Kaybedecek çok şeyin vardı ve insanlar yaptığın özveriyi unuttu. | Open Subtitles | كان لديك الكثير لتخسره، والناس تنسى التضحيات التي قمت بها. |
Konuşacak çok şeyin var, değil mi? | Open Subtitles | وأنت لديك الكثير لتتحدث بشأنه, أليس كذلك؟ |
Hâlâ öğrenecek çok şeyin var, genç çırağım. | Open Subtitles | لازال لديك الكثير لتتعلمه، يا متدربي الشاب. |
Daha öğrenecek çok şeyin var küçük çocuk, anlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف.. لا يزال أمامك الكثير لكي تتَعَلّم أيها الصغير |
Hayır. Bence Dogville'e sunacak pek çok şeyin var. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنت عندك الكثير لكي تعرضيه علي دوجفي. |
Öğrenecek çok şeyin var, İrlandalı. | Open Subtitles | لديك الكثير لتتعلمه , أيها الرجل الإيرلندى الصغير |
Ve eminim ki okuluna döndüğünde anlatacak çok şeyin olacak. | Open Subtitles | و انا متأكد انك لديك الكثير للكلام عنه عندما تعود للمدرسة |
Şimdi geldin oğlum, en çok ihtiyaç olunan anda, terkedecek en çok şeyin olduğunda. | Open Subtitles | تعود الآن يا بني، عندما نحسبها بالعدل فأنت لديك الكثير للإستسلام |
Ve doğrusunu istersen, ateş etmeye niyetlendiysen eğer söyleyecek çok şeyin var demektir. | Open Subtitles | وبماأنكتنويإطلاقهذهالطلقة.. هذا يعني أنه لديك الكثير لتقوله |
Koca bir göbeğin olabilir ama bu akşam onu dolduracak çok şeyin olacak. | Open Subtitles | .لكن الليله سيكون لديك الكثير لتملئها به |
Çünkü her ne kadar seni yeni tanımış olsam da bir insana verecek çok şeyin olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | يمكنني القول أن لديك الكثير الذي يمكنك تقديمه لشخص ما والذي سيظهر ويأخذك |
Yapacak çok şeyin var, o yüzden fazla uzağa gitme. | Open Subtitles | لديك الكثير من المهام، مما يعني أنه لا يمكنك الخروج لمدة طويلة. |
Tabağının üzerine bir çok şeyin var. Sadece yardımcı olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لديك الكثير من الواجبات كنت أحاول مساعدتكِ فحسب |
Öğrenecek daha çok şeyin var. | Open Subtitles | لديك الكثير لتتعلميه أيتها الوافدة الجديدة |
Öğrenecek daha çok şeyin var. | Open Subtitles | لديك الكثير لتتعلميه أيتها الوافدة الجديدة |
Saklayacak çok şeyin olmalı ki hem resmi hem de mesajları saklamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لابد أن لديك الكثير لتخفيه بتغطية رسالة ما بالطلاء |
Kızım, öğrenecek çok şeyin var. | Open Subtitles | عزيزتي لديك الكثير لكي تتعلميه |