"çoğumuzun" - Translation from Turkish to Arabic

    • معظمنا
        
    • الكثير منا
        
    • أغلبنا
        
    • العديد
        
    • غالبيتنا
        
    • كثير منا
        
    • المزيد والمزيد منا
        
    • مواطننا
        
    • منا حول
        
    • الكثيرون منا
        
    Ama galiba sürdürmek zorundayız çünkü çoğumuzun yumurtaya ihtiyacı var. Open Subtitles لكن، أظن أننا نتابع تجربتها لأننا معظمنا بحاجة إلى البيض
    Sanırım çoğumuzun günlük hayatına, ayaklarımızın dibindeki gezegenimizin inanılmaz derecede sıcak olduğundan tamamen bîhaber devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Open Subtitles اعتقد انه من الانصاف ان نقول ان معظمنا يمارس حياته اليومية غافلٌ تماماً بأن أسفل أقدامنا، سخونة كوكبنا لا تُصدق.
    Bunlar Hope Zion'da pek çoğumuzun kişisel olarak deneyimlediği sorunlar. Open Subtitles قضية لها صدى شخصي على الكثير منا في هذا المستشفى
    Kentsel sorunları, çoğumuzun her zaman yaptığı gibi kırsalı şehre sürükleyerek çözmeyeceğiz. TED ونحن لن نحل المشاكل الحضرية بجر البلاد الى الريف، وهو ما الكثير منا يحاولون القيام به في كل وقت.
    Bu, pek çoğumuzun sorduğu çok mühim bir soru. TED فهذا هو السؤال الرئيسي الذي يسأله أغلبنا
    çoğumuzun yaşamlarında bir an bile olsa değer vereceği avantajları ve kabiliyetleri görmezden geliyoruz. TED ونتجاهل النعم والمزايا التي قد يحتفي بها العديد منا ولو للحظة واحدة في حياتهم.
    Bugün çoğumuzun görüşü şeytani ele geçirmeyi pek kabul etmiyoruz. Open Subtitles أما اليوم فينظر معظمنا إلى فكرة التلبس الشيطاني بإعتبارها مستبعدة
    Pekala, 1950'lerde çoğumuzun gecede yaklaşık sekiz saat uyuduğuna dair iyi veriler var. TED في الخمسينيات، كانت المعطيات الجيدة تقترح أن معظمنا كان يحصل على حوالي ثمان ساعات من النوم في كل ليلة.
    Yatağa gitmeden önce çoğumuzun son yaptığı şey nedir? TED ما هو آخر شيء يقوم به معظمنا قبل أن نذهب إلى السرير؟
    Düşündüğü şey, bugün çoğumuzun kabul ettiği bir şeydi, ama bu, o günlerde kabul görmedi. TED أحد الأشياء التي كان يفكر بها هي شئ يأخذها معظمنا كأمر مسلّم به، لكن خلال أيامه لم يكن مسلّم به.
    Günümüzde bir şeylerin ters gittiğini anlamak için çoğumuzun belirtileri beklemesi gerek. TED حاليا، على معظمنا انتظار الأعراض لتعلمه بأن هناك شيئا خطأ.
    Bugün, çoğumuzun inanmak istediği şey İnternetin özel bir alan olduğudur; değil. TED واليوم، الكثير منا يود أن يعتقد أن الإنترنت هو مكان خاص؛ هو ليس كذلك.
    Eminim ki çoğumuzun internetten satın aldığımız ürünü iade ettiği olmuştur. TED أنا متأكد من أن الكثير منا قد خاض هذه التجربة من قبل شراء أشياء وإرجاعها عن طريق الانترنت.
    Açıkçası hangi aşıların veya güçlendiricilerin ergenlik sonrasında olmamız gerektiğini çoğumuzun bildiğini sanmıyorum. TED وأنا لست متأكدة الآن إذا كان الكثير منا يعرف ما هي اللقاحات أو المقويات التي يجب علينا أن نأخذها بعد سن المراهقة.
    Ama yüzde 68 gibi büyük bir oran, eşya üretmek ve çoğumuzun her gün beklediği hizmetleri sunmak amaçlarından kaynaklanıyor. Tarım, ev işi ve inşaat gibi sektörler buna örnek. TED و لكن النسبة الأعظم تصل إلى 68 في المئة بغرض خلق البضائع و إيصال الخدمات و التي يعتمد عليها أغلبنا يوميا، في قطاعات مثل العمل الزراعي و العمل المنزلي والبناء.
    çoğumuzun beyninde, kendi küçük polis memurları vardır. Open Subtitles أغلبنا لديه الشرطي الصغير الخاص به .. هنا
    çoğumuzun kariyeri, çocukları vardı ama biz kadınların yaptığını yaptık, iş yükünü paylaştık. TED لدى العديد منا وظائف، ولدى العديد منا أطفال، ولكن ما قمنا به هو ما يقمن به النساء، وتقاسمنا العمل.
    Batı'da çoğumuzun bildiği bir hikaye, ya da bildiğimizi sanıyoruz. Open Subtitles إنَّها قِصة يعرفها غالبيتنا في الغرب .أو نظنُ أننا نعرفها
    Geçen hafta duygusuzluktan bahsetmiştik pek çoğumuzun hissettiği şeyden. Open Subtitles لقد تحدثنا عن التخدير بالأسبوع الماضي والذي كثير منا قد شعر به
    Çünkü günümüzde çoğumuzun bu şekilde çalışması gerekiyor. TED السبب في ذلك هو أنها الطريقة التي المزيد والمزيد منا يجب أن يعمل بها هذه الأيام.
    Arktik buzulları bize pek çoğumuzun sandığından daha yakın. Open Subtitles القطب الشمالي أقرب إلى مواطننا مما نتصور
    çoğumuzun içinde bulunduğu arzularımız ve durumumuzun gerçekliği arasındaki ikilem. TED الانقسام الذي يشعر به كل واحد منا حول ما نتوق إليه وواقع حالتنا.
    Ve bu ekonomik krizin ortasında, ki bir çoğumuzun korku içinde onun içine çekilmeye eğiliminde olduğumuz bir ortam, sanırım Jane'den almamız ve ulaşmamız gereken bir ipucumuz var. yoksul olmanın sıradan olmak anlamanı gelmediğini bilmek. TED وفي أثناء الأزمة الإقتصادية، حيث يميل الكثيرون منا إلى الإنسحاب مع الخوف، أعتقد أننا مناسبين تماماً لنحذو حذو جين وأن نعرف، بأنه إذا كنت فقيراً لا يعني أنك عادي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more