"çok farklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مختلفة جدا
        
    • بشكل مختلف
        
    • مختلفان تماماً
        
    • مختلف جداً
        
    • مختلفة جداً
        
    • مختلفة تماماً
        
    • مختلفة جدًا
        
    • المختلفة
        
    • مختلفاً جداً
        
    • مختلفاً للغاية
        
    • مختلفة تمامًا
        
    • مختلفاً تماماً
        
    • مختلفتين تماماً
        
    • مختلفين جدا
        
    • مختلفين جداً
        
    bu senaryodan parayı çıkardığınızda farklı dürtüler olacaktır ,çok farklı güdüler. Open Subtitles عندما تسحب المال خارج المشهد, سيكون هناك حوافز مختلفة,حوافز مختلفة جدا.
    Ancak yapışkan kimyasallar genellikle betondan çok farklı davranır ve zamanla bu yapıştırıcılar daha da kötü çatlaklara yol açabilir. TED لكن المواد الكيميائية اللزجة تتصرف بشكل مختلف جدًا عن الخرسانة، ومع الوقت، هذه المواد اللاصقة قد تؤدي إلي تشققات أسوء.
    Ayrıca birinin ölmesini istemekle onu öldürmenin çok farklı şeyler olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أؤمن أيضاً بأنّ رغبتك بموت شخص ما وقتلك إيّاه شيئان مختلفان تماماً.
    Ve varlığınızın her anını savunmak savunmak zorunda olduğunuz bir durumda olduğunuzda çok farklı bir tavırla tepki vereceğiniz bir durumda kalıyorsunuz. TED وعندما تكون في موقف يتوجب عليك فيه تبرير كل لحظة من وجودك، فتوضع في موقف حيث يتوجب عليك التصرف بسلوك مختلف جداً.
    İşte Çinlilerin devlet algısı bu, bizimkinden çok ama çok farklı. TED هذه هي نظرة الصينين لحكومة الصين وهي مختلفة جداً عن نظرتنا
    Burada yaşamaya niyetim yok. çok farklı bir hayatımız olacak. Open Subtitles ليست لدى النية لأعيش هنا سوف نعيش حياة مختلفة تماماً
    Bu kurallar çok farklı olduğunuz ülkeye, kültüre göre değişiyor. TED والقواعد مختلفة جدًا تعتمدُ على الدولة التي تتواجدون فيها. والثقافة التي تتواجدون بها.
    İşte bu yüzden yaptığımız şu: Pek çok farklı datayı birleştiriyoruz, TED لذا، ماذا فعلنا: لقد اندمجت لدينا الكثير من مجموعات البيانات المختلفة.
    Eğer bunlardan birine sahip olsaydınız dünya çok farklı olurdu TED إذا كان بمقدورك الحصول على أي واحدة من هولاء سيصبح عالماً مختلفاً جداً.
    Sadece 15 cm boyunda olduğunuzda dünya size çok farklı görünür. Open Subtitles عندما يكون طولك 6 إنشات العالم يبدو مختلفاً للغاية
    Ve burada ızgara desenini çok farklı bir durumda görüyoruz. TED ونرى هنا النمط الشبكي لكن في ظل ظروف مختلفة تمامًا.
    Bu sadece şunu kabullenmek demek; benden çok farklı düşünmek üzere yetiştirilmiş biri de insan. TED هذا معناه أنني سأعبر عن شكري له وللثقافة التي تربى بها والتي جعلته يفكر بطريقة مختلفة جدا عني
    Ve bu, soruna çok farklı bir bakış açısıdır. TED وهذه طريقة مختلفة جدا للنظر إلى المشكلة.
    Ya da FBI buraya gelip çok farklı bir program sunabilir. Open Subtitles أو يمكن أن يأتي العملاء الفيدراليون إلى هنا ويستقبلوك بشكل مختلف
    Ve bu şekilde düşündüğünde onu çok farklı kullandığını görebilirsiniz TED وهو يستخدمه بشكل مختلف جدا بمجرّد ما تفكّر فيه بهذه الطريقة.
    Acil serviste hastalara bakmakla bir animasyon oluşturmak tabii ki çok farklı işler. TED الآن نرى أن العناية بالمرضى في غرفة الطوارئ وتصميم الأفلام المتحركة هما عملان مختلفان تماماً.
    Elde etme yöntemleri aynı gelebilir ama sebebi çok farklı. Open Subtitles العملية للوصول إليهما قد تشعرك بالتشابه ولكن الدافع مختلف جداً
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Bir yıl öncesine göre, şu anda hayatım çok farklı. Open Subtitles حياتي مختلفة تماماً عن ما كانت عليه قبل سنة مضت
    Ve boyanan binalar, bir arada duran, çok farklı geçmişe sahip insanları anlatan bir bölgedeki mimarı eserler olabilirdi. TED وستصبح المباني المطلية بمثابة منحوتات على أرض الطبيعة تتحدث عن اُناس ذوي خلفيات مختلفة جدًا وقفوا سويًا.
    Bunun gibi sağlıklı bir resifte pek çok farklı canlı görürsünüz. Open Subtitles على شعبة مرجانية صحّية مثل هذه ترى العديد من المخلوقات المختلفة
    İnanılır gibi değil. Yani, şimdi çok farklı görünüyorsunuz. Open Subtitles هذا أمر يصعب تصديقه، أعني أنت تبدو مختلفاً جداً الآن
    Kız kardeşim onun, önceki çıktığı erkeklerden çok farklı olduğunu söyledi. Open Subtitles اختي تقول إنه مختلفاً تماماً عن الشباب التي واعدتهم من قبل
    HH: Biliyorsunuz, tarihsel olarak kültür ve tarih açısından sadece çok farklı iki ülkeyiz. TED هوانغ هونغ: كما تعلمين، على مدار التاريخ، نعتبر بلدين مختلفتين تماماً من ناحية الثقافة والتاريخ.
    Deneyimleyen benlik ile anımsayan benlik birbirinden çok farklı ayrı iki kavramdır ve bunları birbirine karıştırmak mutluluk kavramının içinde bulunduğu kargaçanın başlıca nedeni. TED تلك هما شيئين مختلفين جدا ، نفسية التجربة و نفسية الذاكرة والخلط بينهما هو جزء من الكارثة لمفهوم السعادة.
    Belki aynı boyuttaki 2 beyin aslında çok farklı miktarlarda nöron içeriyorlardı. TED قد يوجد دماغان ذوا الحجم نفسه إلّا أنهما مكونان من عددين مختلفين جداً من الخلايا العصبية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more