"çok fazla vakit" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكثير من الوقت
        
    • وقتاً طويلاً
        
    • وقت كثير
        
    • قضاء وقت كبير جداً
        
    Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. TED لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها
    İnsanlarla çok fazla vakit geçirdiğin için mi bu hale geldin? Open Subtitles هل قضيت الكثير من الوقت مع البشر لذا أصبحت تتصرف مثلهم؟
    Ama seninki adamlarım, birlikte çok fazla vakit geçirdiğinizi söylüyor. Open Subtitles لكن ابنتك رجالي يقولون بأنك تقضي الكثير من الوقت معها
    Güven bana. Bulunmak istemeyen insanların izini sürerek çok fazla vakit geçirdim. Open Subtitles ثق بي، أمضيت وقتاً طويلاً أتعقّب أناساً لا يريدون أنْ يُعثر عليهم
    Duygularıyla ilgili endişe duyarak çok fazla vakit geçirmiyorum. Open Subtitles لا أقضي وقتاً طويلاً في القلق تجاه مشاعره
    Kasiyer kızla yüzükoyun çok fazla vakit geçirmek gibi. Open Subtitles مثل، قضاء وقت كثير مطأطأ الرّأس أمام فتيات المتاجر.
    Zorlu bir mahallede yetiştim. Evde çok fazla vakit geçirdim. Open Subtitles لقد تربيت في حي قاسِ وقضيت الكثير من الوقت بالمنزل
    Benzin istasyonlarında da çok fazla vakit geçiriyorum -- boş tren istasyonları. TED وكذلك، أقضي الكثير من الوقت في محطات الوقود -- محطات القطار فارغة.
    Dongguan'a ilk gittiğimde, işçilerle çok fazla vakit geçirmenin iç karartıcı olacağını düşünüyordum. TED عندما ذهبت لأول مرة إلى دونغقوان،أنا قلقت من احتمال الاكتئاب جراء قضاء الكثير من الوقت مع العمال.
    Anladığım kadarıyla burada çok fazla vakit geçiriyorsunuz. Open Subtitles وضعتُ في الحسبان أنكِ تقضّين الكثير من الوقت هنا.
    Kız arkadaşın benimle çok fazla vakit geçirmene bir şey demiyor mu? Open Subtitles ألا تُمانع حميمتك أنك تقضي الكثير من الوقت معي؟
    Bu programa çok fazla vakit ayırıyorsunuz.... ...Şeytani planımıza daha fazla konsantre olmalısınız.... Ordu. Open Subtitles فلوب أنت تقضي الكثير من الوقت في البرنامج بينما يجب أن تركز على مشروعنا العسكري
    Suda çok fazla vakit geçirmişsin. Klor beynine dokunmuş! Open Subtitles أنت تقضي الكثير من الوقت في الماء ، لا بد أن الكلور عملت شيئاً لعقلك
    - Tatlım... - Ne? Son zamanlarda, orada çok fazla vakit geçiriyorsun. Open Subtitles عزيزيتي لقد أمضيت الكثير من الوقت هناك مؤخرا
    Yine de endişelenmeye başlamamız için çok fazla vakit var. Open Subtitles مازال هناك الكثير من الوقت امامنا قبل ان نقلق بشأن هذا
    Fakat tek sorun, onlara çok fazla vakit ayırmak gerekiyor. Open Subtitles المشكلة الوحيدة يجب ان تقضي الكثير من الوقت برفقتهم
    Kahramanların arasında çok fazla vakit geçirdin. Gerçekte kim olduğunu unutmuşsun. Open Subtitles أمضيتِ وقتاً طويلاً برفقة الأبطال ونسيتِ حقيقتكِ
    İçinde sabun ve fırça var ve dizlerinin üstünde çok fazla vakit geçireceğin için bunları da koydum. Open Subtitles في الداخل ستجد صابوناً وفرشاً للتنظيف وبما أنك ستمضي وقتاً طويلاً على ركبتيك فقد أحضرت لك هذه أيضاً
    Bu davada çok fazla vakit harcadım. Open Subtitles قضيت وقتاً طويلاً في تلك القضيه
    Fakat Ned ile çok fazla vakit geçirdiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles لكن الا ترى أنك تقضي وقت كثير مع ؟
    Alman Hükümeti, kaçan esir subayları yakalamak için... çok fazla vakit, enerji, insan gücü ve donanım... harcamak zorunda bırakıldı. Open Subtitles الجيش أجبر على قضاء وقت كبير جداً طاقة , قوة بشرية و أجهزة بمطاردة سجناء الحرب الهاربين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more