| Bu durumda devlet okulları öğrencilerinin yaklaşık yüzde 86'sı Afrikalı Amerikalılardan oluşuyor. | TED | بهذا الطلاب في المدارس الحكومية هم ٨٦ في المائه من الأمريكان الأفارقة. |
| Mesele şu: Birinci sınıf öğrencilerinin araba kullanmasına izin yok. | Open Subtitles | هناك أمر ما الطلاب الجدد لا يُسمح لهم باصطحاب سياراتهم |
| Komik bir şey var, Profesör X'in bazı öğrencilerinin hakikaten de kanatları vardı. | Open Subtitles | من باب الدعابة، في حالة بروفيسور إكس، بعض من طلابه كانوا يملكون أجنحة. |
| - Anlaşılan New York Üniversitesi, öğrencilerinin gerçek hayattaki iş tecrübesini kazanmaları konusunda çok istekli. | Open Subtitles | واضح أن جامعة نيويورك متحمسة لحصول طلابها على بعض الخبرات التجارية العملية. |
| Biz de bu durumdaki öğrencilerinin genellikle yaptıkları şeyi yaptık. | TED | لذلك قمنا بما يقوم به طلاب الجامعة عادة في موقف كهذا. |
| Başarısız bir evlilik. öğrencilerinin test sonuçları her yıl giderek düşüyor. | Open Subtitles | زواج فاشل، إختبارات طلابك تنخفض علاماتهم أقل وأقل في كل عام. |
| Psikolog Shelley Carson Harvard öğrencilerinin dikkat seçiciliğini test ediyor. | TED | عالمة النفس شيلي كارسون قد قامت باختبار الطلاب الجامعيين في جامعة هارفارد لجودة انتباههم. |
| Long Beach'te bir lisede mekanik öğretmenliği yapmış ve öğrencilerinin artık problemleri çözemez hâle geldiğini fark etmiş. | TED | لقد درّس الميكانيكية في مدرسة ثانوية في لونغ بيتش, و وجد أن الطلاب لم يعودوا قادرين على حل المشاكل. |
| İsveç'in en başarılı öğrencilerinin dünya hakkında, istatiksel anlamda, şempanzelerden daha az bilgiye sahip olduklarını ispatladım. | TED | لقد أوضحت أن ما يعرفه أوائل الطلاب السويديين عن إحصائيات العالم أقل بكثير مما يعرفه الشمبانزي |
| Bir defasında bana kendi öğrencilerinin ona yaptığı bir şakayla ilgili bir hikaye anlattığını anımsıyorum. | TED | لقد اخبرني ذات مرة قصة .. عن دعابة قام بها طلابه ذات يوم معه |
| Fisher'dan öğrencilerinin listesini alacağım. | Open Subtitles | نعم, سأحصل على لائحة من فيشر بأسماء طلابه. |
| öğrencilerinin itibarını artırmak için bunu sıkça yapardı. | Open Subtitles | كان يفعل هذا الشيء مع طلابه لكي يعزز لهم سمعتهم |
| Constance öğrencilerinin en iyi üniversitelere girmesini ister. | Open Subtitles | كونستنس تريد ان يدخل طلابها أفضل الكليات |
| Onun bana öğrettiği gibi benim de ona öğrettiğimi düşünüyorum. öğrencilerinin onu çok sevdiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن أحب ان أعتقد أنني علمتها بالقدر الذي علمتني فيه حسنا ، يجب ان اقول أن طلابها بلا شك يحبونها |
| Kızına öylesine odaklanmıştı ki, öğrencilerinin ihtiyaçlarını fark etmemeye başlamıştı sanki, böyle düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع المساعدة لكن أشعر بأنها كانت تركز على ابنتها التي فقدت النظرة على احتياجات طلابها |
| Babamın öğrencilerinin hazırladıkları şu ödevler... | Open Subtitles | أفكر الآن فجأة في تلك المقالات التي يكتبها طلاب أبي |
| Lassard'ın öğrencilerinin komiteyi pek etkilemediğini söyleyebiliriz. | Open Subtitles | دعنا فقط نَقُولُ بأنّ طلاب لاسارد لم يعجبوهم بالضبط |
| Ne aptalca bir söz. -Eğer bunları onlara da taşıyorsan vay senin öğrencilerinin haline! | Open Subtitles | هذا قول غبي يالسوء حظ طلابك على هذا المنطق |
| Diğer profesörlerin hiçbirinden ve kuşkusuz öğrencilerinin de hiçbirinden hoşlanmıyorsun ki. | Open Subtitles | أنت لا تحب أحداً من الأساتذة الآخرين وبالتأكيد لا تحب أحداً من طلابك |
| Üniversite öğrencilerinin yüzde altmışı kadın. | Open Subtitles | أكثر من 60 بالمائة من تلاميذ الجامعة نساء |
| öğrencilerinin tamamı bu sözlere katılır mı? | Open Subtitles | هل تقول أن هذا وصف لك؟ هل سيوافق تلاميذك جميعهم؟ |
| Genellikle birinci ve ikinci sınıf öğrencilerinin öğretmen yardımcısı olmasına izin verilmez. | Open Subtitles | نحن عادة لا نسمح لطلاب السنه الأولى أو الثانيه |
| Nispeten iyi adaylardan birkaçı başvurularının ekine, öğrencilerinin değerlendirmelerini koymayı unutmuşlar. | Open Subtitles | عدد قليل من المتقدمين الأفضل نسوا أن يرفقوا صوراً من تقييم طلابهم مع طلباتهم |
| Bazı ilginç sonuçlar elde ettik, arka taraftaki Tepper öğrencilerinin oldukça ilgisini çekecek. | TED | حصلنا على بعض النتائج الشيقة وطلاب كلية تيبر في الخلف سيهتمون جدًا بهذا |
| Kolej öğrencilerinin yüzde 96'sı ortalamanın üzerinde sosyal yetenekleri olduğunu söylüyor. | TED | 96 % من طلبة الكليات يقولون انهم فوق المهارات الاجتماعية المعتادة |