"çok şeyi var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديه الكثير
        
    • لدينا الكثير
        
    • فلديها الكثير
        
    • لديكم الكثير
        
    • لديها الكثير
        
    • عنده الكثير
        
    Öğrenecek çok şeyi var ama doğru yolda ilerliyor. Open Subtitles لديه الكثير ليتعلمه لكنه يسير في الطريق الصحيح إلى أين ؟
    Vücudu konuşmuyor ama söyleyecek çok şeyi var. Open Subtitles الجسد لا يتحدث، بالطبع لديه الكثير ليقوله.
    Öğrenecek çok şeyi var. İsterse her şeyi yapabilecek kadar zeki. Open Subtitles لديه الكثير لتعلمه وذكي ما يكفي لفعل ما يهتم له
    İyi çünkü ikimizin konuşacak çok şeyi var. Open Subtitles ممتاز. لأن لدينا الكثير لنتحدث عنه أنا وأنت
    Sana gösterecek çok şeyi var. Open Subtitles فلديها الكثير لتريه لك
    Pekala, siz ikinizin konuşacak çok şeyi var. Open Subtitles حسناً لديكم الكثير لتتحدثان عنه
    Şimdi de Kralın kalesinde uyuyacaksınız. Bu adamların saklayacak çok şeyi var. Open Subtitles والأن أنت تنام بداخل قلعة الملك هذه الرجال لديها الكثير كي تُخفيه.
    Geri kalanlarımızın yapacak çok şeyi var. Open Subtitles نحن الباقون عنده الكثير لنعمله
    Bu, yavru akrep farenin yaşayacak daha çok şeyi var. Open Subtitles هذا الفأر العقرب الصغير لديه الكثير ليعيشه
    Profesör'ün bize söyleyecek çok şeyi var. Open Subtitles الأستاذ لديه الكثير ليقوله لنا
    Ağlanacak çok şeyi var. Open Subtitles أعتقد أن لديه الكثير ليبكى عليه.
    Howard Erickson'un kaybedecek çok şeyi var. Open Subtitles هاوارد اريكسون لديه الكثير ليخسره
    Sizin ve Hans Schroeder adındaki bir adam hakkında söyleyecek çok şeyi var. Open Subtitles لديه الكثير ليقوله عنك وعن رجل يسمى "هانز شرودر".
    - Kaybedecek daha çok şeyi var demek bu. Open Subtitles هذا يعني أن لديه الكثير ليخسره
    Evet Figgis'in kaybedecek çok şeyi var. Open Subtitles نعم، فيجيز لديه الكثير ليخسره.
    İkimizin de düşünecek çok şeyi var. Open Subtitles نحن الاثنان لدينا الكثير لنفكر فيه
    İkimizin de... ikimizin de konuşacak çok şeyi var. Evet. - Evet. Open Subtitles حسنٌ ، انا وانت لدينا الكثير لنتحدث بهِ - نعم ، نعم -
    Biz Kraliçelerin düşünecek çok şeyi var. Open Subtitles نحن الملكات لدينا الكثير لنفكّر به
    Sana göstereceği çok şeyi var. Open Subtitles فلديها الكثير لتريه لك
    Pekala, siz ikinizin konuşacak çok şeyi var. Open Subtitles حسناً لديكم الكثير لتتحدثان عنه
    Üçünüzün konuşacak çok şeyi var anlaşılan. Open Subtitles واضح أنكم الثلاثة لديكم الكثير لتناقشوه
    Belli ki, yaşam bize eğlence bölümünde bir şeyler öğretebilir, değil mi; yaşamın bize öğretecek çok şeyi var. TED ومن الواضح أن الحياة تستطيع أن تعلمنا شيئاً في مجال التسلية، حسناً. الحياة لديها الكثير لتعلمنا اياه.
    -Bu keşmekeşte küçük bir tatile ihtiyacımız var ve Hindistan'ın Batı'ya öğretecek çok şeyi var. Open Subtitles أظننا نحتاج إلى استراحة من سباق الجرذان و الهند لديها الكثير كي يتعلم منه الغرب
    Valentino'nun motosiklet sporunda daha yapacak çok şeyi var. Open Subtitles فالنتينو" مازلت عنده الكثير من الأمور لتحقيقها في عالم الموتوجيبي"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more