| - Karantinadaki oyunları sevmiş miydin? çok fazla insan vardı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الناس بالكاد حصلت على فرصة للعب |
| Güçlü Süreçler çok fazla insan, mevcut koşullarında kendini kıstırılmış, sıkışmış hisseder. | Open Subtitles | يشعر الكثير من الناس أنهم عالقون أو مسجونون أو مقيدون بظروفهم الحالية |
| çok fazla insan var bu yüzden bir şey yapmaya kalkma. | Open Subtitles | الكثير من الناس هنا لذا لا تحاول أن تجرب أى شىء |
| Ama yemek için sıraya girmem lazım. Sırada çok fazla insan var. | Open Subtitles | لكن ، يجب أن أصطف لآكل هناك العديد من الناس في الصّف |
| Ceset kaldırılmalı Dumbledore. çok fazla insan var. | Open Subtitles | لننقل الجثه من هنا يا دمبلدور فهناك الكثير من الأشخاص |
| Bana meydan okuduğunu göstermek için çok fazla insan getirmişsin, değil mi? | Open Subtitles | انت احضرت الكثير من الناس لتخبرنى انك تريد ان تتحدانى, اليس كذلك؟ |
| çok fazla insan yoktu bu nedenle hepimiz çok yakındık. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الناس هناك , كنا جميعا مقربين |
| Bizim gibi bir ilişkisi olan çok fazla insan tanımıyorum. | Open Subtitles | في الواقع, إنني لا أعرف الكثير من الناس بيننا علاقة |
| Çok kısa sürede çok fazla insan yüklüyoruz. Fark edileceğiz. | Open Subtitles | نحن نحمّل الكثير من الناس و بوتيرة عالية ستتم ملاحظتنا |
| Tamam, hemen geri bul çünkü burada çok fazla insan var. | Open Subtitles | حسنٌ إذًا اعثر عليه بسرعة لأنّ هناك الكثير من الناس هنا |
| Hükumete çalışanlar dışında bunu yapabilecek çok fazla insan yok. | Open Subtitles | ليس الكثير من الناس يمكنهم فعل هذا باستثناء الأصناف الحكوميّة |
| Fakat sorun şu ki çok fazla insan yasam-iş dengesi hakkında saçmalıyor. | TED | لكن المشكلة هي الكثير من الناس تحدثوا هراء عن التوازن بين العمل والحياة. |
| Tokyo'da çok fazla insan olduğunu o kadar insanın arasından sıyrılmanın zor olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان هناك الكثير من الناس في طوكيو لذلك من الصعب ان تصبح متميزاً |
| Sonuçta, Tokyo'da çok fazla insan var, bir bakıma haklı. | Open Subtitles | فبالنهاية هنالك الكثير من الناس في طوكيو |
| Orada çok fazla insan olacak. Hiçbir şey göremeyeceğiz! | Open Subtitles | سيكون هنالك الكثير من الناس اللذين لن نراهم |
| Ortalıkta müşteri olarak mimariyle gerçek anlamda uğraşan çok fazla insan yok. | TED | ليس هناك العديد من الناس الذين يندمجون في الهندسة مثل ما يندمج الزبائن |
| Bu gece ayrılamazsınız. çok fazla insan var. | Open Subtitles | لن تستطيع ان تهرب الليلة, هناك العديد من الناس |
| çok fazla insan vardı. Yalnız kalmaya vaktimiz olmadı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الأشخاص لكننا لم يكن معنا وقت لنكن منفردان |
| Patronların mezarında, onları ziyarete gelen çok fazla insan bulamazsın. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَجدَ الكثير مِنْ الناسِ في قبرِ رئيسِهم الذي لا يَرْقصُ عليه. إنظرْ إلى هذا. |
| Aslında bana yakın olan çok fazla insan yok. | Open Subtitles | في الحقيقة لا يوجد كثير من الناس قريبين مني. |
| Haklıydınız Bay Han, burada çok fazla insan var. | Open Subtitles | لقد كنت صادق سيد هان هناك الكثير من الاشخاص |
| çok fazla insan var. Deneme çekimleri için zamanımız yok. | Open Subtitles | يوجد العديد من الأشخاص ينتظرون دورهم لا يوجد وقت لدينا |
| Keşfedilecek daha çok şey var. Şu an işin başlarındayız. Bu alanda çalışan çok fazla insan yok. | TED | حسناً، ما يزال هناك الكثير ليستتكشف. وهذه بواكير الأيام. ولا يوجد أشخاص كثيرون يعملون في هذا المجال. |
| Ortam kalabalık. çok fazla insan var. | Open Subtitles | المساحة ضيقة ويوجد عدد كبير من الناس سننتظر للحظات |
| Önceden gelen çok fazla insan görmüyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نرى أناساً كثيرين من الماضي. |
| Para kazanamak için dövüşen çok fazla insan var. | Open Subtitles | هناك أشخاص كثر يجنون المال من خلال هذه النزالات |
| çok fazla insan var. | Open Subtitles | عددنا كبير |
| çok fazla insan zarar gördü. | Open Subtitles | لقد آذى الكثير مِن الناس |