"öğrenemedi" - Translation from Turkish to Arabic

• يتعلم

Ve bu yüzden olumsuzluklara bir yetişkin gibi göğüs germeyi asla öğrenemedi.
و لهذا السبب، لم يتعلم أبداً أن يتعامل مع الشدائد في الكبر

Burada kaldığı zaman boyunca ona ders verildi fakat öğrenemedi.
كل الوقت الذي عاشه هنا. كان يعلم لكنه لم يتعلم.

Beş yıl asistanımlığımı yaptı ve hala sahaya en iyi oyuncuları koymayı öğrenemedi.
أتعلم,بعد كونهِ خمس سنين كمساعد لي لم يتعلم أن يضع أفضل لاعب لديه في الميدان

Dikkatini dağıtmak zorundaydık. Tetikçiye içelim... Hiçbir zaman bir şey öğrenemedi.
كان لا بد من صرف إنتباهك نخب الرجل البارد, لن يتعلم أي شيء أبداً

Umursamaz davrandık. O da kendi başına öğrenemedi.
. نحن أسقطنا الكرة . وهو لم يتعلم أن يلعب

16 yaşına kadar okumayı öğrenemedi. 16 idi deği mi?
و قال انه لم يتعلم القراءة حتى كان عمره 16 هل كان 16 ؟

Bernardo kibar hayatı öğrenemedi.
بيرناردو لم يتعلم أن يعيش مترف

İnsanların kalbine nasıl bakacağını hiç öğrenemedi.
لم يتعلم ابدا كيف يرى مابداخل الرجال

Büro hala bunu öğrenemedi.
المكتب لم يتعلم ذلك الدرس لحد الآن

Oğlum yüzme öğrenemedi hiç, çünkü öldürülmüştü.
لم يتعلم ابني السباحة لأنه قتل

Ama çenesini kapamayı hiç öğrenemedi.
لكنه لم يتعلم السكوت

O da yüzmeyi hiç öğrenemedi.
إنه لم يتعلم السباحة أيضاً

Bu yüzden düzgün konuşmayı öğrenemedi.
لهذا لم يتعلم الكلام جيداً.

Ve baban bunu hiç bir zaman öğrenemedi.
و والدك لم يتعلم هذا قط

Erik, koltuk değneksiz yürümeyi hiç öğrenemedi, ...ama yüzmeyi öğrendi.
إريك) لم يتعلم المشي دون) عكازة ولكنه استطاع السباحة

Faraday onların sırlarını hiçbir zaman öğrenemedi.
لم يتعلم (فاراداي) سرهم في صناعة الزجاج مطلقًا

Sacramento'dakiler ne diye avluları ayırmayı öğrenemedi anlamıyorum.
لماذا لا يتعلم (ساكرامينتو) أن يجعل تفرقةعنصريةفي الساحاتمرة أخرى... هذا شيء لا أفهمه ...

Mike da kendi başının çaresine bakmayı hiç öğrenemedi.
ولم يتعلم (مايك) أبداً الأعتناء بنفسة.