çocukluğumuzda saklambaç oynuyorduk ve Girja buraya saklanmaya geldi. | Open Subtitles | في طفولتنا عندما كنا نلعب الغميضة وجارجا ذهبت هناك الإختباء |
çocukluğumuzda tanık olduğumuz örüntüleri, bilinçsizce tekrarlarız. | Open Subtitles | ..نحن بدون وعي منا نعيد أنماطاً شهدناها في طفولتنا |
Bu yüzden, sen ve ben çocukluğumuzda ayrılmış olsak bile bağımızın asla kopmadığını hissediyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب ، انتِ وانا بالرغم من اننا افترقنا فى طفولتنا اشعر ان ارتباطنا |
çocukluğumuzda evet, evet mahallede trambolini olan tek çocuk bendim. | Open Subtitles | أنا أقصد, عندما كنا أطفال أجل, أجل ـ ـ ـ ـ ـ ـ كنت أنا الوحيد لديه منصه القفز |
çocukluğumuzda mahalledeki en sert çocuklarla kavga çıkartırdın. | Open Subtitles | ...حين كنّا صغاراً كنت تبدء العراك مع أشد الأوباش في الساحة |
çocukluğumuzda yaptığı gibi yine bize karşı çıkarak mı ? | Open Subtitles | بأنه يمكن ان يقف في طريقنا مثلما كان يفعل عندما كنا صغار |
çocukluğumuzda babanın böyle bir şeyi yok muydu? | Open Subtitles | ألم يكن أباكِ يمتلك شيء مـا مثل ذلك عندمـا كنا أطفالاً ؟ |
O kadar basit ki, aslında çocukluğumuzda caddede karşıdan karşıya geçmeyi öğrendiğimizde bize söylenen şey. | TED | إنها بسيطة جدا كتلك الطريقة التي تعلمناها عندما كنا صغارا لعبور الشارع. |
Hepimiz çocukluğumuzda garip işler yapmışızdır. | Open Subtitles | لقد كنُّا نفعل أشياء غريبة فى طفولتنا. |
Ve hiçbirimiz çocukluğumuzda yeteri kadar sevgi göremedik, bu yüzden. | Open Subtitles | لأننا لم نشعر بحب أحد لنا منذ طفولتنا |
çocukluğumuzda elma çalıyorduk. | Open Subtitles | كنا نسرق التفاح من هناك أثناء طفولتنا |
çocukluğumuzda silik biriydim. | Open Subtitles | في طفولتنا كنتُ تعيساً |
çocukluğumuzda (şimdi kendi çocuklarımızda gördüğümüz) ufacık bir olay, bir durum bir anda mutluluk patlaması yaratıp zirveye çıkarken hemen ardından küçücük bir başka şey mutluzluğa, bedbinliğe sürüklenmelerine sebep olabilir. | TED | ونحن جميعاً نتذكر طفولتنا .. كيف ان شيء صغير بسيط جداً - كما نرى ذلك على وجوه اولادنا - ذلك الشيء الصغير جداً كيف يمكنه ان يرفع سعادتهم الى عنان السماء ويجعلهم فرحين للغاية ومن ثم شيء بسيط جداً يمكنه ان يهبط بهم الى أدنى مراتب الرضى والاحباط .. |
aksine, kökleri çocukluğumuzda olan ve derinlerimize yerleşmiş olan bilinçaltı inanç sistemlerimizin ürünü ve bunlar tüm yetişkinliğimiz boyunca para ile olan ilişkimizi şekillendiriyor ve bir çoğunuzun kendini tembel, akılsız, aptal veya parayı idare edemeyen biri olduğuna inanmasına yol açıyor. | TED | بل هم نتاج نُظم عقائدية لاواعية متجذرة في طفولتنا ومتأصلة بعمق داخلنا، وتلك النظم تُحدد الطريقة التي نتعامل بها كبالغين مع المال طوال حياتنا، ويتربى الكثيرون منكم على الاعتقاد بأنكم كسالى، أو مجانين أو أغبياء... أو فقط سيئي التعامل مع المال. |
Senin hayatın çocukluğumuzda, ikimizde Chenzhou'dayken bitti. | Open Subtitles | حياتك انتهت عندما كنا أطفال في شينز هاو |
Senin hayatın çocukluğumuzda, ikimizde Chenzhou'dayken bitti. | Open Subtitles | حياتك انتهت عندما كنا أطفال في شينز هاو |
çocukluğumuzda... | Open Subtitles | عندما كنا أطفال. |
çocukluğumuzda, Manticore'dayken, herşeyin cevabını bilmek isterdi. | Open Subtitles | عندما كنّا صغاراً قديماً في (مانتيكور) كان دائماً يريد إجابات لكل شيء، تعرف؟ |
Sanırım ikimiz de çocukluğumuzda hayal ettiğimiz işleri yapmıyoruz. | Open Subtitles | لا اعتقد اننا حققنا ما حلم أيا منا به عندما كنا صغار |
Dan çocukluğumuzda ve Her Cadılar bayramında beni korkutup altıma kaçırtmayı denediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | "دان"، تذكر عندما كنا أطفالاً كنت في كل عيد قديسين تحاول تخويفي حتى أسقط من الجزع؟ |
çocukluğumuzda ki gibi iyi polisi oyna. | Open Subtitles | كنت تلعب الشرطي الصالح ، مثلما كنا صغارا. |