"çiçeklere" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزهور
        
    • الأزهار
        
    • الورود
        
    • للزهور
        
    • الزهرة
        
    • بالزهور
        
    • زهور
        
    • للأزهار
        
    • الازهار
        
    • على أزهار
        
    Sonunda bu Bengal sarisi ve bu çiçeklere karar verdim. Open Subtitles في النهاية تخذت قرار بشأن الساري البنغالية.. .. وهذه الزهور.
    İlkbahardan sonbahara, tüm bir büyüme mevsimi süresince açacak mükemmel çeşitlilikte çiçeklere ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة لتنوع طبيعي جميل من الزهور التي تزهر خلال فصل النمو بالكامل، من الربيع حتى الخريف.
    Ve bu küçük korsan böcekleri salarsak, iyi olanları, örneğin, tatlı biber bölümüne, çiçeklere giderler. TED وإذا نحن نشرنا تلك الحشرات الدقيقة القراصنة، الجيد منها، على سبيل المثال ، في مؤامرة الفلفل الحلو، يذهبون الى الزهور.
    Ve bu deneyde mavi çiçeklere giderlerse ödül alıyorlar. TED وفي هذه التجربة تحصل النحلات على جائزتها إن ذهبت إلى الأزهار الزرقاء
    Hanımefendi, beyefendi, rica etsem bakışlarınızı bu güzel çiçeklere sabitler misiniz? Open Subtitles الآن, سيدتي أرجو منك تركيز بصرك هنا فوق هذه الورود الجميلة
    En son, ana yoldaki çiçeklere zarar verildi. Open Subtitles و بلغ أوجه في تغيير شخص للزهور ,المعروضة على الطريق السريع
    Bal yapmak için, genç arı genç çiçeklere gitmelidir. Open Subtitles النحلة تأخذ الرحيق من الزهرة اليانعة وليس من ثمرة جافة
    çiçeklere karşı zaafım var. O da fena yapmıyor. Open Subtitles إن لدى ضعف معين تجاه الزهور إنه لم يتناولها بصورة سيئة جداً
    Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. Open Subtitles المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور
    Köpeğin kazdığı yer. Şu çiçeklere bir bakın. Open Subtitles المكان الذى كان الكلب يحفر فية إنظرى إلى تلك الزهور
    O uykuda. Şu çiçeklere bak. Open Subtitles إنها نائمة انظر إلى كل الزهور التي لديها
    çiçeklere gelince: Gwenle olanlar için üzgünüm. Open Subtitles بخصوص الزهور, لقد أفسدت الأمور بينك وبين جوين
    Her yer çiçeklerle doluydu. Gangsterler çiçeklere düşkün oluyordu. Open Subtitles كان هناك زهورا في كل مكان رجال العصابات لديهم اعتقاد في الزهور
    Bilmeden de olsa, polenleri başka çiçeklere yayacak, ve bitkinin üremesini hızlandıracak. Open Subtitles ومن دون قصد , سينشره لغيرها من الأزهار مسرعا عملية إعادة الإنتاج للنبات
    çiçeklere koku verdi, onları sanat eseri gibi yarattı. Open Subtitles لطفاء وأذكياء لذلك أعطانا عطر الأزهار، وجعل الأزهار مثل التحف الفنية
    Erkekler çiçeklere, kokularını sevdiklerinden para harcamazlar. Open Subtitles الرجال يصرفون النقود على الأزهار فقط للإستمتاع برئحتها
    Kelebekler, kanatlarında taşıdıkları umutla çiçeklere doğru süzülürler. Open Subtitles الفراشات تطير بين الورود بأجنحتها عديدة الألوان
    çiçeklere bakmalısın. Üçe kadar say. Birlikte sayalım hadi. Open Subtitles انظري للزهور فحسب كما ينبغي عدّي لثلاثة، هيّا لنعد معًا
    İlk defa olarak, çiçeklere bak. Open Subtitles للمرّة الأولى, إنظر إلى الزهرة
    çiçeklere ilgi duyar. Bahçende gezebileceğini söyledim. Open Subtitles انه مهتم بالزهور قلت له يمكنه التجول في حديقتك
    Hey, ölü çiçeklere su vermenin yararı olmaz. Open Subtitles لا فائدة ترجى من اسقاء زهور ذابلة
    çiçeklere uyguladığın şiddet başka hikâye anlatıyor ama. Open Subtitles معاملتكِ للأزهار تروي قصّةً مختلفة.
    Her ne kadar erkek olsamda çiçeklere karşı ilgim vardır benim. Open Subtitles تعلم باني فتي . لكن لدي الكثير من الاهتمام حول الازهار
    Kelebekler, kanatlarında taşıdıkları umutla çiçeklere doğru süzülürler. Open Subtitles الفراشات تطير بين الورود بأجنحتها متعددة الألوان " يتغذون على أزهار الربيع "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more