"öğrenmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأعرف
        
    • لتعلم
        
    • لتعرف
        
    • للتعلم
        
    • لأرى
        
    • لأكتشف
        
    • لتتعلم
        
    • ليعرف
        
    • لإكتشاف
        
    • للحصول على
        
    • لمعرفة ذلك
        
    • لاكتشاف
        
    • حتى أعرف
        
    • لنكتشف
        
    • لتكتشف
        
    Ne kadar ileri gittiği, kimlerle buluştuğu gibi şeyleri öğrenmek için. Open Subtitles لأعرف الى اى مدى قد وصل, على من تعرف,واشياء من هذا القبيل
    Senin umurunda değil ama ben doğduğum yeri öğrenmek için kimliğimin çıkmasını beklemeyeceğim. Open Subtitles أنت لا تهتم. و لكني لن أبقى منتظرا لبطاقة الهوية لأعرف من أين جئت.
    Kung fu seyretmek ve öğrenmek için burada değil miyiz? Open Subtitles أأنت حقا تأخذي الى هنا لتعلم فنون الدفاع عن النفس؟
    Onu bir daha göreceğimi sanmıyordum ama San Diego'dan sağ salim dönüp dönmediğimi öğrenmek için aramış. Open Subtitles اعتقدت انى ربما لن اراها ثانيه ولكنها اتصلت لتعرف اذا ما عدت من سان دييجو
    Hep stresli olmalarına ve öğrenmek için gerekli riskleri almamalarına şaşmamak lazım. TED ليس من العجب أنهم يشعرون بالضغط دائما ولا يبذلون الجهد المطلوب للتعلم.
    Durumunu öğrenmek için kendisiyle bir iki dakika konuşabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني التحدث معها لحظة ؟ لأرى كيف حالها ؟
    Geçen gece burada olan cinayet hakkında neler bildiğinin öğrenmek için buradayım. Open Subtitles أنا هنا لأكتشف ما تعرفه عن الجريمة التي حدثت هنا ليلة الأمس
    Hala hayata olup olmadığını öğrenmek için her gün gazetelere göz atıyorum. Open Subtitles أنا ألقى نظرة سريعة كل يوم على الصحف . لأعرف هل مازال معنا أم لا
    öğrenmek için bu kadar beklediğim adam Open Subtitles لقد انتظرت كل هذه المدة لأعرف مَن هو والدى
    Kimliğini öğrenmek için onu laboratuvara götürmemi ve kan testi yaptırmamı mı istiyorsun? Open Subtitles أتريدين أن آخذها الى المعمل وأجرى إختبارات على دمها لأعرف هويتها؟
    yeni bir dil öğrenmek için yazılımlara 500 dolardan fazla para veren beş milyondan fazla kişi var. TED هناك اكثر من خمسة ملايين شخص أنفقوا 500 دولار على شراء برامج لتعلم لغات جديدة
    Böylece kodlama sayesinde öğreniyorsunuz ve öğrenmek için kodluyorsunuz ve anlamlı bir bağlamda öğreniyorsunuz - öğrenmenin en iyi şekli. TED بالتالي عندما تتعلمون بواسطة البرمجة وتقومون بالبرمجة للتعلم، فإنكم تتعلمون ذلك داخل إطار واضح الأهداف وهي أفضل الطرق لتعلم الأشياء.
    Dediğim gibi, sana gerçeği öğrenmek için bir şans sunuyorum. Open Subtitles كما قلت, أنا أعرض عليك فرصة لتعرف الحقيقة.
    Ortada sadece bir kolye mi yoksa seks ve kolye mi ya da daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? Open Subtitles عيد ميلاد سعيد هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها
    Neyin işe yarayabilceğini hızlıca öğrenmek için risk almaya hazırdılar. TED وكانوا متقبلين لأن يخاطروا للتعلم بسرعة عن ما الذي يمكن أن يكون مناسب.
    Sizi aramam gerektiğini düşündüm, ne düşündüğünüzü öğrenmek için. Open Subtitles إعتقدت أننى سأتصل بك على أى حال لأرى فى ماذا تفكر
    Yine de, öğrenmek için sabırsızlandığım dört gözle bekleyeceğim bir şey bu! Open Subtitles لا يمكنني البقاء لأكتشف لماذا هذا شيئ كي ألقي نظراً عليه لاحقاً
    İnsanlara böyle yalvarmayı öğrenmek için işletme okuluna falan gittin mi? Open Subtitles هل ذهبت لجامعة التجارة لتتعلم ان تصرخ على الناس هكذا ؟
    Kabir, sadece bizimle çalışıp çalışmadığını öğrenmek için Izna'ya teklif etti. Open Subtitles كبير تقدم لإزنا فقط ليعرف إن كانت تعمل معنا أم لا
    Onun davranışları karmaşık programların sonucunda oluşsa da oluşmasa da, onunla ilgili konularda ve bildiklerini öğrenmek için en iyi yol onun yöntemleri ile ona yaklaşmak olacaktır, en azından şimdilik. Open Subtitles سوا سلوكها نتيجة برمجة متطورة أولا أفضل طريقة لإكتشاف الذي تعرفة هي التعامل معها على طريقتها الخاصة.على الأقل الآن
    Yabancı dilde bir gazetede yer alan bir makalenin içeriğini öğrenmek için çevrimiçi çeviri araçlarını kullananlar bunların mükemmel olmadığını bilir. TED كل أحد يستخدم ترجمة الإنترنت للحصول على فحوى مقالات إخبارية من صحف أجنبية، يعرف أنها ليست متقنة.
    Kendimiz hakkında? öğrenmek için sabırsızlanıyorum. TED حقاً انا .. لا استطيع الانتظار لمعرفة ذلك.
    Yapmaya değer olup olmadığını öğrenmek için 10-20 yıl bekleyemeyiz. TED نستطيع الانتظار 10 و20 سنة لاكتشاف ذلك إذا كان هذا يستحق العمل عليه.
    Nasıl başa çıktığını öğrenmek için bekleyemedim. Open Subtitles لم أستطيع أن أنتظر حتى أعرف كيف أمكنكِ أن تصمدي
    Bunu öğrenmek için beklemeyeceğiz.Tabur bizim doğuya, dağlara gitmemizi ve savunma pozisyonuna geçmemizi istiyor. Open Subtitles ــ أتعرف متى ؟ ــ لن ننتظر لنكتشف ذلك تريد منا الكتائب التوجه شرقاً لنعد وضعية دفاعية
    Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için savaşmak zorunda. Open Subtitles لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more