Işıkları gören bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. | Open Subtitles | الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة |
Şu bozulan anlaşma konusunda pek çok insan öfkeliydi. ve öfkeleri size yönelikti. | Open Subtitles | الكثير من الناس كانوا غاضبين بسبب تلك الصفقة التي فشلت وكانو غاضبين منك |
Çocuğum, bir çok insan benim, eşcinsellik üzerindeki tutumumu merak etmiştir. | Open Subtitles | يا بني، تسائل الكثيرون عن ما هو موقفي من الشذوذ الجنسي |
Ve o kalabalığa baktığımda, aynı şeyleri hisseden çok insan olduğunu gördüm. | TED | وعندما نظرت ناحية ذلك الحشد، رأيت العديد من الناس يعتريهم نفس الخوف. |
Yani, onu ölü görmek isteyecek bir çok insan vardı. | Open Subtitles | الأمر الذي يعني أن هُناك الكثير من الأشخاص يودون قتلها |
bir çok insan işi için ölüyor,sen sadece işe lanet ediyorsun ! | Open Subtitles | لأن هذا المكان، الكثير من الناس يتوقون للعمل به وأنتِ تتكرمين بالعمل |
Çevrede çok insan var, çok sayıda da cep telefonu. | Open Subtitles | ثمة الكثير من الناس في الجوار, والكثير من الهواتف الخلوية |
Bu konuda... açıklama yapman gereken bir çok insan olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | واعرف انه لديك الكثير من الناس لتعطيهم الاجابة وهذا ليس منصفاً لك |
Ve bu sayede, ihtiyacı olan yardımı alan pek çok insan gördüm. | Open Subtitles | وعلى طول الطريق، رأيت الكثير من الناس يحصلون على المساعدة التي يحتاجونها |
Çünkü pek çok insan, birini öldürmek istiyormuş gibi hisseder. | Open Subtitles | لأن الكثير من الناس يُشعرون أنهم يُريدون قتل شخصٍ ما, |
Bir çok insan yapardı ama sen adam gibi dikilip altına işedin. | Open Subtitles | الكثير من الناس كانت لتفعل، لكنك وقفت هنا كرجل وتبولت في سروالك. |
- Evet. Ama o maskeyi gururla takacak çok insan var. | Open Subtitles | لكن هناك الكثيرون على استعداد أن يرتدوا قناع زورو بكل فخر |
Haklısın tüm bunlardan ben sorumluyum. Pek çok insan, benim yüzümden zarar gördü. | Open Subtitles | أنت محق، أنا مسؤول عن كل هذا، الكثيرون أصيبوا بسببي وعندما أنظر لك، |
Bir çok insan Nevada Çölü'nde kaybolur... ve asla tekrar bulunmaz. | Open Subtitles | العديد من الناس تاهوا فى صحراء نيفادا ولم يُسمع عنهم ثانية |
Bu uygulamayı geliştirdim çünkü okulumuzda Justin Bieber'dan hoşlanmayan çok insan vardı, ben de bu oyunu yapmaya karar verdim. | TED | وقد قمت بابتكاره لوجود الكثير من الأشخاص في المدرسة لا يحبون جستين بيبر قليلا، لذا قررت إنشاء التطبيق |
Burdaki bir çok insan gibi beni yüksek standartlarda değerlendirdi. | Open Subtitles | مثل الكثيرين هنا لقد قام بالتعامل معي ضمن معايير أعلى |
Ve nihayet, beş ya da 10 dakika sonra, pek çok insan çözümü bulur, sizin burada görebileceğiniz gibi. | TED | وبالنهاية، بعد خمس أو عشر دقائق، يكتشف أغلب الناس الحل، والذي يمكنكم رؤيته هنا. |
Umarım öyledir yani. Onlara ihtiyacımız var. Ölmesi gereken çok insan var daha. | Open Subtitles | أقلّه هذا ما آمله، سنحتاج إليهما، فثمّة أناس كثيرون ما زال يجب موتهم. |
Pek çok insan Hub'ın Kuzey Afrika'daki en iyi binici olduğunu söyler. | Open Subtitles | معظم الناس كانت تقول أن هب كان أفضل فارس فى شمال أفريقيا |
Bir çok insan en iyi yaşamın acıdan kaçarak olduğunu düşünür. | Open Subtitles | يَعتقدُ أكثر الناس أن أفضل طريقة للعَيْش هي بالهروب من الألم. |
Pek çok insan 20 yeni grubun 19'undan para kaybettiğimi bilmez. | Open Subtitles | أكثر الناسِ لا يَعْرفونَ هذا لكنني اخسر المال على 19 او 20 فرقة جديدة |
Çünkü hala onun kazandığını düşünen çok insan var. | Open Subtitles | لأن ما زال هناك الكثير مِنْ الناسِ الذي يَعتقدونَ بأنّه رَبحَ. |
Bir çok insan İslam'ı anlamak için çok hevesliydi. | Open Subtitles | اناس كثيرون اصبحوا فضوليون ومتحمسون لمعرفة الاسلام وايضا ارادوا معرفة |
Dünyanın en zor erkek sporudur. Bir çok insan bunu bilmez. | Open Subtitles | اقوى رجال الرياضة في العالم اغلب الناس لا يعرفون ذلك |
Bir çok insan arabalarını almak için geliyor. Polisler metroları kapatıyor. | Open Subtitles | أناس كثر يأتون هنا للحصول على السيّارات و الشرطة توقف عمل الأنفاق |
Dışarı çıkar ve düşünürsünüz bir çok insan bu şirkete sipariş veriyor olmalı. | Open Subtitles | تخرج وتتعجب لابد أن كثير من الناس قد طلبوا ذلك من تلك الشركة |