"çocuğun babası" - Translation from Turkish to Arabic

    • والد الطفل
        
    • والد الفتى
        
    • والد الطفلة
        
    • الأبوة لطفل
        
    • هو الأب
        
    • والد الصبي
        
    • والد الولد الذي
        
    • والد ذلك الطفل
        
    • والد هذا الصبي
        
    • أب الطفل
        
    • الأب بمجموعة
        
    çocuğun babası ne onun, ne de sizin hayatınızda hiçbir rol oynamayacak. Open Subtitles والد الطفل لن يلعب أي دور في حياته و لا في حياتك.
    Tabi ki. Öbür çocuğun babası. Boşanmadan sonra elbette. Open Subtitles نعم ، والد الطفل الاخر ، بعد الطلاق طبعا
    Baba, çocuğun babası da intihar ettiğini düşünmüyor. Open Subtitles والدى والد الفتى نفسه لا يظن انه قتل نفسه
    Burada bir terslik var ve çocuğun babası bile bunu fark etmiş. Open Subtitles هناك شيء ما مفقود حتى والد الفتى يعلم ذلك
    Baksana şuna, çocuğun babası kovmuştu beni. Open Subtitles انظري إليه سأطارد من قبل والد الطفلة
    Bir de, araba çarpan çocuğun babası Bay Simco seni soruyordu. Open Subtitles والد الطفل الذي صدمته سيارة كان يسأل عنكِ
    çocuğun babası balık avından dönerken bir çeşit epilepsi nöbeti geçirmiş ve suya düşmüş. Open Subtitles ،تبين أن والد الطفل اصطحبه لصيد السمك وتعرض لنوع من النوبة الصرعية وسقط
    Çocuk değildi ama, çocuğun babası ya da iş arkadaşının komşusuna benzeyen biriydi. Open Subtitles ليس الطفل ، زميل والد الطفل ، زملاء في العمل
    Ölmüş yüzünden aşağıya baktığımda onun çocuğun babası için çalışmış bir adamın yakınlarında yaşadığını ve asla bir ismi olmayacağını anladım. Open Subtitles لكن في النظر في وجهه الميت و معرفة أنه يعيش بقرب من شخص كان يعمل مع والد الطفل الذي لم أعرف إسمه ، فقدت كل الأمل
    çocuğun babası gitmeden önce temizlemeli. Open Subtitles كونك والد الطفل عليك أن تنظفه قبل أن ترحل
    Nerede yaşadıklarını bilmiyorum. Sadece bir erkek arkadaşı olduğunu biliyorum, çocuğun babası. Open Subtitles أنا لا أعرف أين تعيش أسرتها أعرف فقط خليلها ، الذي يكون والد الطفل
    Tutukladığımız çocuğun babası. Evet, evet, onunla konuştuk. Open Subtitles والد الفتى الذي اعتقلناه نعم ، نعم ، تحدثنا إليه
    Sen bu çocuğun babası değilsin. Duyduğum kadarıyla, sen de öyle ahım şahım bir büyükbaba değilsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تقرر له مايفعل فأنت لست والد الفتى
    Siz bana gelmediniz, çocuğun babası sizi bana getirdi. Open Subtitles ‫انه والد الفتى من أتى بكِ ‫الى هنا وليس العكس
    Polislerin de sorguladığı adam yani çocuğun babası tutmuştu sizi değil mi? Open Subtitles قلت بانه تم توظيفك بواسطة والد الفتى الذي حققت معه الشرطة؟
    çocuğun babası bunu öğrenmiş ve durumu okul müdüriyetine açıklamış. Open Subtitles والد الفتى عرف عن الأمر وإتصل بالمدير
    O çocuğun babası olduğum doğrulandı. Open Subtitles وأكّدت أنني والد الطفلة
    Bir çocuğun babası olmanın verdiği kalıcı koşulsuz sevgi kaynağının hayali... Open Subtitles ..الوهم أن الأبوة لطفل تخلق ...حمماً مستمرة من الحب غير المشروط
    Galiba çocuğun babası kim biliyorum size eşkal de verebilirim. Open Subtitles اعتقد اننى اعلم من هو الأب ويمكننى اعطاؤك وصفاً
    Bir gün, caniler saldırdı ve çocuğun babası dövüşmek için dışarı çıktı. Open Subtitles يوما ما, ان الاشرار هاجموا المدينة و ان والد الصبي الصغير خرج اليهم لقياتلهم
    "Kazanamayan çocuğun babası karısının elbisesiyle çimleri biçecek" Open Subtitles على والد الولد الذي لا يربح أن يقص العشب... في رداء قداس زوجته..."
    O çocuğun babası olmam imkansız, değil mi? Open Subtitles مستحيل أن أكون والد ذلك الطفل صحيح؟
    Bilmiyorum ama çocuğun babası orada bir yerlerde. Open Subtitles لا أعرف، ولكن والد هذا الصبي موجود في مكانا ما هناك
    Çünkü ölen bir çocuğun babası tutuklamak için, acele edemem. Open Subtitles لأنني لست مستعجلة للقبض على أب الطفل الميت, لهذا رميتني فقط
    Chase'in fikriydi. Dördüncü biyopsiden çocuğun babası mutlu olmayacaktır. Open Subtitles لن يسعد الأب بمجموعة الخزعات الرابعة وأنتِ لديكِ علاقات جيّدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more