Ancak aslında elimle pastel boya tutabildiğim zamandan beri çiziyorum. | TED | لكنني كنت أرسم منذ أن كنت قادرة على حمل القلم. |
Çok büyük, detaylı resimler yapıyorum, yani insanları böyle çiziyorum. | TED | أرسم صورًا رمزيّة كبيرة، مما يعني أنني أرسم أناسًا. كهذه. |
Kömür gibi kuru ama renkli olan yumuşak pastelle çiziyorum. | TED | و أرسم بأقلام الباستيل الشبيهة بالفحم لكنها ملونة |
Belki biliyorsunuzdur, ben çocuk kitapları yazıyor ve onlara resimler çiziyorum. | Open Subtitles | اني ارسم واكتب بعض كتب الاطفال التي نشرت |
ve sormuş, "Ne çiziyorsun?" "Tanrı'nın resmini çiziyorum", demiş kız. | TED | وقالت "ماذا ترسمين؟" فقالت الطفلة " أنا أرسم صورة للإله." |
Elim kramp tuttuğunda, çember çiziyorum. | Open Subtitles | عندما أصبت بتمزق عضلي في يدي، و أنا أرسم هذه الدوائر. |
Şimdiyse yetişkin kaykaycılar için süt köpüklerine yaprak çiziyorum. | Open Subtitles | والآن أرسم أوراق شجر على رغوة الحليب لمتزلجين بالغين. |
Nasılsın? Bak anne, bir yaban tavşanı çiziyorum. | Open Subtitles | انظري يـا أمي إني أرسم أرنباً برياً |
Ben gördüğümü çiziyorum. Gerçekten beğendiniz mi, huh? | Open Subtitles | أنا أرسم ما أرى, إذا هل أعجبتك ؟ |
Delaware'de lisedeyken hoşlandığım kızların portrelerini çiziyorum. | Open Subtitles | أنا أرسم بعض البورتريهات لفتيات كنت مفتون بهن في الثانوية بـ"ميلفورد، ديلاوير." |
Ki o yırtıldı ve Gardiyan tüm yaşamı yok etmekle tehdit ederken ben burada durup, kumla şekil çiziyorum. | Open Subtitles | و أثناء ما يتوعد "الصائن" بتدمير جميع الحيوات ها انا هنا أرسم أشكالاً بالرمال. |
* Ve kafamda çiziyorum resmini * * Çünkü eve döndüğümden beri * | Open Subtitles | * وبعقلي أرسم صورة * * لأنه منذ أن أتيت للبيت * |
Bak ama ne çiziyorum. Bak, dikkatli bak. | Open Subtitles | انظر ماذا أرسم انظر بتمعّن |
Sevdiği çiçekleri ve hayvanları çiziyorum. | Open Subtitles | أرسم بعض الحيوانات و الورود التي تحبها |
Ben de senin resmini, Frank'in aracının götüne çiziyorum. | Open Subtitles | أنا أرسم لوحتك على مؤخرة شاحنة فرانك |
Uyuyamadığım zaman yiyecek çiziyorum. | Open Subtitles | كلما عجزت عن النوم، أرسم الطعام. |
Kaplumbağalarıma insan eli çiziyorum. Böylece çalışılması daha kolay karakterler oluyorlar. | TED | انا أحب ان ارسم لسلاحفي " الايدي " لكي تصبح شخصية كرتونية " مرنة " أكثر للعمل بها |
Güzel. Lincoln suikastını çiziyorum. | Open Subtitles | جيد انا ارسم صورة لإغتيال لينكولن |
Aniden, bunun gibi yüzlerce şey çiziyorum ama ne olduklarını bilmiyorum. | Open Subtitles | بصورة مفاجأة، قمتُ برسم العديد من هذه الأشياء و ليس لديّ أدنى فكرة عنها. |
Hareketleri takip ediyorum ve sadece boşluk çiziyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أخوض خلال ما يحدث، وأرسم فراغات ليس إلا. |
Bana sakin olmamı annem söyler. Burada oturmuş bütün gün insanların resimlerini çiziyorum. | Open Subtitles | أمى تقول لى اسكت من أرسمهم يقولون لى اسكت |
Yani bunun gibi birşeyi alıyorsunuz, yakıyorsunuz, basınç altında bırakıyorsunuz, ve belki bunu elde ediyorsunuz. Gerçi yine altını çiziyorum. | TED | إذاً تأخذون شيئا كهذا، تقومون بحرقها، تضعونها تحت الضغط، ومن المحتمل أنكم، تحصلون على هذا. ومع أنه، مجددا، أشدد: لا نعرف. |