"çipler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرقاقات
        
    • رقاقات
        
    • الرقائق
        
    • فيشات
        
    • الشرائح
        
    O çipler ve onlardan yayılan elektronlar, bu videoyu izlediğiniz bilgisayarı çalıştırıyor. TED تقوم هذه الرقاقات والإلكترونات المنتشرة بها بإمداد الكمبيوتر الذي تستخدمه الآن لمشاهدة هذا الفيديو بالطاقة.
    Bu elektrikten ışığa dönüşebilen çipler, veri merkezlerindeki elektrik kablolarının enerji etkin fiberlere dönüşmesini sağlar. TED هذه الرقاقات تسمح للكابلات الكهريائية المضيعة للطاقة في مراكز البيانات بأن تُستبدل بألياف موفرة للطاقة.
    Fotonik çipler açık kablosuz bant genişliği sınırında da yardımcı olabilir. TED تساعد الرقاقات الضوئية أيضاً في كسر قيود نطاق التردد اللاسلكي.
    - Beni haklı çıkarttığın için sağol. - çipler nerede? Open Subtitles ـ شكراً على إثباتك وجهة نظري ـ أين رقاقات التوجيه؟
    Elde etmesi çok zor olan çipler bunlar hükümetin geliştirdiği mikroçipler. Open Subtitles ليست رقاقات كمبيوتر فحسب إنها من الصعب إيجادها ، صممتها الحكومة بتقنية عالية
    bu Moore yasasının sonu olacak ama işlem yapmanın üstel gelişmesinin sonu olmayacak çünkü çipler düzdür. TED هذا سوف يكون نهاية قانون مور، ولكن ليس نهاية ، النمو الأسي للحوسبة، لأن الرقائق مسطحة.
    Ahlak masası ile çalışırken Poker kulüpleri polisleri ayıklamak ve bağlılıklarını ödüllendirmek için sürekli müşterilerine kişisel çipler verirdi. Open Subtitles عندما عملت في شرطة الاداب,نوادي القمار تعطي فيشات شخصية للزبائن الدائمين لتكافئ المخلصين و تتخلص من الشرطة
    Son yıllara kadar, tüm mikro çipler nükleer bir patlamanın yoğun manyetik darbesinden hasar görmeye açıktılar. Open Subtitles حتى مؤخراَ،كل الرقاقات كانت معرضة للخطر من النبض المغناطيسي الحاد للإنفجار النووي
    Bizler bytler ve çipler diye anılırız. Open Subtitles نحن البايتاتَ و الرقاقات الإلكترونية لمكالمة
    Ayrıca çipler ve onu kontrol edenle aramızdaki tek bağlantı o. Open Subtitles وهي أفضل صلة لدينا بهذه الرقاقات والوحش الذي يتحكم بها
    çipler üzerinde çalışmıyormuş. Onları yükseltip geliştiriyormuş. Open Subtitles إنه لم يكن يدرس الرقاقات لقد كان يحدثهم ويطورهم
    Öyle mi dersin? Bana kalırsa Max'te olduğu gibi çipler onu da kontrol ediyor. Open Subtitles حقاً, يبدو لي أن الرقاقات هي من تتحكم به
    Füzenizdeki devre levhaları ile bizim çipler uyumlu değil. Open Subtitles فتحات صاروخك لا توافق الرقاقات التي أحضرناها
    Kaybolmasınlar diye çocuklarımızın kafalarında çipler. Open Subtitles تلك الرقاقات في رؤوس أطفالنا حتي لا يضيعون
    Parasını ödediğim çipler lazım bana, hem de şimdi. Open Subtitles أريد رقاقات التوجيه التي دفعت ثمنها واريدها الآن
    Tabii artık yemek paketlerine RFID çipler koyuyorlar bu sayede sen gofretini yerken seni takip edebiliyorlar. Open Subtitles طبعاً، فهم يضعون رقاقات التجسس عبر الراديو في المواد الغذائية المغلّفة الآن، حتى يتمكنوا من تعقبكِ خلال أزمتكِ
    Mikroişlemciler, çipler, bilgisayar aksamı. Open Subtitles معالجات رقمية، رقاقات وقطع حواسيب
    çipler EMD'ye karşı korunmuyor. Open Subtitles الرقائق لَمْ يتم حمايتها من الــ إي إم بي.
    Kırmızı, mavi ve beyaz çipler, fakat karar veriyoruz- Open Subtitles الرقائق , حمراء , زرقاء , وبيضاء لكن نحن من يقرر,
    Kimlik kartlarındaki çipler sağ olsun binadaki her çalışanın yerini görebiliyorum. Open Subtitles نعم. بفضل الرقائق في بطاقات الهويّة، أستطيع رؤية مكان كلّ مُوظف في المبنى.
    Güzel çipler. Mavi ve turuncu. Open Subtitles فيشات لعبة جميلة أزرق وبرتقالى
    Bu çipler işte böyle görünüyor, ve bu kırmızı noktalar da aslında virüsten gelen sinyaller. TED هكذا تبدو واحدة من هذه الشرائح في الحقيقة و بالفعل فهذه البقع الحمراء تدّل على تشكّل الفيروس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more