"öğrenecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستكتشف
        
    • سيعلم
        
    • سيكتشف
        
    • فسيعرف
        
    • سوف يعرف
        
    İnceleme sırasında nasıl olsa öğrenecektir. Open Subtitles على كل حال , هي ستكتشف ذلك في خضم التحقيقات
    Ama evini elinden aldıklarında, eminim öğrenecektir. Open Subtitles وتخيل ماذا , عندما يقومون بأخذ منزلك هي ستكتشف كل شيء
    Benim buraya yanına geldiğimi öğrenecektir. Buna inansan iyi olur. Open Subtitles سيعلم أني كنتُ هنا معك يعتيّن عليك أن تُسلم بهذا الأمر
    Arkadaş ayağına çabucak giriş yapsan iyi olur çünkü er ya da geç öğrenecektir. Open Subtitles من الأفضل أن تصارعيه بسرعة على دخول دائرة الأصدقاء لأنه حتماً سيعلم في النهاية
    İnsanlar, buraya gelip gittiğini öğrenecektir. Open Subtitles سيكتشف الناس أنك كنت تأتي إلى هنا
    Eğer bana 100 metre yaklaşırsa, cezalandırmanın gerçekten ne demek olduğunu öğrenecektir. Open Subtitles إذا اقترب مني مسافة 1000 ياردة فسيعرف ما تعنيه كلمة عقوبة
    Birleşik Devletlerin bir kongre üyesi ölürse, sana garanti veririm, bu gece bütün dünya adını öğrenecektir. Open Subtitles أنا أضمن لك بأن العالم سوف يعرف ذلك هـذه اللـيلـة
    Er geç öğrenecektir. Open Subtitles ستكتشف الأمر عاجلاً أم آجلاً..
    Eninde sonunda öğrenecektir. Open Subtitles ستكتشف بنهاية المطاف
    Elbette daha sonra öğrenecektir. Open Subtitles بالطبع ، لاحقاً... هي ستكتشف الأمر
    O da bunu benim gibi öğrenecektir. Open Subtitles وهي ستكتشف ذلك كما فعلت أنا
    Bir noktada, Julie bunu öğrenecektir. Open Subtitles ولكن فى نفس السياق ستكتشف (جولى ) الأمر
    Hafta sonundaki golf turnuvasına katılmazsam insanlar bir şeyler olduğunu öğrenecektir. Open Subtitles أجل إذا لم ألعب في مسابقة الغولف نهاية هذا الأسبوع سيعلم الناس أن هناك خطب ما
    O kayıtlara ulaşırsam, Sparks bunu öğrenecektir. Open Subtitles تعرفين أني لو فحصت هذة السجلات سيعلم
    Başkomiser Holt Cheddar'ın kayıp olduğunu bilmiyor ama kesin öğrenecektir. Open Subtitles كابتن هولت لا يعلم ان تشادر مفقود... لكنه سيعلم
    Sebastien mızrağın bizde olduğunu öğrenecektir. Hâlâ öğrenmediyse de öğrenmesi an meselesidir. Open Subtitles سيعلم (سباستيان) أنّ الرمح بحوزتنا ولو لم يفعل، فسيستنتج ذلك عمّا قريب.
    Bak, acele etmezsek birileri Gabe'in yakalandığını öğrenecektir. Open Subtitles اسمع، لقد أنتظرتُ طويلاً. أحدٌ ما سيعلم بأنّ (جيب) قد اعتقل.
    Kocan, er ya da geç bunu öğrenecektir. Open Subtitles سيكتشف زوجك ذلك عاجلًا أو آجلًا
    Bir şekilde öğrenecektir Caroline. Open Subtitles سيكتشف الأمر، كارولين، بطريقة أم بأخرى
    Bana bir şey yaparsan, Sidney öğrenecektir. Open Subtitles لو أصبتني بمكروه سيكتشف (سيدني) ذلك! وسيخبر أحداً
    Evleniyorsa, Andy bunu öğrenecektir. Evet,haklısın. Open Subtitles تعلمين، لو ستتزوج فسيعرف
    Seni yakaladığımızı ve bu konuşmayı yaptığımızı bir şekilde öğrenecektir. Open Subtitles صحيح؟ سوف يعرف أنه في مرحلة ما... أننا أجلسناك وتحدثنا معك هكذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more