"çuval" - Translation from Turkish to Arabic

    • كيس
        
    • أكياس
        
    • الكيس
        
    • كيساً
        
    • الأكياس
        
    • اكياس
        
    • حقيبتان
        
    • وأكياس
        
    • غطاءاً
        
    • كيسا
        
    • قلنسوة
        
    • حقيبتين
        
    • ستضع عُصّابه
        
    • وضعوا غطاء
        
    • وحقيبة
        
    Sonunda, günün bitiminde, ikimiz de çeyrek çuval kadar pamuk toplamıştık. TED وفي نهاية اليوم .. كنا قد ملئنا ربع كيس من القطن
    Onun ipi ve benim mendilimle, bir çeşit çuval yaptım. Open Subtitles عن طريق حبله ومنديلي، تمكنت من صنع كيس نوعاً ما.
    Elin değerse bana bir çuval tuz al, buna sayarız. Open Subtitles إن كان لديك وقت إشتر لي كيس ملح مقابل الخنازير
    Tek bir zerre doğru bulunca, çuval çuval pirinç içinde inceleme yaparsınız. Open Subtitles تنخلون أكياس رز عادات وتقاليد الشعوب بعد معرفة ذرة واحدة من الحقيقة
    Ona zaten bu çuval için yarım sterlin vermeyi kabul ettim. Open Subtitles لقد قررت أن أدفع لها نصف باوند من أجل هذا الكيس
    Buraya sürüklediği ölü kızın bir çuval patates olmadığına bakarsak, evet. Open Subtitles ليست في الواقع كيساً من البطاطس كما يقول , فإذاً نعم
    Her pazartesi herkesin koca bir çuval dolusu mektuplarını düzenlerdim. Open Subtitles كل يوم إثنين كنت محاطاً برسائل الجميع أمام كيس عملاق
    Bir çuval altının var. Onlara rüşvet ver. Open Subtitles لديك الآن ملء كيس من الذهب يمكنك أن تشتريهم
    Elindekilerin hepsi için en iyi fasulyemden yarım çuval veririm, tamam mı? Open Subtitles اعطيك نصف كيس من خيرة الفاصوليا للكثير منهم
    Bir çuval üçüncü sınıf mektup gibi trenden yuvarlamışlar. Open Subtitles يلقى من القطار مثل كيس بريد من الدرجة الثالثة
    Harvard oyuncaklarla dolu kocaman bir çuval gibidir. Open Subtitles هارفارد مثل كيس مملوء باللعب لكن عندما تنتهي العطلة
    Pasaportunuz var, kocanız var. Şimdi tek ihtiyacımız olan bir çuval dolusu 10.000 mutluluk. Open Subtitles لديك جواز سفر وزوج، ولا ينقصك إلا كيس العشرة آلاف دولار
    Aman Tanrım, kahve kokusu mu bu? Yolculuk ederken yanımızda birkaç çuval getiririz. Open Subtitles هل اشم رائحة القهوة؟ نحن دائما نجلب بضعة أكياس من الحبوب عندما نسافر
    Biri ayakkabılarımız, diğeri ceketlerimiz, bir diğeri halat ve kancaları, ve sonuncusu gardiyan yolunu geçeceğimiz halatlar için toplam dört çuval hazırladık. Open Subtitles صنعنا أربعة أكياس: واحد بأحذيتنا، وآخر بستراتنا،
    Çimenleri gübreleme zamanı. Bir çift 200 kiloluk çuval yeter! Open Subtitles حان وقد تسميد الحديقة ، أكياس بوزن 220 كلغ ستفي بالغرض
    Kendi kendime, çuval tamamen dolduğunda yapacak mıyım, yapmayacak mıyım diye sordum. Open Subtitles لأني قلت ، أما أنا أو لا عندما كاد الكيس يمتلىء ؟
    çuval gibi. O zaman seni kim fark edecek? Open Subtitles تريدنه منفوخاً مثل الكيس لن يلاحظكِ أحد هكذا
    İnsanları bağlamak için prim teklif ediyor ama o sırada... kafasına bir çuval geçirmiş vaziyette. Open Subtitles يعرض مكافأة من أجل ولاء الآخرين له بينما يضع كيساً على رأسه؟
    Güçlüyüm de aynı zamanda. Bütün gün çuval taşıyabilirdim. Open Subtitles و قويّاً، أيضاً اعتدتُ أن أحمل الأكياس طوال النهار.
    7 adam eşleri ile beraber... 7 bayan ve 7 çuval demişti. Open Subtitles سبع اشخاص مع 7 زوجات اخرس ماكلين لقد قال سبع اكياس
    İki çuval. Zula evi için pek de fazla mal değil. Open Subtitles حقيبتان ليستا بالكميه الكبيره لمنزل تخزين المخدرات
    Acil durum kapağını açacağım. İçinde plastik kaplamayla ceset için bir çuval bulacağım. Open Subtitles افتح خزانة الحالات الطارئة ، حيثُ سأجد أغطية بلاستيكيّة ، وأكياس مناسبة للجثّة
    Başıma çuval geçirip beni Guantánamo'ya göndermeni mi? Open Subtitles أن تضع غطاءاً على رأسي ؟ وتأخذني إلى سجن جوانتامو ؟
    Jelibon istiyorum. Ve bir çuval dolusu papates püresi istiyorum. Open Subtitles واريد كيسا كبيرا مليئا بالبطاطس المهروسة
    Direktör, göreve giderken kafama çuval geçirilmesinde ısrar etmeseydi onu nerede sakladıkları konusunda daha iyi bir fikrim olabilirdi. Open Subtitles أفضل فكرة ألإضل حيث يمكنها اخفاءهم لو أن المدير لم يصرّ على ارتداء قلنسوة
    Bir çuval, iki çuval. Open Subtitles حقيبة أو حقيبتين
    Şimdi kafama çuval mı geçireceksin? Hayır. Open Subtitles -هل ستضع عُصّابه على رأسى
    Jake teslim olmaya çalıştı ama kafasına çuval geçirip götürdüler. Open Subtitles جاك حاول الأستسلام,وضعوا غطاء على ؤأسه وجروه بعيدا
    Sen yarı-bilinçli Gloria ve bir çuval gübre ile geri döndün. Open Subtitles وتعود ومعك جلوريا نصف فاقدة الوعى وحقيبة بها سماد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more