Yunan mitolojisi. Gölde kendi yansımasını izlemeyi çok severdi. | Open Subtitles | عالم يونانى كان يحب ان ينظر لنفسة كثيرا فى البركة |
- Harry genç iken, fıstık ezmesini çok severdi. Hepsini yer bitirirdi. | Open Subtitles | عندما كان هاري صغيرا كان يحب زبدة الفستق |
Her gün saatlerce golf oynamayı çok severdi... ve beni ofisinde bıraktığında bazı tıbbi operasyonları gerçekleştirmek zorunda kalırdım. | Open Subtitles | كان يحب لعبة الغولف، لساعات يومياً وكنت أؤدي إجراءات طبية، حينما كان يتركني في المكتب |
Rahibeleri severdi. Özellikle bir tanesini, çok severdi. | Open Subtitles | لقد كانت تحب الراهبات كانت هناك واحدة تفضلها |
Kazanmayı çok severdi. Bazen insanlara ufak maço oyunlar oynardı -- | TED | لقد أحب النصر دوما في تلك الالعاب الجنونية التي يقوم بها عادة |
Kasabamızdaki küçük halk kütüphanesini de çok severdi. | Open Subtitles | لقد أحبت مجتمع المكاتب فى موطنها |
Ama eğlenmeyi çok severdi. - Gerçek isminiz ne? | Open Subtitles | لكنها احبت ان تستمتع ماهو اسمك الحقيقى؟ |
Babam sosları çok severdi, özellikle köfteyle yerdi. | Open Subtitles | والدي كان يحب الصلصات، ودائما كانت مع الزلابية. |
Matematiği ve bilimi benim kadar çok severdi. | Open Subtitles | و كان يحب الرياضيات و العلوم بقد ما أحبها انا أيضا. |
Aç değilim, baba. Harry genç iken, fıstık ezmesini çok severdi. | Open Subtitles | عندما كان هاري صغيرا كان يحب زبدة الفستق |
En önemli kısmı da, kaplumbağasını çok severdi. | Open Subtitles | الجزء الأكثر أهمية هو، كان يحب هذه السلاحف. |
Evet ya, Toby de yaprak toplamayı çok severdi eskiden, değil mi Tobe? | Open Subtitles | اوه نعم توبي كان يحب جمع الاوراق اليس كذلك , توبي ؟ |
Ama avcılığı çok severdi, bu yüzden silahta düzenlemeler yapıldı. | Open Subtitles | لكنه كان يحب الصيد لذا وجب إجراء بعض التعديلات. |
Hayır, büyükanne çok nazikti, kuşları da çok severdi. | Open Subtitles | الجدة لم تكن بخيلة و قد كانت تحب الطير الصغير |
Küçük bir kızken oraya gitmeyi çok severdi. | Open Subtitles | كانت تحب الذهاب إلى حديقة الحيوانات عندما كانت طفلة صغيرة |
Sevgili annem bu odada dolaşmayı çok severdi. | Open Subtitles | أمي العزيزة كانت تحب المشي في هذه الغرفة. |
Boksu çok severdi. Dışarıdakiler onu gözlerine kestirmişti. | Open Subtitles | لقد أحب الملاكمة الناس بالخارج كان يراقبونه |
O rozeti çok severdi. | Open Subtitles | لقد أحبت ذلك الدبوس |
Küçük bir kızken bile lavanta kokusunu çok severdi. | Open Subtitles | دائما احبت زيت الخزامة، حتى في صغرها |
İnsanları çok severdi. | Open Subtitles | لقد أحبّت الناس |
Babam olsa çok severdi. | Open Subtitles | حسناً، والدي كان ليحب ذلك |
Üniversiteyi burada okumus. sehri, insanlarini çok severdi. | Open Subtitles | لقد ذهبَ للجامعة هنا لقد احبَ المدينة ، واُناسها |
Evet. Sohbet programlarını ve iyi oyunları çok severdi. | Open Subtitles | نعم ، كانت مولعة ببرامج الحديث أو بالمسرحيات الجيدة |
Orada sosyal görevli olarak çalışıyordu. O delikteki herkes onu çok severdi. | Open Subtitles | انها مشرفة اجتماعية هناك كل شخص هناك كان يحبها |
Çiçeklerden daha çok severdi onu. | Open Subtitles | لقد أحبتها أكثر من الأزهار. |
Babam arılarını çok severdi. Eminim arılar da onu severdi. | Open Subtitles | اتعلمين أبُّي، أحبَّ نحلَه وهم أحبّوه، أَنا متأكّدُه |
Otto seni çok severdi. Sevmeseydi burada olmazdın. | Open Subtitles | أوتو " كان يحبك " لن تكون هنا إن لم يحبك |
Sosumu çok severdi. Elbette o.. | Open Subtitles | لطالما كان يحبّ صلصتي .. بالطبع .. |