Endişelenme. Emin ellerdesin. Kız arkadaşın çok yetenekli bir doktor. | Open Subtitles | لا تقلق، أنت تحت أيادٍ جيدة خليلتُكَ طبيبة موهوبة جداً |
Hailey çok yetenekli bir genç kızımız çok güzel obua çalıyor. | Open Subtitles | إن هايلي شابة موهوبة جداً تقوم بالعزف على المزمار بشكل جميل |
Bu yeri hak ettin. çok yetenekli bir fotoğrafçısın. | Open Subtitles | إنّكِ جديرة بمكانتكِ، فأنتِ مُصورة موهوبة للغاية. |
Sen çok yetenekli bir adamsın Juni. | Open Subtitles | حسنا، جيوني , أنا يجب أن اقول، أنت رجل متعدد المواهب. |
çok yetenekli bir sanatçı olduğunu... ve bir müzede çalıştığını söylediler, değil mi? | Open Subtitles | بأنّك... فنانة موهوبة جدا و... تعملين في المتحف، أليس كذلك؟ |
İşini bırakması için cesaretlendirdiğim çok yetenekli bir stilist arkadaşım var ve şey, onun yeni bir işe ihtiyacı var. | Open Subtitles | لديَّ صديقٌ موهوبٌ للغاية شجعتهُ على تركِ عمله و .. |
çok yetenekli bir müzisyendir, harika şarkılar yazar. | Open Subtitles | إنّه موسيقي موهوب جداً ويكتب هذه الموسيقى الجميلة |
Bu resim New York'da, Isaac Mendez isminde çok yetenekli bir ressam tarafından çizildi. | Open Subtitles | (رسمت هذه على يد رسام موهوب في (نيويورك (إيزاك مانديز) |
çok yetenekli bir sanatçıydı ve çok isabetliydi. | Open Subtitles | , كان فنان موهوب للغاية و دقيق للغاية |
Bu onun için büyük şeyler anlamına gelebilir. Baban çok yetenekli bir adam. | Open Subtitles | إنها تعني له أشياء كبيرة جدا إنه رجل موهوب جدا.. |
çok yetenekli bir kız. Aynı zamanda çok da çalışkan. | Open Subtitles | حسناً، إنّها فتاة موهوبة جداً وعاملة جادّة. |
Ama o çok yetenekli bir yazar. Kitap için böyle harika bir fikri var. | Open Subtitles | لكنها كاتبة موهوبة جداً ولديها فكرة عظيمة لكتاب جديد |
Ama çok yetenekli bir alkol üreticisiydi. | Open Subtitles | ولكنها كانت موهوبة جداً بتقطير الكحول |
Evet ve çok yetenekli bir avukattır. | Open Subtitles | ومحامية موهوبة للغاية واثقة من ذلك |
Veronica Guerin çok yetenekli bir gazeteci. | Open Subtitles | "فيرونيكا غيرين) صحافية موهوبة للغاية)." |
Gemi yapımı, moda tasarımı... çok yetenekli bir adamsın. | Open Subtitles | تصنع السفن، تصمم ثيابك أنت رجل متعدد المواهب |
çok yetenekli bir aktördü diyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أقول أنّه ممثل متعدد المواهب |
Nathan, çok yetenekli bir genç hanım olması gerekirdi, değil mi? | Open Subtitles | "ناثان" وهذا له ما جعلها آنسة موهوبة جدا صحيح ؟ |
çok yetenekli bir kız. | Open Subtitles | إنها موهوبة جدا |
Sen çok yetenekli bir ressamsın, dostum ama insanlardan çalamazsın. | Open Subtitles | أنتَ فنّانٌ موهوبٌ للغاية يا رجل... -لكن لا يجب أن تسرق من الناس ! |
Ve Paul. 17 yaşında çok yetenekli bir arkadaş. | Open Subtitles | و هذا بول يبلغ 17 عاماً إنه موهوب جداً |
Eminim çok yetenekli bir şarkıcıdır. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه مغني موهوب جداً |
O çok yetenekli bir şarkıcı. | Open Subtitles | إنه موهوب في الغناء. |
Paris'teki çok yetenekli bir cerrah ve harika bir cildiyesi sayesinde. | Open Subtitles | (لا شيء كبير فيكِ, يا (لانا "الشكر لجراح موهوب في "باريس وطبيب أمراض جلدية رائع |
Bu, çok yetenekli bir Amerikalı sanatçı olan Tomas Vu tarafından elle yapıldı. | Open Subtitles | (هذا من صنع (توماس فو فنان امريكي موهوب للغاية |
Burada, parçacık fiziği alanında, çok yetenekli bir araştırmacımızı görüyorsunuz. | Open Subtitles | لدينا ها هنا عالم أبحاث موهوب جدا في مجال فيزياء الجزيئات |