"öğle arasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • في فترة الغداء
        
    • في وقت الغداء
        
    • في استراحة الغداء
        
    • في الغداء
        
    Tamam, Öğle arasında bunun üstünde çalışacağım. Open Subtitles . حسناً , سأعمل عليها في فترة الغداء
    Öğle arasında sana bakındım. Open Subtitles مهلا. كانت بحث عنك في فترة الغداء.
    Bunu yarın Öğle arasında yapamaz mıydık? Open Subtitles ألم يمكننا فعل هذا في وقت الغداء غدا
    Tamam, Öğle arasında çocuğu buluruz. Open Subtitles حسنًا، سنعثر عليه في وقت الغداء.
    Meşgul insanlar olduğumuzun da farkındayım; o yüzden endişe etmenize gerek yok, bunu Öğle arasında da yapabilirsiniz. TED وانا موقنةٌ انكم مشغولون جداً لذا لا تقلقوا . يمكنكم القيام بذلك في استراحة الغداء
    Âlemi sabah mı yaptın yoksa Öğle arasında mı? Open Subtitles لذلك قُل لي , هل تشرب في الصباح , أم تسكر في الغداء , أو شيء من هذا القبيل
    Öğle arasında ismini internette arattım. Open Subtitles لقد بحثت عنكِ, في فترة الغداء
    Hoş bir gençlik aşkı yaşıyorduk, Öğle arasında sadece el ele tutuşmak ve beraber eski merkez Reykjavik'de turlamak için buluşurduk. TED تشاركنا قصة حب جميلة في فترة المراهقة، وكنّا نلتقي في وقت الغداء لنشابك أيدينا فقط ونتجوّل في وسط مدينة (ريكيافيك) القديمة.
    Tenefüslerde, Öğle arasında beni görmezden geldiler, ben de bir gün dayanamayıp gittim konuştum onlarla. "Ne oluyor arkadaşlar, neden benimle artık konuşmuyorsunuz?" TED كانو يتجنبونني في وقت الاستراحة و يتجنبونني في وقت الغداء و في النهاية ذهبت إليهم في أحد الأيام و سألتهم؟ "أيها الأصدقاء مالذي يحدث؟ لماذا توقفتم عن التحدث إلي؟"
    Sadece Öğle arasında. Open Subtitles فقط في وقت الغداء
    Yarın Öğle arasında seni Doktor Ben'e götüreceğim. Open Subtitles ‫غداً في وقت الغداء ‫سآخذك عند الطبيب (بين)
    - O ve Oliver Tom'u Öğle arasında alacaklar. Open Subtitles - هي و (أولي) سيخرجونهُ في وقت الغداء
    Mike, Jesse'nin Öğle arasında yapacağımız için biraz aceleye gelecektir. Open Subtitles إنه يجريها في استراحة الغداء علينا إجراء الأمر لاذعاَ
    Bebeği doyurmak için Öğle arasında eve geldiğini söylüyor. Open Subtitles وقالت أنها أتت إلى المنزل في استراحة الغداء لتطعم الطفل
    Tamam, Öğle arasında gelirim. Open Subtitles حسناً , سأمرّ عليك في استراحة الغداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more