"çorbayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحساء
        
    • الشوربة
        
    • حساء
        
    • الشوربةَ
        
    • الشوربه
        
    • شوربة
        
    • للحساء
        
    • بالحساء
        
    • حساءك
        
    • حساءه
        
    çorbayı, yağmuru ve en çok da gün ışığını özlediğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني بأنها إفتقدت الحساء والمطر والأهم من ذلك، نور الشمس
    Şu lanet zili bir daha çalarsan buz gibi çorbayı içersin! Open Subtitles رني ذاك الجرس اللعين مره أخرى وسوف أحضر لك الحساء بارد
    Tamam. Ortak bir noktamız var. Ben bu çorbayı içerdim. Open Subtitles حسنٌ، حسنٌ، الآن لدينا شيءٌ مشترك، اعتدتُ شربَ ذلك الحساء.
    Basınçlı hava üfleyici sayesinde çorbayı soğutmak için üflemeye ve enerji sarf etmeye gerek yok. Open Subtitles مع آلة دفع الهواء المضغوط غير ضروري النفخ بالفم لا طاقة مطلوبة لتبريد الشوربة
    Açık mavi bir okyanusa baktığınızda aslında hareketli hayatla dolu bir mikrobik çorbayı seyrediyoruz. TED عندما تنظر إلى المحيط الأزرق الشفاف، أنت في الواقع تحدق في حساء ميكروبي مليئ بالحياة.
    Bir gün dara düşersen, sana bir tas çorbayı çok görmeyiz. Open Subtitles إذا دخلتَ في مأزق , سنقوم دائماً بالعثور على وعاء من الحساء لك.
    Her ne kadar serseri gibi yaşasam da başıma ne gelirse gelsin, biliyorum ki bir yerlerde bir kâse çorbayı benden esirgemeyecek bir kardeşim var. Open Subtitles ومهما حصل فأنا أعلم أنه لدي أخ في مكان ما الذي لن يمنع عني طبق من الحساء
    çorbayı üstünüze döküyor. Open Subtitles وهى آتية سكبت الحساء عليك بالكامل انظر ماذا يبدو شكلك
    Bu çorbayı öyle ayak üstü yiyemezsin, dizlerin kenetlenir. Open Subtitles لا يمكنكِ تناول هذا الحساء وأنتِ واقفة، ركبتيكِ ستلتويان
    çorbayı getir ki içindeki erişte ile ayaklarımı ısıtabileyim. Open Subtitles ليدفئون كهوفنا الباردة على الأقل نتحصل على الحساء
    Yarım saat önce kocası geldi... ve ona bir kase çorbayı fırlattı. Open Subtitles منذ نصف ساعة جاء زوجها و ألقي بطبق الحساء عليها
    Onları takip ettim ve çorbayı içip güldüğünü gördüm.... Open Subtitles لقد تبعتهما الى هناك و رايته يصب الحساء و يبتسم
    - Masadaki diğerleri bir tas çorbayı 2 saatte içiyorlar. - Hadi ama.. Sen yemeği sömürüyorsun! Open Subtitles و هناك أيضا شخصا في بالي الأن يأخذ ساعتين في شرب الحساء
    Salatayı dik olarak karıştırmak zorundaydınız, ve çorbayı kaynatıp insanlara sunmalıydınız. Open Subtitles يجب علي خلط السلطة تسخين الحساء و خدمة الجميع
    Büyük olsun. çorbayı çok koy. Bilirsin işte. Open Subtitles لدلك يجب ان تقدم الافضل مزيد من الحساء, و كل شيء
    çorbayı kendim yaptım, ama beğenmezsen, üzerime alınmam. Open Subtitles أعددت الحساء بنفسي لكننني سأتفهم إن لم يعجبك
    Ama çorbayı sevdiler. Open Subtitles احبو الشوربة هل تعتقد ان بامكانك فعلها مره اخرى؟
    Bir çok müşteri çorbayı beğendi. Open Subtitles الشوربة اعجبت الكثير من الزبائن هذا كل ما قلناه
    Gelmiş geçmiş en iyi çorbayı satıyor ve Amerika'nın en acımasız adamı. Open Subtitles هو يبيع أفضل حساء وهو أكثر الرجال تواضعا في أمريكا
    çorbayı mahvediyor. Open Subtitles هو يُخرّبُ الشوربةَ. ولا أحد هَلْ المُلاحَظَة؟
    çorbayı mahvediyor. Birisi onu engellemeli. Open Subtitles انه يفسد الشوربه ولا احد يلاحظ؟
    Biri sana kendi eliyle yaptığı çorbayı getirmişti. Open Subtitles وشخص ما جلب لك شوربة الدجاج التي فعلتها بنفسها
    Sonra, pişen çorbayı marulların üzerine ekle. Open Subtitles ثم أضفها للحساء المطهو فى الوعاء مع الكرنب
    Biz zavallı rahibelerin yaptığı çorbayı beğendin mi? Open Subtitles بالحساء الذي اعددناه نحن الراهبات المتواضعات
    Önce çorbayı servis edeceğim, efendim. Open Subtitles سأحضر حساءك في الحال يا سيدي
    Eve döndüğü zaman da en sevdiği çorbayı onu beklerken bulacak. Open Subtitles وعندما يعود إلى المنزل فإنه سيجدُ حساءه المفضل بانتظاره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more