"çin'e" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى الصين
        
    • الى الصين
        
    • للصين
        
    • على الصين
        
    • في الصين
        
    • للصينيين
        
    • فى الصين
        
    • مع الصين
        
    • من الصين
        
    • إلي الصين
        
    • الي الصين
        
    • سلالة تشينغ
        
    Tamam.Bak ne diyorum, bir haftalığına iş görüşmesi içn Çin'e gidiyorum. Open Subtitles حسنا. أنا سأخبرك بشيء, أنا سأذهب إلى الصين لأسبوع بخصوص العمل
    Ne yani, Çin'e gidip herkesi bisiklete binmeleri için ikna mı etmem gerekiyor? Open Subtitles ماذا أيفترض بي أن أذهب إلى الصين و أقنع الجميع بركوب الدراجات ؟
    Asya'daki tek büyük işletme, iş hayatına Çin'e afyon kaçakçılığı yaparak başladı. Open Subtitles أكبر عمل فردي في آسيا بدأ عن طريق تهريب الأفيون إلى الصين.
    Artık Çin'e benimle birlikte bir banco almam gerektiğini biliyordum. TED علمت انه يجب ان اخذ الة البانجو معي الى الصين
    Sen Carson City'ye gidene kadar,Şu gömülü halimle bile senden önce Çin'e giderim. Open Subtitles أنا أستطيع أن احفر الى الصين قبل أن تصل أنت الى مدينة كارسون
    Bazı parlamento üyeleri Çin'e gitmelerinden önce heyetle birlikte olmak istemiş. Open Subtitles أحد أعضاء الكونغرس أراد أن يقابل الوفد قبل أن يذهبوا للصين
    Çin'e bakın oldukça hızlı düşüyorlar. TED انظروا إلى الصين. إنها تنخفض بشكل سريع إلى حد ما.
    Ve işin garip tarafı Çin'e gitmek için bir bilet aldım ve Kuzey Kore sınırına doğru yol aldım. TED لذا، من سخرية القدر، عدتعلى الطائرة إلى الصين وإتجهت إلى الحدود الكورية الشمالية
    Aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi, ve ablam bana onun Çin'e para kazanmaya gittiğini, ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi. TED وفي نفس السنة، غابت أمي يوماً عندها قالت أختي لي أنها ستذهب إلى الصين لجني المال، و أنها قريباً ستعود بالمال و الطعام
    Ablamın dönüşünü üç yıl bekledikten sonra Çin'e gidip onu aramaya karar verdim. TED بعد ثلاث سنوات من انتظار عودة أختي قررت الذهاب إلى الصين للبحث عنها بنفسي
    1973'te Çin'e ilk gezimi yaptım. TED في عام 1973، قمت برحلتي الأولى إلى الصين
    Binayı Çin oranlarında 3 defa ölçekledik, ve Çin'e gittik. TED وقمنا بإعادة القياسات ثلاث مرات لتتناسب و النسب الصينية ومن ثم ذهبنا إلى الصين
    Ve saat 11:00'den 13:00'e dek Deniz Kızını Çin'e gönderip göndermemek konusunda münazara ettiler. TED ومن الحادية عشرة الى الواحدة كانوا يتناقشون حول ارسال الحورية من عدمه إلى الصين
    Bu Mao Tse-tung. Çin’e sağlık getirdi. TED .1960 هذا ماوتسي تونج الذي جلب الصحة إلى الصين.
    Fong birlikteliğimizden çok memnun kalmış ama şimdi Çin'e geri dönecek. Open Subtitles فونك يقول انه يتمتع بشركتنا لكنه سوف يعود الى الصين الآن
    O mekan, Çin'e araba satabilmemiz hususunda bize çok yardımcı oldu. Open Subtitles عليهم أن يجربوا بيعه الى الصين. يمكنهم تحقيق الكثير من المال.
    ...birkaç yıl önce bileşeni Çin’e... ...taşımaya karar verdi. Çünkü Çin, dünyanın en büyük domuz tedarikçisidr. TED المصنع الامريكي الرئيس لهذا العنصر الفعال قرر منذ بضعة سنوات أن ينتقل الى الصين لان الصين اكبر مزود للخنازير في العالم
    Çin'e yolladığınız bu piyonların sizin için değerli olduğunu biliyoruz. Open Subtitles هؤلاء البيادق التي ارسلتموها للصين نعلم انهم مهمين بالنسبة لكم
    Hal böyleyken, kanaatimce, ben CEO’ların işlerini yapmak için taşeron kullanan, makineleştiren veya Çin’e ihraç eden bir şirket duymadım. TED وحتى الآن، على حد علمي لم أر شركة أبدًا تعهد بوظائف المديرين التنفيذيين، للصين بشكل آلي.
    Herkes cevabın Hindistan ya da Çin'e gönderilmesi olarak düşündü. TED ارسال تلك الأشياء للصين أو الهند كان تفكير الجميع
    Karanlıktan yararlanıp gizli botu İngiliz filosuna yakın bir yere getirip füzeyi Çin'e atacak. Open Subtitles سيضع القارب الذى لا كشفه الردار قرب الاسطول البريطانى و يقذف الصاروخ على الصين
    Binlerce milyon tanesi için çalışma yapmaya veya enjekte edilerek kaplanması için Çin'e göndermeye gerek yok. TED لاحاجة لتصنيع الاف المليونات أو إرسال ذلك المنتج ليذوب ويتم صبه في الصين
    Ben bölgesini Çin'e satmış bir Kongre Üyesi olarak hatırlanmak istemiyorum. Open Subtitles لن أكون نائب الكونجرس الذي باع دائرته الإنتخابية للصينيين.
    Araştırmaları için 6 aylığına Çin'e gitti. Open Subtitles وهو الان فى الصين فى بحث سيدوم لسته شهور
    Yani dinamik bakış açısı hem Çin'e hem de Hindistan'a gidişat yönü açısından uyuyor. TED وهنا تتوافق النظرية الديناميكية مع الصين والهند كلتيهما فيما يتعلق بهذا الأمر.
    Burası bütün yıl kardan arınmış olmasıyla Çin'e girip çıkmanın en garanti yoludur. Open Subtitles الطريق الوحيد للدخول او الخروج من الصين وهو مضمون خلوه من لثلج على مدار السنة.
    Nagasaki, Japonya'nın Çin'e giriş kapısı Şanghay'dan sadece 800 km uzakta. Open Subtitles نجازاكي البوابة اليابانية إلي الصين... علي بعد 500 ميل من شنغهاي...
    Çin'e bak, Rusya'ya bak, İran'a bak, diğer başka yerlere de bak gecenin bir yarısı insanları evlerinden sürükleyip iftira suçlamalarla hapse tıkıyorlar. Open Subtitles انظر الي الصين وروسيا انظر الي ايران وتلك الاماكن .. حيث لا نري عندما يجرون الناس من
    Çin'e giden prensesin kafilesi bu gece buradan geçecek. Open Subtitles اليوم ، الأميرة التي ستتزوج أمير سلالة تشينغ ستمضي من هنا هل تعرفون هذا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more