"çok olmadı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقت قصير
        
    • ليس ببعيد
        
    • ليس من فترة
        
    • ليس من مدة طويلة
        
    • ليس منذ وقت طويل
        
    • لن تبقي هنا طويلاً
        
    • طفلي قد تغوّط
        
    • إنها لم تتأخر
        
    Bu ölümlerden biri olalı çok olmadı. Open Subtitles احد تلك الوفيات ،وقع منذ وقت قصير
    Art, Theo Tonin'ı vuralı çok olmadı. Open Subtitles آرت " أسقط " ثيو تونان " قبل وقت قصير "
    İnsanların dünyanın düz olduğunu düşündüğü zamanlardan beridir çok olmadı. Open Subtitles منذ زمن ليس ببعيد كان الأنسان يعتقد أن الأرض مسطحة
    Bloguma bir video serisi koyalı çok olmadı, ve iki haftada 6000 kişi gelmiş. TED لقد وضعت سلسلة فيديو على مدونتي من وقت ليس ببعيد وتم مشاهدته 6000 مرة في أسبوعين.
    çok olmadı. Size söylemediğim için de çok üzgünüm. Open Subtitles ليس من فترة طويلة, و أنا آسفة آسفة لعدم أخباركم بهذا يا رفاق
    çok olmadı. Open Subtitles ليس من مدة طويلة
    Evi alalı çok olmadı yani. Open Subtitles لقد إشترينا الملكية للتو ليس منذ وقت طويل جداً, لذا
    İşi çok kafaya takmıyorsun, çalışmaya başlayalı da çok olmadı. Open Subtitles أنت لا تمانعين العمل، لكنّك لن تبقي هنا طويلاً.
    Bizim velet fırlayalı da çok olmadı. Ama kayınvalidem bakmama izin vermiyor. Open Subtitles أجل، طفلي قد تغوّط لتوه ، ولكنّ حماتي لن تسمح لي بأن أقوم بتربيته
    Kızımız gideli çok olmadı, o kadar da geç değil üstelik. Open Subtitles إنها لم تتأخر لتلك الدرجة كما أن الوقت ليس متأخراً جداً
    Başlayalı çok olmadı. Open Subtitles بدأ فحسب .. منذ وقت قصير
    Olalı çok olmadı. Open Subtitles حدث منذ وقت قصير
    Biliyorum Francis seninle konuyu konuşalı çok olmadı, ama dış işlerinden bilgi alamayınca yardım edip edemeyeceğini sormak istedim. Open Subtitles إليكِ بشأنها منذ وقت ليس ببعيد جداً لكن لم نسمع مؤخراً الكثير من وزارة الخارجية لذا كنتُ أتساءَل إن كان بوسعك المساعدة.
    Işığımdan kurtulmak isteyeli çok olmadı. Open Subtitles منذ زمن ليس ببعيد... أردت التخلص من نوري.
    çok olmadı daha, Open Subtitles من وقت ليس ببعيد
    çok olmadı. Open Subtitles ليس منذ وقت طويل
    İşi çok kafaya takmıyorsun, çalışmaya başlayalı da çok olmadı. Open Subtitles أنت لا تمانعين العمل، لكنّك لن تبقي هنا طويلاً.
    Bizim velet fırlayalı da çok olmadı. Open Subtitles أجل، طفلي قد تغوّط للتوّ أيضاً
    Kızımız gideli çok olmadı, o kadar da geç değil üstelik. Open Subtitles إنها لم تتأخر لتلك الدرجة كما أن الوقت ليس متأخراً جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more