"ödülü'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في جائزة
        
    • على جائزة
        
    • لقد ربحت جائزة
        
    • إلى جائزة
        
    • لجائزة
        
    • الفائز بجائزة
        
    Yılın iyilik Ödülü sahibi. Open Subtitles الفائز في جائزة العام السامرية
    Capeside'ın Yüksek Derece Ödülü'nü kazanan Bayan Josephine Potter'ın bizi kendine yıllarca hayran edecek bir konuşma yapacağına eminim. Open Subtitles ... الفائز في جائزة بيناكل Capeside ... ... السيدة. جوزفين بوتر، سيلقي كلمة...
    5 yıl önce Dünya Çocukları Ödülü'nü kazandı ve İsveç'e gitti. TED حصلت على جائزة الطفل العالمية قبل خمس سنوات وذهبت إلى السويد
    Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, bu uygulanabilir stratejiyi tanımasıyla Nobel Barış Ödülü'nü aldı. TED والمكتب الدولي للاجئين حصل على جائزة نوبل للسلام تقديراً لهذ الاسترتيجية القابلة للتطبيق.
    Okulda Gümüş Islık Ödülü'ne layık görüldüm. Open Subtitles لقد ربحت جائزة الصافرة الفضّية في مدرسة الطلاب العسكرية
    Kesinlikle haklı. Nobel Ödülü için benim en büyük kozum işte bu küçük karışım. Open Subtitles هذا الكوكتيل الصغير هو طريقي إلى جائزة نوبل
    Fakat şimdi, mahallenin en iyi otobüs şoförü Ödülü almam bir rüyanın gerçek olması gibi. Open Subtitles لكن بوقوفي الآن متسلم لجائزة .. أفضل سائق حافلة مدرسية وكأن حلمي قد تحقق ..
    Einstein Ödülü sahibi, tüm zamanların en önemli on fizikçilerinden biri, Open Subtitles الفائز بجائزة إينشتاين واحد من أهم علماء الفيزياء على مر العصور
    Dünyanın en seksi, büyük beden mankeni, ulusal kitap Ödülü sahibi yarı-ünlü çift "Zoolala'nın" teki. Open Subtitles عارض الأزياء الأكثر اثارة المضاعف الحجم والفائز في جائزة الكتاب لنجوم المشاهير (زولالا)
    İlginç ama şarkıcı Bono aynı zamanda TED Ödülü sahibidir. TED والمثير للاهتمام ، بونو هو أيضا حاصل على جائزة تد.
    Demek istediğim, bu adam en genç Astrofizik dalında Prelovich Ödülü alan kişi. Open Subtitles أقصد ، هذا الرجل كان أصغر عالم حصل على جائزة بريلوفتش للفيزياء الفلكية
    Eğer Nobel Ödülü kazanacaksanız arada bir kitap almak yardımcı olur. TED وإذا كنت ستصبح حائزًا على جائزة نوبل، فسيساعدك الحصول على كتاب من وقت لآخر.
    Okulda Gümüş Islık Ödülü'ne layık görüldüm. Open Subtitles لقد ربحت جائزة الصافرة الفضّية في مدرسة الطلاب العسكرية
    Fizyoloji alanında Nobel Ödülü almışım. Open Subtitles مهلاً، لقد ربحت جائزة نوبل في علم وظائف الأعضاء.
    Pickles'daki hikâyem, Şarkı Söyleyen Köpek, Yerel Medya Ödülü'ne aday oldu. Open Subtitles قصتي عن بيكلز .. الكلب الذي يغني .. رُشحت إلى جائزة اجهزة الاعلام المحلية
    1991'de Linda Buck ve Richard Axel koku alıcılarının moleküler yapısını keşfetti. Bu başarı onlara Nobel Ödülü kazandırdı. TED في 1991، ليندا باك وريتشارد أكسل اكتشفا التركيب الجزيئي للمستقبلات الشمِّية، وهو العمل الذي أوصلهما في النهاية إلى جائزة نوبل.
    Nobel Ödülü konuşmanı biraz fazla çalışıyorsun. Open Subtitles لقد كنت تتدربين على خطاب نيلك لجائزة نوبل كثيراً مؤخراً
    TV Dizisi Ödülü'ne aday olarak gösterildim... yine. Open Subtitles انا رشحت لجائزة افضل مسلسل تليفزيونى للمرة الثانية
    Edgar Barış Ödülü'nü kazanan adam Luc Jacqnaud için mi çalışıyor sence? Open Subtitles هل تعتقد أن الفائز بجائزة ادجار للسلام يعمل مع جاككنوود؟
    Evet, Nobel Barış Ödülü sahibini cinsel saldırı ile suçlamaya ben de öyle derim. Open Subtitles أجل.. اتهام الفائز بجائزة نوبل بالاعتداء الجنسي..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more