Hakkında çok şey duyduğum efsanevi okul yönetim kurulu karşısındayım. | Open Subtitles | أرى بأنني بمواجهة مع مجلس الإدارة الأسطوري الظريف الذي سمعت الكثير عنه |
hakkında çok şey duyduğum şahıs bu. | Open Subtitles | هاهو الرجل الذي سمعت الكثير عنه |
Ama çok yararlı oldunuz, onu teröristlerin elinden kurtardınız ve hakkında çok şey duyduğum patronunuzla tanışmama imkan sağladınız. | Open Subtitles | ومع ذلك، أثبتِ أنّكِ مفيدة إلى حد ما، إنقاذه من إرهابيّي الخصوصية المضلّلين أولئكِ، والترتيب بحيث يمكنني لقاء رئيس عملكِ الذي سمعت الكثير عنه. |
Sen hakkında çok şey duyduğum meşhur Roger Swanson değilsin, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لست الأبن المشهور بالنسبة لروجر لقد سمعت الكثير أهذا أنت |
Hakkında çok şey duyduğum Philip Locke mı? Senin hep abartılmış bir cüce olduğunu düşünmüşümdür. Olabilir. | Open Subtitles | فيليب لوك الشهير لقد سمعت الكثير عنك؟ ربما، لكنني لستُ الشخص الذي |
Şey, önce hakkında çok şey duyduğum kızarmış hamur tatlılarında denemek istiyorum. | Open Subtitles | أولا أريد أن أجرب "الكعك المسطح" الذي سمعت الكثير عنه... |
Yargıç Woodhull, hakkında pek çok şey duyduğum oğlunuz bu mu? | Open Subtitles | أيها القاضي (ودهول)، أهذا هو ابنك الذي سمعت الكثير عنه؟ |
Hakkında çok şey duyduğum Jace sensin galiba. | Open Subtitles | اذا لابد أن يكون هذا جيس لقد سمعت الكثير عنك |