| Tüm metinler aynı öğüdü veriyor: hiçbir şey yapmayın. | TED | فكل المخطوطات أعطت النصيحة نفسها: لا تقم بفعل أي شيء. |
| Rock Hudson'a 1956'da verdiğim öğüdü size de veriyorum. | Open Subtitles | نحن سنذهب الى 48 ولاية لننشر التكذيبات الآن، سأعطيك نفس النصيحة التى اعطيتها لهودسون فى سنة 56 |
| Bu öğüdü verebileceğini düşünmene memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنك تشعر أنك قادراً علي تقديم هذة النصيحة |
| Chloe aynı öğüdü bana başkası hakkında vermişti. | Open Subtitles | أعطتني "كلوي" النصيحة نفسها بشأن شخص آخر |
| Sizi babamın bana söylediği bir öğüdü söyleyerek baş başa bırakayım: | Open Subtitles | حسن، سأترككما مع نفس النصيحة التي قدمها لي والدي " احصل على عمل، أيها العاشق" |
| Chris, Haley'yi öptüğünde bana verdiğin şahane öğüdü şimdi ben sana vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك نفس النصيحة الرائعة التى قدمتها لى (عندما قام (كريس) بتقبيل (هالى |
| - Bu öğüdü dinleyecek misin Betsy? | Open Subtitles | هل تستمعين لهذه النصيحة ,بيتسي؟ |
| Bana, ihtiyacım olan tek öğüdü o verdi. | Open Subtitles | -قد أعطانى النصيحة الوحيدة التى أحتجتها . |
| Rachel, insan bir öğüt verdi diye o öğüdü uygulayacak diye bir kaide yok. | Open Subtitles | (ريتشل), فقط بسبب أن شخص أعطاكِ نصيحة لايعني بأن ينبغي عليهم. أن يتتبعوا هذه النصيحة. |