"çivileri" - Translation from Turkish to Arabic

    • المسامير
        
    • مسامير
        
    • الدبابيس
        
    Genel etki, tüm çivileri ve harcı evden çıkarmak ve daha sonra bir depremle vurmak gibidir. TED التأثير العام يشبه إزالة جميع المسامير والملاط من المنزل ثم ضربه بزلزال.
    Kendimi yardımcı olarak görüyordum tolşeke etmek ve çivileri çakmak için. Open Subtitles كنت أتخيل نفسي أشارك في الأحداث وأقوم بالجلد ودق المسامير مرتديا زياً رومانياً على أحدث صيحة
    Kendimi yardımcı olarak görüyordum tolşeke etmek ve çivileri çakmak için. Open Subtitles كنت أتخيل نفسى أشارك فى الأحداث وأقوم بالجلد ودق المسامير مرتديا زياً رومانياً على أحدث صيحة
    Böylece tekne üreticileri, dikiş yerine demir çivileri kullanmaya başladılar. TED لذا شرع بنّاؤو السّفن في استخدام مسامير حديدية بدل الحياكة.
    Tahtaya çakılı çivileri bile emerek çıkartabilirim, yalanım yok. Open Subtitles يمكن أن ألعق مسامير لوحاً خشبي، وذلك حقيقي.
    Karda kaymamak için çivileri veya düzenli oyukları olması lazım. Open Subtitles يحتاجون لأغراض كثيرة وإما يضعون الدبابيس أو يحضرون مجموعات كبيرة
    Cooper, bana oradaki çivileri ver! Bırakamam! Open Subtitles أعطني المسامير يا كووبر لن أدعك تذهب للأسفل
    Bana yardım etmelisin! Balyozla çivileri ver! Open Subtitles يجب عليك مساعدتنا هيا تحرك وأعطني المسامير
    Çekiç getireceksen, çivileri de getirmeyi unutma. Open Subtitles وإن جلبت مطرقة، يجدر بك جلب بعض المسامير أيضاً.
    Aslında, önce çivileri yaptım sonra çaktım, ama... Open Subtitles حسنا , لقد صنعت المسامير اولا وبعدها طرقتها
    Önümüzdeki yarım saat içerisinde bu çivileri çıkarmış olmak istiyorum. -CT istiyorum. Open Subtitles ‫أريد نزع هذه المسامير خلال النصف ‫ساعة القادمة، أحتاج أشعة مقطعيّة
    Uzun lafın kısası, en kısa sürede çivileri çıkarın ve kanamaya dikkat edin. Anlıyorum. Open Subtitles ‫كان المهم هو إخراج المسامير ‫والاحتراس من النزيف
    çivileri balistiğe götürdüm, eleman o silahtan çıkan her şeyi eşleştirebileceğini söyledi. Open Subtitles أخذت تلك المسامير لقسم المقذوفات الخبير قال أن بإمكانه مطابقة أيّ شيئ يخرج من ذاك المسدس
    Geldi, denedi. Ama çivileri çakamadılar. Open Subtitles لقد اتى وحاول ولكنه لم يستطع ثقب المسامير
    İsa'ya çivileri ben çaktım, sinirlerini zedeledim ve öldürdüm. Open Subtitles أنا لقد قدت المسامير إلى المسيح ودمرت أعصابةوقتلته أوه ياإلهي
    Tomografi bize sadece kafatasını bir arada tutan tabakayı ve çivileri gösterecektir. Open Subtitles الأشعة المقطعية فقط ستظهر المسامير واللوحة المعدنية التي تثبت جمجمته
    - Cyrus, 10 yıldır çivileri senden aldım. Open Subtitles سايروس كنت اشتري منك المسامير منذ عشر سنوات
    çivileri bedava verdim. Çünkü siz büyük müşteridir. Open Subtitles لقد صرفت لكم المسامير مجاناً لإنك عميل مُميز
    çivileri avlamak balık tutmaktan daha kolay. Open Subtitles مسامير الصيد هو أسهل من المعاوضة الأسماك.
    Döşeme çivileri. Halılarda, mobilyalarda... Open Subtitles مسامير التنجيد المستخدمة في السجاد, الأثاث
    Bana İsa'nın acı çektiğini gösterirseniz, kendim çarmıha çıkar ve ellerimle çivileri çalarım. Open Subtitles -قالو لي أن المسيح إلهنا تعرض إلي ألم مبرح"" -و صعدت إلي الصليب"" "و سرقت مسامير صليبه لتوضع في يدي"
    Duvarı kazıyın, çivileri sökün. Open Subtitles يجب تمزيق الحائط الصناعي و إزالة الدبابيس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more