"çok büyük bir fırsat" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة كبيرة
        
    • فرصة عظيمة
        
    Bu iki dönüşümün bir araya gelmesini daha çok düşündükçe bunun çok büyük bir fırsat olduğunu fark etmeye başladım. TED كلما فكرت مزيدًا، في التحولين القادمين، كلما اقتنعت أنها فرصة كبيرة.
    Bunun bizim için çok büyük bir fırsat olduğunu bilmeli. Open Subtitles كل ما أقوله، أن عليه أن يفهم أن هذه فرصة كبيرة لنا.
    Susan, resimlerini bir galeride sergilemek çok büyük bir fırsat. Open Subtitles سوزان تعليق لوحاتك في معرض هي فرصة كبيرة
    1,000 dolar ödüyorlar bana baba. Bu benim için çok büyük bir fırsat. Open Subtitles إنهم يدفعون ألف دولار لي ياأبي , إنها حقا فرصة عظيمة بالنسبة لي
    O bize, NAFTA ticaret anlaşmasıyla çok büyük bir fırsat verdi. Open Subtitles لذا، يمنحنا فرصة عظيمة مع اتفاقية التجارة الحرة
    Bu, benim için çok büyük bir fırsat. Özellikle de yazarlar köşelerinde, yan gelip yatıyorken. Open Subtitles هذه فرصة عظيمة ليّ، وخاصة الآن بينما الكتاب يطردوا في كل الأنحاء
    çok büyük bir fırsat geçti elime ama sen mahvettin bunu. Open Subtitles كان يمكن لهذه أن تكون فرصة كبيرة لي، ولكنك خرّبتها
    İkincisi, bu durum firmamız için çok büyük bir fırsat anlamına geliyor. Open Subtitles ثانيًا، هذه تعتبر فرصة كبيرة لهذه الشركة في السوق
    Şu anda çok büyük bir fırsat var. TED هناك فرصة كبيرة لهذا في هذا الوقت .
    Ron bu çok büyük bir fırsat. Open Subtitles رون هذه فرصة كبيرة
    Bak.Bu çok büyük bir fırsat. Open Subtitles أنظري إنها فرصة كبيرة
    Bu çok büyük bir fırsat. Open Subtitles هذه فرصة كبيرة.
    Bana çok büyük bir fırsat verdi. Open Subtitles منحني فرصة كبيرة
    Bu bizim için çok büyük bir fırsat. Open Subtitles هذه فرصة كبيرة بالنسبة لنا.
    Bu çok büyük bir fırsat. Open Subtitles إنها فرصة كبيرة حقًا.
    Evet, bu çok büyük bir fırsat ve yaz tatilin için daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles نعم, إنها فرصة عظيمة وماهي السبيل الأفضل لقضاء الصيف؟
    Ama yer çekimi için bu eksik bilyeler çok büyük bir fırsat yaratır. Open Subtitles لكن بالنسبة للجاذبية هذه الكرات الغير موجوده أوجدت . فرصة عظيمة
    Eli. Bu çok büyük bir fırsat. Denemelisin. Open Subtitles لكن هذه فرصة عظيمة بالنسبة لك وعليك المحاولة
    Bu berbat hastalık progerianın, çok büyük bir fırsat olduğunu anladı. Open Subtitles " هذا المرض اللعين " البروجيريا لقد رأى أنه فرصة عظيمة له
    Bu berbat hastalık progerianın, çok büyük bir fırsat olduğunu anladı. Open Subtitles " هذا المرض اللعين " البروجيريا لقد رأى أنه فرصة عظيمة له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more