Şunu öğrendim ki duygusal stres çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark. | TED | وقد تعلمت أن الإجهاد العاطفي هو مسألة تتعلق أكثر بالحياة منه بالموت. |
Tecrübelerimden öğrendim ki olabilecekler üzerinde kafa yormak yaşanılacak şey değil. | Open Subtitles | تعلمت أن اعيش على ما قد يكون انها ليست وسيلة للعيش |
öğrendim ki, doğum iznim gelecek hafta sona eriyormuş. | Open Subtitles | اكتشفت أن إجازة الوضع ممتدة إلى الأسبوع القادم |
Neden? Yenice öğrendim ki torunlarımdan ikisi hamileymiş. | Open Subtitles | اكتشفت أن اثنين من حفيداتي المراهقات حبلى |
öğrendim ki, Joy'un kâtil içgüdüsü gitmişti, yerine kurabiyenin ana bileşenini değiştirmişti. | Open Subtitles | اتضح أن (جوي) فقدت فطرة القتل ــ واستبدلت المكوّن الرئيسي بالوصفة "مليّن للأمعاء" |
Ve öğrendim ki başaracağına inanman gerekiyor yoksa çoktan kaybetmiş olursun. | Open Subtitles | وتعلمت أن أُؤمن اني استطيع فعلها وان ليس لديك شيء لتحسره |
Davadan bir hafta sonra öğrendim ki... dava sırasında... araştırmacılarımızdan biri... yargılanan adamı kurtarabilecek bir delil bulmuştu... ve Bay Krasny bu delili saklamıştı. | Open Subtitles | بعد مضي أسبوع اكتشفت أنه أثناء المحاكمة أحد محققينا وجد دليلاً |
öğrendim ki eğer bu rolü alırsam, | Open Subtitles | أكتشفت أنني إذا حصلت على هذا الدور |
öğrendim ki sınırlar gerçeğin bittiği yerlerdir fakat aynı zamanda hayalin ve hikayenin başladığı yerlerdir. | TED | تعلمت أن الحدود هى في النهايات الفعلية ولكنها أيضاً تقبع حيث المخيلة وتبدأ القصة. |
Şans ve zamanlama bir tarafa, şunu öğrendim ki; güven ögelerini alabilir ve bunun için tasarlayabilirsiniz. | TED | بوضع الحظ والتوقيت جانبًا، تعلمت أن بإمكانك أن تأخذ مكونات الثقة، ويمكنك التصميم لذلك. |
Şunu öğrendim ki: Mimari, değişim için dönüştürücü bir lokomotif olabilir. | TED | تعلمت أن المهندسين المعمارين يمكن أن يكونوا محركات محولة للتغير. |
Tecrübelerime göre öğrendim ki bazı durumlar tamamen ortadan kaybolarak hallediliyor. Ne oldu? | Open Subtitles | حسنٌ، من واقع خبرتي اكتشفت أن بعض الأمور يفضل تجاهلها، ما الأمر؟ |
Sonra öğrendim ki karım altı yıldır ölüymüş. | Open Subtitles | ثم اكتشفت أن زوجتي ماتت منذ ست سنوات |
Sonra öğrendim ki Leslie sana karşı bir yasaklama emri çıkartmış. | Open Subtitles | ثم اكتشفت أن (ليزلي) قد قامت بإصدار أمر عدم تعرّض ضدك |
öğrendim ki patronum sadece bu filmlik Los Angeles'taymış. | Open Subtitles | حسنٌ ، اتضح أن رئيستي كانت في (لوس انجلس) من أجل الفيلم فقط |
öğrendim ki, birbirleriyle bile tanışabilirler, eğer her ikisi de feragat imzalarsa, sanki açık evlat edinme gibi. | TED | وتعلمت أنهم حتى من الممكن أن يتقابلوا إذا كان كلاهما وقعا على تنازل، تقريبًا كاعتماد مفتوح. |
Sonra öğrendim ki o elbiseleri her zaman giyiyormuş. | Open Subtitles | ومن ثَم اكتشفت أنه يلبس هذه الملابس طوال الوقت |
İki hafta sonra öğrendim ki... | Open Subtitles | بعد أسبوعين ..أكتشفت أنني كنت |
öğrendim ki, Don Maggie'yle çıkıyormuş, ama kız için doğru kişi olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | واتضح أن(دون)يواعد(ماجي). ولا أظن أنه مناسبٌ لها. |
Ve öğrendim ki ilk teknoloji 2.6 milyon yıl önce kemikten yapılmış aletlerde göründü. | TED | وقد علمت أن أول تكنلوجيا ظهرت في شكل أدوات حجرية كان قبل 2.6 مليون سنة مضت. |
Sonradan öğrendim ki bir bahçe kapısı açıldığında vahşi bir geyik o yolda koşarken bana çarpmış. | TED | لقد عرفت لاحقا أنّه بعدما فُتِحَت بوّابة الحديقة، اندفعَ ظبيٌ برّيٌ في الطريق واصطدم بي. |
Yanında destekçisi olarak tabloların dönüşümlerini izlerdim. öğrendim ki kendi dünyanı yaratabilirsin. | TED | بينما أجلس بجوارها حاملة لوح الرسم، أشاهدها تحول اللوحة بعد اللوحة، تعلمت أنه يمكنك خلق عالمك. |
Çünkü ben de öğrendim ki bazen içinden geldiği gibi hareket etmelisin. | Open Subtitles | لأنني تعلمت بأنه أحيانا يجب أن تتبع جراءتك |
O gün öğrendim ki, browni denildiğinde demir boru anlayacaksın. | Open Subtitles | لقد تعلمت ذلك اليوم أن الفطائر كالأنابيب الحديدية |
Ama yıllar içinde öğrendim ki, başarılı, anlamlı, eğlenceli açık alanlar yaratmak hiç de kolay değil. | TED | ولكن على مدى سنوات عديدة تعلمتُ مدى صعوبة إنشاء ساحاتٍ عامةٍ ناجحةٍ ومجديةٍ وترفيهية. |
Bir gün öğrendim ki, öğrencileriyle yatıyormuş, yıkıldım, neden benimle yatmıyordu ki? | Open Subtitles | ثم اكتشفت ذات يوم أنه كان يعاشر طالباته فانصدمت لماذا لم أكن واحدة منهن؟ |
Wall Street'te geçirdiğim onlarca yılda bir şey öğrendim ki; gücünüzü arttırmanın yolu onu dağıtmaktır ve sesiniz de işin kalbindedir. | TED | شيء واحد تعلمته بعد عقود في وول ستريت هو أن الطريقة لتنمية قدراتك هي بالتخلي عنها، وصوتك هو في صميم ذلك. |