Ayrıca açıkça öğrencilerimize güven duymamamız iyi bir politika değil. | Open Subtitles | بكل صراحة هذه ليست سياسة جيدة لعدم الثقة مع طلابنا |
Görsel olarak eğitiyorlar, öğrencilerimize uzaktan kontrol edebilme imkânı sunuyorlar. | TED | فهي تدرِّس نظريًّا، وتعطي طلابنا جهاز التحكم. |
Ve öğrencilerimize bütün bu teknolojileri ve özellikle de bunların, insanlığın büyük zorluklarını çözmek için nasıl kullanılabileceklerini öğretiyoruz. | TED | ونعلم طلابنا جميع هذه التقنيات، وخصوصاً كيف يمكن استخدامها لحل تحديات البشرية العظمى. |
Ve tipografi müfredatın çok önemli bir kısmı ve öğrencilerimize ilham için kendi içlerine bakmalarını teşvik ediyoruz | TED | والطبوغرافية هي جزء مهم جداً من المناهج الدراسية ونحن نشجع طلابنا على العثور على المحفّزات بداخلهم. |
Ancak bu korkulara rağmen, öğrencilerimize onları dinleyeceğimizi ve değişimi etkileyecek güçleri olduğunu kanıtlamalıyız. | TED | لكن على الرغم من هذه المخاوف، يجب أن نثبت لطلابنا أننا سنستمع إليهم وأن لديهم القدرة على إحداث التغيير. |
Bu harcamaları öğrencilerimize geçirmemiz gerekmiyor. | TED | لسنا بحاجة إلى تمرير هذه التكاليف إلى طلابنا. |
Bu öğrencilerimize daha iyi rehberlik edebilelim diye. | Open Subtitles | ولهذا نستطيع أن نقوم بتوجيه طلابنا بشكل أفضل |
Bu öğrencilerin istediği de temel seks eğitimi dersine katılmaktı, diğer öğrencilerimize sunduğumuzdan farklı birşey değildi. | Open Subtitles | كل ما أراده اولئك الطلاب كان أن يحضروا صف تثقيف جنسي طبيعي ليس مختلفاً كثيراً عن الذي نقيمه هنا لجميع طلابنا الآخرين |
Sınıflarımızda yaşadıkları her şey tarihi bir bütünlük oluşturur. Eğer eğitimin boşa gittiği fikrinde ısrar edersek öğrencilerimize zarar veriyoruz. | TED | كل ما يعيشونه داخل فصولنا مرتبط بسياق تاريخي، وهكذا إذا كنا نصر على أن التعليم يحدث فجوة، فإننا لا نساعد طلابنا بهذه الطريقة. |
3000'in üzerindeler, başkanlar, rektör yardımcıları, profesörler ve akademik danışmanlar dahil NYU, Yale, Berkeley ve Oxford gibi en iyi üniversitelerden, öğrencilerimize yardım etmek için bize katıldılar. | TED | أكثر من 3000 منهم بما فيهم مدراء الجامعات و نوابهم الأساتذة الجامعيين و المرشدين الأكاديميين من أفضل الجامعات كجامعة نيويورك و ييل و بيركلي و أوكسفورد ساهموا معنا لمساعدة طلابنا. |
Biz öğrencilerimize "bilgeler" diyoruz, çünkü onlar hayat boyu öğreniciler. | TED | إننا ندعوا طلابنا بـ"الباحثين" لأنهم متعلمون لمدى الحياة. |
Bir bilim insanı ve öğretmen olarak bunu, şu şekilde açımlamak istiyorum, bilim insanları olarak bizler, öğrencilerimize, denizlerin - yani bilgisizliğimizin- sınırsız enginliğine heves duymayı öğretmeliyiz. | TED | كعالِم و معلّم، أودّ أن أوضح أنّنا نحن العلماء علينا تعليم طلابنا عن مدى ضخامة البحر اللامتناهية هذا هو ما نجهله بالفعل. |
öğrencilerimize kişiliğin önemini öğretiyoruz. | Open Subtitles | نحن ندرس طلابنا تلك تهمة شخصية |
Sporcu öğrencilerimize geçinip gidebilecekleri bir mekân kazandırdık deriz. | Open Subtitles | سنقول أن "طلابنا الرياضيين سيحضون بمأوى للنشأة لسنوات |
Doğu Asya modelinde önemli oranda yanlı seçim söz konusu -- buna bağımlı değişken üzerinden seçmek deniyor, öğrencilerimize bundan kaçınmalarını sık sık söyleriz. | TED | لذا أنموذج الدول الآسيوية له هذا التحيز الإنتقائي الشاسع -- المعروف بالإنتقاء المبني على نظرية المتغير التابع, وهذا ما ننصح طلابنا على الدوام بتجنب الوقوع فيه. |
öğrencilerimize de bunu öğretiyoruz. | Open Subtitles | هذا ماعلمنا طلابنا |
öğrencilerimize kendi hayatlarını inşa etme konusunda ilham... | Open Subtitles | في إلهام طلابنا لبناء حياتهم الخاصة... |
- "Hadi öğrencilerimize tecavüz edelim" mi? | Open Subtitles | "هي بنا نغتصب طلابنا"؟ لا (بريندن)، ليس كذلك |
öğrencilerimize şunu anlatarak başlıyoruz; Tanrı bize NAND'i verdi - (Gülüşmeler) - ve bilgisayarı inşa etmemizi söyledi. Nasıl olacağını sorduğumuzda, Tanrı, "Adım adım" dedi. | TED | لذا بدأنا هذه الرحلة بأخبار طلابنا أن الله أعطانا ناند - (ضحك)- وأخبرتا يأن نبني جهاز كمبيوتر، وعندما سألناه كيف، قال الله، "خطوة واحدة في كل مرة". |
Sadece iki program sunuyoruz: işletme yönetimi ve bilgisayar bilimi, dünyadaki en çok rağbet gören iki program, öğrencilerimize iş bulmaya en yardımcı iki program. | TED | نقدم برنامجين فقط : إدارة الأعمال و علوم الحاسب الآلي، البرنامجان هما الأكثر طلباً عالمياً و هما الأكثر قابليةً لتوفير وظيفة لطلابنا. |
Konu eşitlik hakkında sorunları öğrenmeye geldiğinde, bütün cevapların bizde olmadığını öğrencilerimize itiraf ettiğimizde sadece bizi onların gözünde insanlaştırmıyor, aynı zamanda yetişkinlerin de hâlâ gidecek uzun yolları olduğunu gösteriyor. | TED | عندما نعترفُ لطلابنا بأننا لا نعرفُ كل الأجوبة، لا يُبرز هذا إنسانيتنا فقط، بل يُظهر لهم بالإضافة إلى ذلك بأن على الكبار أيضًا قطع طريق طويل عندما يتعلقُ الأمر بالتعلّم عن قضايا مثل المساواة. |