Şimdi sizin çocuğunuzu ilgilendiren bir durum oldu diye geliyorsunuz. | Open Subtitles | الان فجأه هناك موضوع ذلك يؤثر على طفلك, وانت ظهرتي |
Eğer daha doğmamış çocuğunuzu verecekseniz, onun gelecekteki ailesini de onaylamak istersiniz değil mi? | Open Subtitles | إن كنت ستتخلى عن طفلك المولود وتريد الموافقة على والديه المستقبليين |
çocuğunuzu, sizin bu hırsınızın ağır yükü altında ezilmesine zorlamanız çocuk işçiliğinden de beter. | Open Subtitles | تجبر طفلك على تحمل أعباء طموحاتك هذا أسوأ من عمالة الأطفال |
Yani çocuğunuzu okuldan aldığınızı ve bunu neden yaptığınızı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعني أنك تخرج طفلتك من المدرسة ولا تعرف لماذا؟ |
çocuğunuzu başkasıyla bırakmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم فعلاً كم من الصعب ترك طفلكما مع شخص آخر. |
"çocuğunuzu dövüp ona işkence ediyor musunuz" diye mi? | Open Subtitles | هل تضربون طفلتكم ؟" "هل سبق لكم و أن قمتم بتعذيبها ؟ |
çocuğunuzu her yerde takip ederim ve beni durdurmak için elinizden bir şey gelmez! | Open Subtitles | يمكنني تتبع طفلكم في أي مكان ولا يمكنكم إيقافي عن ذلك |
Bunun zor olduğunu biliyorum, ama çocuğunuzu geri getirmek için beraber çalışmamız gerek. | Open Subtitles | لكنّنا نحتاج للعمل معًا لنعيد إبنكم |
çocuğunuzu seçiyoruz. Bir Nazi memuru gibi giydireceğiz. | Open Subtitles | لقد اخترنا طفلك ليكون مرتديا بدلة ضابط نازي |
Bir çocuğu cerrahiyi sevdiği kadar seviyormuş gibi yapmak onu da, çocuğunuzu da öldürmek gibi bir şey olur. | Open Subtitles | محاولتها إدعاء أنها تحب طفلا بقدر محبتها للجراحة سيقتلها، وهذا سيقتل طفلك أيضا. |
Bu küçük çatışma ile çocuğunuzu benim kabileme yerleştirmek için zorlayabilirdiniz. | Open Subtitles | ويمكن كنت قد اجبرت على اعطاء طفلك لعشيرتي لتسويه هذا الخلاف البصغير |
Ve buraya içinden geleni dış görünüşüne uyduracak ameliyat için geri geldiğinizde çocuğunuzu sizin zayıf yargılarınızdan koruduğum için bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | وعندما تعود للجراحة ستضمن أنّ مظهره الخارجي سيماثل ما بدواخله، ساعتها ستشكرني لحماية طفلك |
Bak, eğitmenler gibi, ...sizin çocuğunuzu tutkularını nazikçe eğitmek bizim işimiz. | Open Subtitles | أصغوا، كمربين فوظيفتنا هي رعاية طفلك بلطف |
A'lar çocuğunuzu doğru yetiştirmenin bir ödülü gibidir. | Open Subtitles | النتائج الجيدة هي نهوض طفلك بمكافأةٍ لائقة |
Sümüklü çocuğunuzu onlara teslim eder, ve eğer şanslıysanız büyüyünce bir kaç yüzlük alırsınız. | Open Subtitles | إنّك تعطيهم إلى طفلك الغير خبير عندما يصبح بسن 15 ربما عندما يكون بسن 30 عام بوسعه أن يجني مئات الدولارات. |
Ailelere "Felç görürseniz, çocuğunuzu doktora götürün ya da aşılattırın." demek değil. | TED | ليس إخبار الأبوين، " إذا حدثت إصابة، خذ طفلك إلى الطبيب أو قم بتطعيم طفلك." |
Anladığım kadarıyla, karınızı ve çocuğunuzu dikkati dağılmış bir sürücünün müdahil olduğu bir kaza sonucu kaybetmişsiniz. | Open Subtitles | أعلمُ، أنّك فقدتَ طفلتك و زوجتكَ بحادثسيّارةٍسبّبهسائقٌمشتّت. |
Belki çocuğunuzu görmeye geldiğimi söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا ربما يمكنك القول أنني قدمت إلى هنا لرؤية طفلتك. |
Tek çocuğunuzu daha on yaşındayken kaybetmek ve onu 20 yaşında tekrar bulmak... | Open Subtitles | خسارة طفلتك الوحيدة وهى في العاشرة واستعادتها وهى في العشرين |
Yani ben boşandığımda, sizin çocuğunuzu kaybettim. | Open Subtitles | إذاً خسرتُ طفلكما بسبب طلاقي |
- çocuğunuzu mahvediyorsunuz. | Open Subtitles | - انتم تدمرون طفلتكم |
Ya sizin çocuğunuz olsaydı, ölü ya da diri mi bilmeseydiniz ve yardım istediğinizde, insanlar sırtlarını dönse çocuğunuzu sormasanız ya da adını bile anmasanız hiç yaşamamış gibi hayatınıza devam etseniz? | Open Subtitles | ماذا لو كان طفلكم ، لا تعلم إن كان حياً أو ميتاً وعند طلب المساعدة يديرونظهورهم، حتى لا تسألُ عنه أو تذكرُإسمه، |
- Sizi ve çocuğunuzu tanımak için sabırsızlanıyoruz." | Open Subtitles | لا يسعنا الإنتظار لنتعرف" "على إبنكم الفريد والمتفرد |