"çok zamanımız" - Translation from Turkish to Arabic

• الكثير من الوقت
• متسع من الوقت
• كل وقت العالم
• وقت كثير
• إنه قي

Bunun için Çok zamanımız olacak, önce yeni yuvana yerleş.
سيكون هناك الكثير من الوقت عندما تستقر فى بيتك الجديد

Tanrım, Çok zamanımız olduğunu sanmıyorum yani, umarım uzun bir hikaye değildir.
لا أظن لدينا الكثير من الوقت لهذا آمل بأنها ليس قصة طويلة

Onu nasıl kullanacağımızı ve nasıl kuracağımızı düşünmek için Çok zamanımız var.
هناك الكثير من الوقت لنا من أجل إعادة النظر في كيفية استعمالها، كيف بنيناها.

Burası oldukça büyük bir park ve Çok zamanımız var.
حسنا .. إنه منتزه كبير وهناك متسع من الوقت للكلام

Daha Çok zamanımız var sevgili Sameen'im.
(لدينا كل وقت العالم ، عزيزتي (سامين

Acele edin, Çok zamanımız var ve görülecek çok az şey.
لكن أسرعوا رجاء، لدينا وقت كثير وعمل قليل

Söyleyecek çok fazla şey var, fakat daha sonra Çok zamanımız olacak.
هناك أكثر بكثير للقول لكن سيكون هناك الكثير من الوقت لاحقا

Güneydekilerden önce Çok zamanımız yok...
لم يتبقَ لنا الكثير من الوقت قبل العمال الذين في الجنوب

Kazanmak için Çok zamanımız var.
ما زال أمامنا الكثير الكثير من الوقت للعب

Tamam çocuklar paniklemeyin daha Çok zamanımız var.
حسناً، يا شباب لا تذعروا لأننا نملك الكثير من الوقت

Lana, her şey yoluna girecek. Çok zamanımız var. Oyun başlamadı bile.
لانا سيكون الأمر بخير لدينا الكثير من الوقت حتى اللعبة لم تبدأ بعد

Çok zamanımız yok, elinden geleni yap.
ليس لدينا الكثير من الوقت فافعل ما تستطيع

Ama şimdi değil. Haydi, giyin, Çok zamanımız yok.
هيا ارتدي ملابسك لم يعد أمامنا الكثير من الوقت

Aldıkların yeter, Çok zamanımız kalmadı.
ما بحوزتكِ مناسب. ليس لدينا الكثير من الوقت

Endişelenme, birbirimizi tanımak için hapishanede Çok zamanımız olacak.
لا تقلق , سنحصل على الكثير من الوقت للتعرف

Paniğe kapılmayın,Çok zamanımız var, kapı kapanmadan önce Çok zamanımız var.
لا تقلق ، هناك الكثير من الوقت الكثير من الوقت قبل أن تغلق البوابة.

1.45'e yetişmek için Çok zamanımız var.
سَيكُونُ لدينا متسع من الوقت لرحلة الـ 1:

Çok zamanımız yok ve bunun hakkında tartışmak istemiyorum.
لا يوجد لدينا متسع من الوقت لذا لا أريد التعارك من أجلها شارب الليمون ؟

Güzel. Tüm ameliyathaneyi bekletiyorum. Çok zamanımız yok.
هيئي غرفة عمليات بالكامل لا يوجد أمامنا متسع من الوقت

Çok zamanımız ve yapacak çok az şeyimiz var!
يجِب أَن نتقدم، يجب أَن نسرع فأمامنا وقت كثير وعمل قليل