"çoktan gitmişti" - Translation from Turkish to Arabic

    • قد رحل
        
    • قد رحلت
        
    • قد ذهب
        
    • ذهب بالفعل
        
    6 yaşına girdiğim gün babam çoktan gitmişti. Open Subtitles في عيد مولدي السادس، كان والدي قد رحل منذ مدّة وقتها
    Ben dışarı çıktığımda, bunu her kim yaptıysa çoktan gitmişti. Open Subtitles بحلول الوقت الذي خرجتُ فيه، فقد كان قد رحل من فعل هذا.
    Yüzüğü almak istediğimde, çoktan gitmişti. Open Subtitles عندما ذهبت لاجلب الخاتم كانت قد رحلت بالفعل
    Evet ve büyünün etkisi azaldığında, çoktan gitmişti. Open Subtitles أجل، وعندما إنتهت التعويذة، كانت قد رحلت منذ فترة.
    Tutulmakta olduğu kargo bölümüne girdiklerinde, o çoktan gitmişti. Open Subtitles حين اقتحموا الشحنة بالمكان به اختبأنا, كان قد ذهب.
    Robert durdurmak için denemeye geldiğimizde, fakat o çoktan gitmişti... ve oda arkadaşını zehirlenmiş bulduk. Open Subtitles حسنا, لقد أتينا لنحاول أيقاف روبرت لكنه كلن قد ذهب بالفعل وقد وجدنا بالحجره مسموما
    Yanına geldiğimde adam çoktan gitmişti. Open Subtitles بحلول الوقت الذي وصلتُ فيه إليها، كان قد رحل.
    Yapabileceği bir şey kalmamıştı. Kohn çoktan gitmişti. Open Subtitles ما كان شيء نستطيع فعله كان " كون " قد رحل
    Uyandığımda çoktan gitmişti. Open Subtitles حسنــاَ, لقد إستيقظت وكان قد رحل.
    Hayır. Ben ayrılırken Ben orada değildi, çoktan gitmişti. Open Subtitles ُلا، لم يكن (بن) موجوداً عندما رحلت، كان قد رحل سلفاً
    İstedim, ama dairemize gittiğimiz zaman Nathan çoktan gitmişti. Open Subtitles كنت اخطط لذلك، لكن حين وصلت للبيت إلى شقتنا، كان (نيثان) قد رحل
    Geri geldiğimde, çoktan gitmişti. Open Subtitles عندما عدت كان قد رحل.
    Onu tutmaya çalıştın ama o çoktan gitmişti. Open Subtitles حاولتَ إمساكها لكنها كانت قد رحلت
    Ancak yeniden hayata döndüğümde o çoktan gitmişti. Open Subtitles .. لكن بعد أن استفقت .. كانت قد رحلت
    Ben Briarcliff'e gidene kadar Jude çoktan gitmişti. Open Subtitles "في الوقت الذي وصلتُ بهِ إلى "بريكليف كانت (جود) قد رحلت
    Ama gerçekten önemli olan şey çoktan gitmişti. Open Subtitles لكنّ الشيءَ الذي كان مهمّاً فعلاً كان قد ذهب فعلاً
    Buraya geldiğimde çoktan gitmişti. Open Subtitles حسنا , كان قد ذهب من مدة قبل أن أصل لهنا
    Polisler oraya vardığında adamın cesedi çoktan gitmişti. Open Subtitles بحلول الوقت زي حصلت هناك، ذهب بالفعل جسده.
    Geri döndüğümde paramı vermedi, çoktan gitmişti. Open Subtitles عندما رجعت لم يدفع لي فلقد ذهب بالفعل.
    Bildiğim kadarıyla o çoktan gitmişti bile. Open Subtitles كل ما كنت أعرفه، أنه كان قد ذهب بالفعل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more