم جداً، الذي بدأ لي من الدير يوم واحد وقال لي أن مصير بلدي- شعرت مثل يودا-هو مصيرك الخاص عليك الذهاب إلى العمل لمنظمة الصحة العالمية وللمساعدة في القضاء على الجدري، في وقت كان لا يوجد أي برنامج الجدري.
    Onlara da Çiçek virüsü verilmiş. Open Subtitles (و (سكولي لقد أعطاهم الجدري ايضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more