"çok sever" - Translation from Turkish to Arabic

    • إنه يحب
        
    • انه يحب
        
    • انها تحب
        
    • إنها تحب
        
    • يَحبُّ
        
    • إنّه يحبّ
        
    • يعشق
        
    • فهي تحب
        
    • أنه يحب
        
    • إنه يُحب
        
    • إنها تُحب
        
    • يُحبّ
        
    • هو يحب
        
    • يحببنكِ دوماً
        
    • لكنه يحب
        
    Madagaskar'lı, Fas'lı ve Senegal'li insanları çok sever. Open Subtitles إنه يحب الناس في مدغشقر، والمغرب والسنغال.
    Bedava şeyleri çok sever o yüzden Vegas'ta gittiğimiz her otelden ona kibrit kutusu getirdim. Open Subtitles انه يحب الاشياء المجانيه لذا جلبت له كتيبات من كل فندق ذهبنا اليه في لاس فيغاس
    O, konuşmayı tanıdığım herkesten daha çok sever. Open Subtitles انها تحب التكلم اكثر من أيّ شخص سمعت عنه
    Şaka! Annemi uyandırayım, yeni gelenleri çok sever. Open Subtitles سأذهب لإيقاظ أمي إنها تحب التقاء أناس جدد
    John çocukları çok sever, onlar da onu. Open Subtitles يَحبُّ جون الأطفال، وهم يَحبّونَه.
    İç çamaşırıyla dans etmeyi çok sever. Open Subtitles إنّه يحبّ الرقص بملابسه الداخلية
    Babamsa, torunlarını çok sever ama hiçbir şey yapmıyor. Open Subtitles ...وأبي؟ يعشق أحفاده، لكن لكنّه لا يعمل شيئاً لهم
    Brüksel lahanasını çok sever. Hangimiz sevmeyiz ki? Affedersiniz, menüye bir göz atmamın sakıncası var mı acaba? Open Subtitles إنه يحب براعم البروكسل معذرة، هل هناك طريق يمكننى به النظر إلى قائمة الطعام؟
    Çalışmayı çok sever. Bir şeye ihtiyacınız olduğunda çağırmanız yeter. Open Subtitles إنه يحب العمل الشاق,لذا أي شيئ تحتاجه فقط إستدعيه
    büyük silahları çok sever, tehlikeli silahları, pahalı silahları. Open Subtitles إنه يحب الأسلحة الكبيرة، الأسلحة الخطيرة، الأسلحة الباهظة.
    Uçan okları ne kadar severse sevsin sağlam olan yayları daha çok sever. Open Subtitles حتى يحب السهم الذي يطير و هكذا , كما انه يحب القوس الذي هو مستقر
    Arabalar ve tırlar oyununu çok sever. Her oyun iş görür. Open Subtitles اوه, انه يحب السيارات و الشاحنات اي لعبه ستفي بالغرض
    Ona itaat etmeyen insanların kafalarını kestirmeyi çok sever. Open Subtitles انها تحب قطع رؤوس من يعصي أوامرها.
    Alıyoruz. Havayı çok sever de. Open Subtitles سنأخذها انها تحب الهواء
    Anlamıyorsun, oraya tırmanmayı çok sever. Open Subtitles لست تفهم. إنها تحب القفز إلى هنا.
    Mimari yapıları çok sever. Open Subtitles أتدري ماذا؟ إنها تحب العِـمارة
    - Mary haklı. Çocuklar şekeri çok sever. Open Subtitles يَحبُّ الأطفالُ حلوى.
    Tuna salatasını çok sever de. Open Subtitles إنّه يحبّ سلطة التونا
    çok sever... Open Subtitles ..هو يعشق الرياضيات وعلم الاحياء و الـ
    - Noel'i çok sever. Open Subtitles فهي تحب الكريسماس حقاً ؟
    Biliyor musun, video oyunlarını çok sever. Open Subtitles أنتِ تعرفين, أنه يحب ألعاب الفيديو
    İşi dostuma verebilirsiniz, ormanda oynamayı çok sever. Open Subtitles سلّم، هذه المهمة الى صديقي إنه يُحب اللعب في الأدغال.
    Olamaz. Hokeyi çok sever. Hokeyi bırakamaz. Open Subtitles لا، إنها تُحب لعب الهوكي، لمَ عساها التخلِيّ عنه بهذه السهولة
    - Aslında açmamıza yarım saat var ama şansınıza amcam Marty çocukları çok sever. Open Subtitles ، نحنُ حقيقةً لا نفتح قبل نصف ساعة ، لكن لحُسن حظّكُما . عمى مارتى يُحبّ الأطفال
    Dünya kızlarıyla oynaşmayı çok sever. Open Subtitles هو يحب اللعب بفتيات الأرض
    Ama teyzeler seni çok sever. Open Subtitles . لكنّ الجدّاتِ يحببنكِ دوماً
    Rodney'le çocuğumuz olmadı, ama o, çok sever çocukları. Open Subtitles أنا و "رودني" ليس لدينا أولاد لكنه يحب الأطفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more