"öğretmeniyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • معلمة
        
    • مدرس
        
    • معلمته
        
    • أستاذها
        
    • مدرسها
        
    • مدربته
        
    • بمعلم
        
    Bu yıl Judith Weston adındaki bir oyunculuk öğretmeniyle bir kurs aldım. TED أخذت حلقة دراسية هذه السنة مع معلمة تمثيل تدعى جوديث ويستون.
    Oğlumun öğretmeniyle de, boşanma avukatımla da ve eski sekreterimle de. Open Subtitles و معلمة أبني و محامية الطلاق و مساعدتي القديمة؟
    Hayır, karın beden eğitimi öğretmeniyle yatıyor. Open Subtitles كلا، إنها تقيم علاقة مع مدرس التربية البدنية
    Cebire giriş öğretmeniyle geçinemedim bu yüzden geometriyle değiştirdim. Open Subtitles أنا لم أنسجم مع مدرس مادة الجبر لذلك تحولت إلى مادة الهندسة
    öğretmeniyle konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت مع معلمته لقد اخبرتني كيف ان المدرسة و البلدة بكاملها
    Bir tanesi okula gidemiyor çünkü psikolojisi bozuk, diğeri ise öğretmeniyle fingirdeşmek için gidiyor. Open Subtitles هذا لا يستطيع أن يرتاد المدرسة لأنه مكتئب للغاية وتلك لا ترتادها إلا لتواعد أستاذها
    Tamam, Serena'nın öğretmeniyle bir ilişkisi olmuş çünkü, bunu kabullenelim, o Serena yoksa Connecticut'da başka ne işi olur? Open Subtitles سيرينا) كانت على علاقة مع مدرسها) (لنواجه الأمر ، إنها عادات (سيرينا و ما الذي يمكنها القيام به غير ذلك في "كونيتيكت" ؟
    Az sonra, Olivia Pope'un üçüncü sınıftaki öğretmeniyle konuşacağız. Open Subtitles قادم إليكم ، مناقشة مع معلمة أوليفيا في الصف الثالث
    Sonra şu Steve Winchell'ın öğretmeniyle olanlar, şimdi de bizden bir şeyler saklıyorsun. Open Subtitles ثم حدث ذلك الأمر مع معلمة "ستيف وينتشل"، والآن أنت تخفين أشياء عنا.
    İngilizce öğretmeniyle flört etmenin güzellikleri. Open Subtitles ذلك ماتحصل عليه من مواعدة معلمة انكليزي
    Daliya, Manny'nin öğretmeniyle görüşmeye gideceğiz. Open Subtitles داليا,يجب أن نذهب لنرى معلمة ماني
    Aslında Gob, Yurt Bilgisi öğretmeniyle Michael'ın çıktığı Ahlak Bilgisi öğretmenini karıştırmıştı. Open Subtitles في الحقيقة لقد خلط (جوب), بين معلمة العلاقات المدنية ومعلمة الأخلاق التي يواعدها (مايكل)
    Evet, matematik öğretmeniyle ilgili mesaj bıraktım. Open Subtitles أجل، لقد تركتُ رسالة بشأن مدرس خصوصي للرياضيات
    Ama benim söylemek istediğim şey, herhangi bir öğrenciye sorsanız, okuldaki öğretmeniyle yatmak için sol ta*ağından bile feragat edebilir. Open Subtitles ولكن أقصد , إن سألتي أي فتى , الأغلب سيصرخ .كي يتسكع مع مدرس المرحلة الثانوية
    Bayan Burke'le ben ara sıra ana okulunun erkek öğretmeniyle golf oynarız. Open Subtitles السيدة"بيورك" وانا نلعب الجولف أحيانا مع مدرس رياض أطفال
    Deftere resim yapıştırma öğretmeniyle kötü yola düştüm. Open Subtitles أنا أحب مدرس صنع دفاتر القصاصات
    Mesela öğretmeniyle ilişki yaşaması gibi mi? Open Subtitles مثل ، انه كان على علاقة مع معلمته في مدرسته السابقة ؟
    Bırak öğretmeniyle ben konuşayım.. Open Subtitles دعيني اتكلم مع معلمته
    Bırak öğretmeniyle ben konuşayım.. Open Subtitles دعيني اتكلم مع معلمته
    - Matematik öğretmeniyle. Open Subtitles أستاذها في الرياضيات
    Mia, öğretmeniyle bir sorun yaşıyormuş. Open Subtitles (ميا) لديها مشكلة مع مدرسها
    Brick ve Sue kasayı açmada Axl'ın öğretmeniyle ilerleme kaydettiği kadar ilerliyorlardı. Open Subtitles سـو و بريك كانوا يحرزون تقدماً مع تلك الخزينة بقدر ماكان يحرز اكسل مع مدربته
    Ama bence şu anda ihtiyacı olan son şey, ...polisin eski öğretmeniyle arasındaki ilişkiyi sorgulaması. Open Subtitles لكني اعتقد أن آخر ما تريده الآن هو أن تستجوبها الشرطة حول علاقتها بمعلم سابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more