| Ah. Uç taraftaki çizikleri görüyor musunuz, Başmüfettiş? | Open Subtitles | هل لا حظت الخدوش فى نهاية المقبض يا رئيس المفتشين؟ |
| O çizikleri oğlum yaptıysa ve ona bir şey olduysa bu odaya tekrar gelirim, sen de buradan ceset torbasında çıkarsın. | Open Subtitles | لو كانت هذه الخدوش من إبني وأي شيء حدث له سوف أعود لهذه الغرفة وسوف تغادرها في حقيبة |
| Bu sabah sırtımdaki çizikleri gördüğünde... | Open Subtitles | وهذا الصباح عندما رأيت تلك الخدوش على ظهري |
| Daha önce, kolunuzdaki çizikleri gizliyor gibiydiniz. | Open Subtitles | في وقت سابق، بدا لك أن يختبئ خدوش على ذراعك. |
| Pencerede tırnak çizikleri ve parmak lekeleri var. | Open Subtitles | حصلت على خدوش ظفر الاصبع ولطخات على النافذة. |
| İkisi de bu çizikleri oluşturabilecek... bir şey belirleyemedi. | Open Subtitles | لم تظهر الأدلّة أيّ تتبع لأي شيء في العظام عمّا خدش تلكَ المنطقة |
| çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir. | Open Subtitles | يمكنها ان تلاحظ الاحاديد و الاجزاء في رصاصة بفاعلية اعلى من اي جهاز |
| Kolundaki çizikleri görünce ben de öyle düşündüm, ama çok rastgele ve erkek kardeşi için fazla akıllıcaydı. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك عندما رأيت الخدوش على ذراعها لكنه تهور جداً وذكي على الأخ |
| Araba ve bisikletteki boya çizikleri de birbirine tam olarak uyuyor. | Open Subtitles | و لونا الخدوش التي أصابت السيارة و الدراجة متطابقين تماماً |
| Arabadaki çizikleri silen bir şey aldım. | Open Subtitles | أشتريت شيئاً يقوم بأزالة الخدوش من على سيارتك |
| İşe gitmeden önce yüzündeki çizikleri kapatmak için makyaj yapardı. | Open Subtitles | كان يضع المكياج عند ذهابه للعمل... في محاولة منه لتغطية آثار الخدوش على وجهه. |
| Lydia ile birlikteyken sırtımda bıraktığı çizikleri görmeliydin. | Open Subtitles | حين كنت مع "ليديا" ، كان يجب أن ترى علامات الخدوش التي تركتها عليّ |
| Şimdi, şu çizikleri görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى هذه الخدوش ؟ |
| çizikleri ve ezikleri görüyor musun? Evet. | Open Subtitles | أترين تلك الخدوش والحلقات نعم |
| Kurbandaki senin tırnak çizikleri sandığın izler bahse girerim kuş pençeleriydi. | Open Subtitles | العلامات على الضحية التي جزمت بأنها خدوش أظافر أؤكد لك أنها بسبب مخالب الطيور |
| Apaçık boğulma işaretleri, çürükler ve boyunda tırnak çizikleri boğazda kontüzyonlar, peteşiyal kanama belirtileri görüyorum. | Open Subtitles | ،أرى دلالات واضحة للاختناق ،وكدمات و خدوش أظافر على العنق ،وكدمات حول الحنجرة ونزف حبري |
| Duvara şu çizikleri atmış. Muhtemelen keskin bir şeyle | Open Subtitles | عنده خدوش على الحائط ربما حصل على سلاح |
| Angie, bak Tiffany Greenwood'un bisikletiyle eşleşen mavi boya çizikleri var burada. | Open Subtitles | أنظري يا (أنجي)، خدوش زرقاء اللون، و هي مشابهة للون دراجة (تيفاني غرينوود). |
| Bence, Calvin McGee ölmemek için çabalarken senin boynuna çizikleri attığı zaman tırnaklarının altında kalan deri ile uyuşacaktır. | Open Subtitles | وظني أنا أنها سوف تتطابق مع الجلد ألذي تحت أظافر كالفين ماكجي عندما خدش رقبتك وهو يقاتل من اجل حياته |
| Gözlerini, ağzının tüm ayrıntılarını derisindeki çizikleri görebiliyordum. | Open Subtitles | استطعت أَن أَرى عينه، تفاصيل فَمِّه. كل خدش على جلدة. |
| çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir. | Open Subtitles | يمكنها ان تلاحظ الاحاديد و الاجزاء في رصاصة بفاعلية اعلى من اي جهاز |