Ben atlarla konuşan annesiyle, her yerden uzakta bir çiftlikte yaşayan tek çocuğum. | Open Subtitles | أنا طفلة وحيدة تعيش في مزرعة خيول في العراء مع أم تهمس للخيول |
Rutherford, Yeni Zelanda'nın uzak bir bölgesindendi ve bir çiftlikte büyümüştü. | Open Subtitles | كان رذرفورد من منطقة نائية في نيوزيلاندا و نشأ في مزرعة |
Kırsal bir alanda, birçok hayvanla birlikte bir çiftlikte yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | عاشتا معًا في مزرعة في الريف مع وجود حيوانات كثيرة. |
Bir çiftlikte yaşamayı o kadar isterdim ki, kedimi sağmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | جعلني أرغب بشدّة في العيش بمزرعة حتّى أنّي حاولتُ حلب قطّتي. |
Müritleri çoğunlukla aptal öğrenciler genelde çiftlikte ayak işleri yapan bir çift oluyor. | Open Subtitles | معظم من يتبعه طلاب جامعات أغبياء، في الواقع، هناك البعض مهم بالمزرعة لمهمات |
- Çok fazla böcek oluyor. - çiftlikte mi yaşıyordun? | Open Subtitles | ـ الكثير جداً من البق ـ أنّكِ تعيش في مزرعة |
Avusturya'da bir çiftlikte, sefalet içerisinde ve iyi bir eğitim alamayarak büyüdü. | TED | لقد ترعرعت في مزرعة في النمسا، فقيرة جداً، لم تحصل على الكثير من التعليم. |
Bir çiftlikte doğdum. Yarısından fazlası hâlâ yağmur ormanı olan bir çiftlik | TED | ولدت في مزرعة مزرعة التي كانت أكثر 50 بالمئة منها غابات مطرية ولا تزال. |
Küçük bir çiftlikte harika kahve yapıyorlardı, bunun için adil ticaret fiyatlarından fazla kazanıyorlardı. | TED | إنها مزرعة صغيرة، ولكنها تنتج أطيب بنّ. وتباع بسعر يفوق الأسعار السائدة. |
Çocukluğunda bir çiftlikte yaşamayı hayal edermiş, bu yüzden kendine çiftlik hayvanları verildiğinde onları hevesle kabul ediyor. | TED | ترعرعت وهي تتمنى أن تعيش في مزرعة لذا عما أتيح لها تبني حيوانات المزارع المحلية، أحضرتهم لدارها بكل حماسة. |
17 yaşındayken, Kuzey Karolina'da bir çiftlikte doğup büyüdüm. | TED | عندما كنت في السابعة عشر من العمر نشأت في مزرعة بولاية كارولينا الشمالية |
Bir kadın, bir çiftlikte tek başına çalışamaz. Bu iyi değildir, biliyor musunuz? | Open Subtitles | المرأة لا تستطيع تشغيـل مزرعة لوحدهـا هذا ليس جيّداً، كما تعرف؟ |
Bir çiftlikte yaşayıp, esrar içip, rock dinleyeceğim. | Open Subtitles | سأعيش في مزرعة وأدخّن الممنوعات وأستمتع إلى موسيقى الروك |
Ve de çok kısa. Münih yakınlarında bir çiftlikte yaşıyor. | Open Subtitles | و لاٍيجاز ذلك ، اٍنها تعيش في مزرعة بالقرب من ميونيخ |
Aslında, ben çiftlikte büyüdüm, bi defasında kedi bile sağdım. | Open Subtitles | في الحقيقة , لقد ترعرعت في مزرعة وحلبت في أحدا المرات قطة |
Üç lRA elemanını bir çiftlikte ölü bulduk. | Open Subtitles | وجدوا 3 قتلة من الجيش الجمهوري الإيرلندي في مزرعة قتلهم أشخاص آخرون |
Yanda bir çiftlikte yaşıyor. Eski bir bahçıvan. | Open Subtitles | يعتاش بمزرعة في مكان قريب كان بستاني سابق |
Oraya bayılırdın. Bir dolu odası var. çiftlikte yardıma ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يا رجل سيعجبكّ الوضعُ هناك الكثير من الغرف، يحتاجون مساعدة بالمزرعة |
Başka bir çiftlikte de kolaylıkla bıldırcın avlayabilirim. | Open Subtitles | يمككنى ببساطه ان اصطاد فى اى مزرعه كما اصطاد هنا |
Bir şey olur da ayrılırsak nehir kıyısındaki eski çiftlikte buluşuruz. | Open Subtitles | لو انفصلنا , قابلنى عند المزرعه القديمه اعلى النهر |
Neyse, çiftlikte işleri yürüten en başlı adam gizli görevler hakkında bilmem gereken her şeyi bana öğretti. | Open Subtitles | والآن, أقدمُ شخصٍ في مزرعتنا قد قام بتعليمي كل شئٍ إحتجتُ لتعلمه فيما يتعلقُ بعمليات التخفي الدقيقة |
İster bir ons, ister bir hektar olsun, eğer bir çiftlikte hintkeneviri yetiştiriliyorsa... bu çiftliğe el konulabilir... ve satılabilir. | Open Subtitles | تزرع ماريجواناً في مزرعتك سواء كان أونس أو هكتار تلك المزرعة يمكن أن يستولى عليها وتلك المزرعة يمكن أن تباع |
Aşağı Cranford'a bir çiftlikte oturan Graves adında bir muhafızımız var. | Open Subtitles | لدينا شرطي ,إسمه غريفز مزرعته في شمال كرانفورد |
çiftlikte çalışmasının sonucu vücudu oldukça kaslı ve şekilli durumda. | Open Subtitles | ومع كل هذا العمل في المزرعة اصبحت ملعون بشكل جيد |
Geceyi burada geçiririz. Yarın öğleden sonra da çiftlikte oluruz. | Open Subtitles | حسنًا، سنبقى هنا الليلة و سنعود للمزرعة عند ظهيرة الغد |
"çiftlikte kışlar sert geçerdi." İşte onları ısıtacak bir şey. | Open Subtitles | "فصول الشتاء كَانتْ قاسية على المزرعةِ." حَسناً، هنا شيءُ لتَسْخينهم! |
Jeremy, biliyorsun, sen o... 500 metrekare alanlık çiftlikte... bildiğin gibi, kitapların içinde büyüdün. | Open Subtitles | إن حياتك مقتصرة على المنزل الريفى و12 فدان من الأرض |
çiftlikte işçi olarak mı çalışacaksın? | Open Subtitles | هل ستعملين في العزبة بالأجره؟ |
Hayır, tamamen güvenli olduğundan emin olmak için her gece çiftlikte yürümeyi severim. | Open Subtitles | لا ، أحب المشي حول المزرعة كل ليلة لأتأكد من سلامة كل شيء |