"çok nadiren" - Translation from Turkish to Arabic

    • نادرا ما
        
    • بشكل نادر جدا
        
    • نادرًا ما
        
    • نادراً ما
        
    Gökyüzünün gelip giden bulutlarla dakikası dakikasına ne kadar farklı olduğunu çok nadiren fark ederiz. TED نادرا ما نلاحظ أن هناك شيء مختلف من لحظة لأخرى, مع السحاب المتحرك
    İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. Ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi. TED العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط.
    Bunlar o denli narin ve yumuşaktılar ki kayalar üzerinde çok nadiren iz bıraktılar. Open Subtitles ولكنها ما زالت ناعمة ورقيقة إلى درجة أنها لم تترك علامات في الصخور إلا بشكل نادر جدا. ‏
    çok nadiren tamamen rasyonel seçimler yapıyoruz. TED حاليا، نادرًا ما تكون خيارتنا مبنية على أساس منطقي مئة بالمئة
    demektir. "Buraya ait değilsin." çok nadiren, "Burada var olmanın ve mutlu olmanın bir yolu yok." TED "أنت لا تنتمي إلى هنا" نادرًا ما تعني، "لا سبيل لتواجدك وسعادتك هنا".
    Neyse ki ondan çok nadiren hastalanırız, çünkü çoğu deniz mikrobu bizim lehimize çalışıyor, aleyhimize değil. TED لكن لحسن الحظ، نادراً ما نمرض بسبب مياه البحر، لأن معظم الميكروبات البحرية تعمل من أجلنا، وليس ضدنا.
    Ve bu yolda öğrendikleri veri çok nadiren paylaşılıyor. TED وأياً كانت البيانات التي يتلقونها نادراً ما يشاركونها.
    Bu biraz ABD patenti almak için gereken yenilik standardına benziyor, moda tasarımcıları bu patenti hiçbir zaman alamıyor, ya da çok nadiren alabiliyor. ... TED وذلك هو نوع مثل مواصفات الحداثة لبراءة الإختراع في الولايات المتحدة، التي لا يحصل عليها مصمموا الأزياء أبدا، نادرا ما تحصل هنا في الولايات المتحدة.
    Fakat onları çok nadiren görürüz. Neden mi? Bu iğne size bir fikir verecektir. Open Subtitles ولكننا نادرا ما نلاحظهم هذا يفسر لنا لماذا ذلك
    Gökyüzüne çok nadiren bakarız. TED نادرا ما ننظر إلى السماء
    Ekonomik büyümenin durması üzerinde düşündüğümüz zaman, "Bu mümkün değil" diyoruz, çünkü ekonomik büyüme toplumumuz için o kadar elzem ki çok nadiren sorgulanıyor. TED حين نفكر في توقيف النمو الإقتصادي، نقول، "ذلك غير ممكن،" لأن النمو الإقتصادي مهم جدا لمجتمعنا نادرا ما يتم التساؤل بخصوص ذلك.
    Ve çok nadiren ıskalarım. Open Subtitles وأنا نادرا ما أخطيء.
    Oliver bize bu konudaki düşüncesini açıkladığında ki bunu çok nadiren yapar daha katılımcı olursun diye düşünmüştüm. Open Subtitles لمّا شرح (أوليفر) تفكيره حيال هذا الأمر لنا وهذا نادرًا ما يفعله، بالمناسبة، ظننتك ستكون أكثر تحمسًا للفكرة.
    Oliver bize bu konudaki düşüncesini açıkladığında ki bunu çok nadiren yapar daha katılımcı olursun diye düşünmüştüm. Open Subtitles لمّا شرح (أوليفر) تفكيره حيال هذا الأمر لنا وهذا نادرًا ما يفعله، بالمناسبة، ظننتك ستكون أكثر تحمسًا للفكرة.
    çok nadiren doğru konuşur ve muhtemelen yelleniyordur. Open Subtitles و نادراً ما يقول الكلام المناسب. و ربما يخرج ريحاً أيضاً.
    Bu sessiz ormanda, çok nadiren ayak izine rastlanabilir. Open Subtitles في هذا العالم الصامت نادراً ما نجد آثر للأقدام على الجليد
    Bunu çok nadiren söylerim ama, dans okulumda paralı öğrenci olmak ister miydin? Open Subtitles نادراً ما أقول هذا ، لكن ما رأيك بالإلتحاق بأكاديميتي على حسابك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more