"öğrenciydi" - Translation from Turkish to Arabic

    • طالبة
        
    • طالب
        
    • طالباً
        
    • تلميذ
        
    • تلميذة
        
    • طالبا
        
    • طالبًا
        
    • تلميذاً
        
    • معلمها
        
    • هكذا كنت أذاكر
        
    Bir kaç yıl önce bir öğrenciydi ve sonra kimliği elinden alındı. Open Subtitles منذ عدة سنوات مضت كانت طالبة ، ومن ثم هويتها سلبت منها
    Burada öğrenciydi dediniz. Ben onu burada ziyaret ettim. Open Subtitles لقد قلت أنها كانت طالبة هنا لقد قمت بزيارتها هنا
    Şimdiye kadar tanıdığım en hırslı öğrenciydi. Lütfen, ona ulaşmamız lazım. Open Subtitles إنه أكثر طالب طموح كان لدي رجاء، لابد أن تصلوا إليه
    Şimdiye kadar tanıdığım en hırslı öğrenciydi. Lütfen, ona ulaşmamız lazım. Open Subtitles إنه أكثر طالب طموح كان لدي رجاء، لابد أن تصلوا إليه
    Buna rağmen, sonuna kadar, ilk ve en önde giden bir öğrenciydi, çünkü kılavuzu en basit ifadeyle keşfetme ve anlama arzusuydu. Open Subtitles ورغم ذلك فى النهاية , بقى أول وأشهر طالباً موجه بالرغبات البسيطة للإدراك والفهم
    Okulda hiç bir sorunu olmadı. Herzaman iyi bir öğrenciydi. Open Subtitles لم يواجه اي مشاكل في المدرسة كان دائما تلميذ جيدا
    Heloise insanın varlığının nedenini öğrenmek isteyen zeki bir öğrenciydi. Open Subtitles هيلويز " تلميذة ذكية جداً " وتريد إجابةً للوجود البشري
    Alman kurbanı bir öğrenciydi ve şüpheli de bu alanın içine girebilir. Open Subtitles ضحيته في ألمانيا كان طالبا و قد يكون الجاني ضمن تلك الدائرة ايضا
    Fakat o yüksek notlu bir öğrenciydi ve UT'ye girecekti. Open Subtitles لكنّها كانت طالبة متفوقة جدا و قد حصلت على منحة كاملة لجامعة تكساس أيضا
    Kelly çalışkan ve umut vaadeden bir öğrenciydi. Hepimiz, aramızdan ayrılışının yasını tutuyoruz. Open Subtitles كيلي كانت طالبة لامعة وواعدة ، و كلنا نندب خسارتها
    Müzik üzerine eğitim alıyordum, o da öğrenciydi, ...ama daha ileri götüremedim. Open Subtitles كنت ادرس التأليف و كانت هي طالبة و لكنني لم أأخذ الموضوع ابعد من ذلك
    Mükemmel bir öğrenciydi, tam bursluydu. Open Subtitles كانت طالبة مُمتازة، ذات منحة دراسيّة كاملة.
    O Üniversite'de onur belgeli bir öğrenciydi ama aslında saygı değer bir Koca Ayak uzmanıydı. Open Subtitles كانت طالبة مُبجّلة في الجامعة، لكنّها كانت في الواقع خبيرة مُخضرمة في ذو القدم الكبيرة.
    Yetenekli bir öğrenciydi ama kabul edilmesinin sebebi Peseshet’in ve daha öncesinde babasının da kâtip olmasıydı. TED إنه طالب واعد بشكل خاص، ولكنّ تم قبوله للدراسة لأن بيسشيت ناسخة، وكذلك أبوها من قبلها.
    Tembel bir öğrenciydi. Ödevlerini saima son dakikaya bırakırdı. Open Subtitles لقد كان طالب رديء،وهو دائماً يؤجل واجبة المنزلي
    Ben genç bir editördüm o da ilk romanını yazan İngilizce bölümünden yeni mezun olmuş bir öğrenciydi. Open Subtitles لقد كان طالب إنجايزى خريج , مع أول رواية له.
    Genç, atletik, iyi bir dağ tırmanışçısı, müthiş piyanist, ve fevkalade bir öğrenciydi. Open Subtitles شاب رياضي ، متسلق جبال رائع عازف بيانو ممتاز و كان أيضاً طالباً متميزاً
    O zihin deneylerine gönüllü olarak katılmış bir öğrenciydi. Open Subtitles كان طالباً من السنة الثانية متطوعاً للخضوع لتجارب ذهنية.
    Çok iyi öğrenciydi ama kelime oyunlarını çok severdi. Open Subtitles تلميذ جيد جداً , لكنه أيضاً يحب التلاعب بالكلمات كثيراً
    Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk. Open Subtitles وبالنسبة لليستات كانت تلميذة لقد كانت شديدة الرغبة في القتل مثل معلمها
    Oliver Tate popüler ve çok sevilen bir öğrenciydi. Open Subtitles أوليفر تيت كان طالبا معروفا و محبوبا
    Uluslararası bir öğrenciydi. Mezuniyetinden hemen sonra kayboldu. Open Subtitles لقد كان طالبًا دوليًّا، وصار مفقودًا بعد تخرّجه مباشرةً.
    Yani, çok iyi bir öğrenciydi. Doktor oldu. Open Subtitles فقد كان تلميذاً ذكياً وقد كان طبيباً
    Hukuk okulunda öğrenciydi Open Subtitles هكذا كنت أذاكر في كلية الحقوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more