"çok korkunç" - Translation from Turkish to Arabic

    • فظيع
        
    • مخيف
        
    • مريع
        
    • فظيعاً
        
    • مخيفة جدا
        
    • مروع
        
    • رهيبة
        
    • مرعب
        
    • مروّع
        
    • مخيفة جداً
        
    • شنيع
        
    • فظيعة جداً
        
    • فظيعُ
        
    • فضيعاً
        
    • فظيعون
        
    Ailenizdeki herkesten daha uzun yaşamak çok korkunç bir şey Bayan Vaughan. Open Subtitles إنه لأمر فظيع سيدة فون بأن تعيشي لمدة أطول من جميع عائلتك
    Bunu daha önce çok söylediğimi biliyorum ama evimizdeki küçük bir kıza gerçekten çok korkunç bir şey yapılmış. Open Subtitles أعلم أنني قلت هذا العديد والعديد من المرات من قبل لكن هناك شئ فظيع حدث لفتاة صغيرة في منزلنا
    Birbirimizi hiç dinlemediğimiz bir dünya gerçekten çok korkunç bir yer. TED في عالم لا يستمع فيه أحدٌ إلى الآخر جيداً انه مكان مخيف جداً حتماً
    - ll vecchio ospedale fu distrutto. - çok korkunç bir yangın çıkmış... - ..ve eski hastane küllere dönüşmüş. Open Subtitles من الواضح أنه شب حريق مريع و أحترقت المستشفى القديمه عن آخرها
    Biliyorum, kafa yorduğun şey çok korkunç olmalı. Open Subtitles و أعلم أنه يجب أن يكون الأمر فظيعاً ، للنظر في الأمور كيفما تنظر إليها
    Aklımı toplayamıyorum. Bütün bunlar çok korkunç! Open Subtitles لا يمكنني التفكير في هذا الأمر كله فظيع جدًا
    Bunu söylemek çok korkunç, biliyorum, efendim ama kanımca, tekne batırılmış. Open Subtitles أعرف أنه قول فظيع يا سيدى لكن فى رأيى أنها أغُرقت عن عمد
    Bunu söylemek çok korkunç, biliyorum, efendim ama kanımca, tekne batırılmış. Open Subtitles أعرف أنه قول فظيع يا سيدى لكن فى رأيى أنها أغُرقت عن عمد
    Eğer karı koca gibi yaşarsak, evliliğin çok korkunç olmadığını görebilirsin. Open Subtitles لَرُبَّمَا أنت تَرى هو ما كَانَ جميعاً فظيع مع ذلك.
    Tanrım Madeline, bu çok korkunç. Çok zalimce. Open Subtitles يا اللهي، هذا شيء فظيع يا مادلين كان شيئاً وحشياً
    çok korkunç. Sanki sosyolojik bir deney gibi. Open Subtitles هذا فظيع يبدو كأنه بحث احتماعي مارأيك أن نجعلها سنه ؟
    - Gerçekten mi? Hemen bir son vermeliyiz. Yoksa hayat çok korkunç bir hale gelecek. Open Subtitles حقاً , نحتاج لقص هذا الشيئ من البرعم ماعدا ذلك الأشياء , ستصبح مخيف
    Yüzüme bak ve durumumu anla, çocuklarının treni çok korkunç. Open Subtitles أنظر لوجهى لتعرف حالى أن قطار أطفالك مخيف
    Sadece sizlerin çok korkunç berbat bir günün... nasıl olduğunu bilmenizi istedim. Open Subtitles أردتكم أن تعرفوا كيف يبدو عليه الحال لو واجهتم يوم مريع وفظيع جداً
    Konuşmamız bittikten sonra kendimi çok korkunç hissettim ve hayatım boyunca bu vahşetten habersiz kaldığım için gerçekten utandım. Dedim ki, eğer ben bile bunu bilmiyorsam başka kaç kişi bunu bilmiyor? TED بعد أن أنهينا حديثنا، كان شعوري فظيعاً وبكل صدق شعرت بالخجل لقلة معرفتي بهذا العمل الوحشي في حياتي، وتسائلت إن لم أكن أعرف، كم عدد الآخرين الذين لا يعرفون؟
    Bence bu çok korkunç bir haber. Open Subtitles أنا أنا فقط فكر هي كانت أخبارا مخيفة جدا.
    Ya çok korkunç bir kötülüğü dünyaya saldıysak? Open Subtitles ماذا لو اننا اطلقنا سراح شر مروع في العالم؟
    Hayatım boyunca çok korkunç hatalar yaptım, ama bir tane daha yapmak istemiyorum. Open Subtitles فعلت اخطاء رهيبة في حياتي لكنني لا اريد فعل المزيد
    - Ah, bu çok korkunç. - Doğru değil. Sürünün yarısıydı. Open Subtitles شئ مرعب ليست هذه الحقيقة ، كان نصف قطيع فقط
    Bunun için artık çok geç ama sanırım Boeun'a çok korkunç bir şey yaptık. Open Subtitles إنه متأخر جدا لهذا لكن أنا متأكّدة بإنّنا عملنا شيء مروّع إلى بويون
    çok korkunç bir an: çok kısa bir zaman diliminde birçok şey olabilir. TED إنها لحظة مخيفة جداً: يجب أن يحدث الكثير خلال فترة قصيرة جداً من الزمن
    Dışardaki dünya çok korkunç olduğunda, içim dengemi dengemi korumaya çalışıyorum. Open Subtitles إن كان العالم الخارجي شنيع فسأذهب إلى الداخل كي أستعيد توازني
    Hayatımda, pek çok korkunç şey yaptım, ama sen beni affettin çünkü onlardan ne kadar pişman olduğumu biliyordun. Open Subtitles لقد فعلت أشياءاً فظيعة جداً , في حياتي .. ولكنكِ سامحتيني لأنكِ عرفتِ كم كنت أأسف على ذلك
    - Ama...ama çok korkunç. Open Subtitles - أوه، لَكنَّه. هو فظيعُ. - مايكل!
    Annesinin başına gelenler çok korkunç. Open Subtitles ما حدث لوالدته كان فضيعاً
    Bunlar çok korkunç suikastçılar onları bulur bulmaz, tek kelime etmeden öldürün böyle yazıyor. Open Subtitles هؤلاء قتلة فظيعون حينما تجدهم اقتلهم بدون كلمة هذا يقرا مثل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more