"ödünç aldı" - Translation from Turkish to Arabic

    • إستعار
        
    • استعار
        
    • اقترضت
        
    • إقترض
        
    • إقترضت
        
    • يستعير
        
    • استعارت
        
    • استعاره
        
    • استعارها
        
    Genellikle gelenlere gösterdiğimizi erkek arkadaşım ödünç aldı. Open Subtitles إستعار صديقي الذي نريه عادة للناس
    Lucille'in ısrarıyla Michael, kardeşini takip etmesi için aile dedektifini ödünç aldı. Open Subtitles (بسبب توصية (لوسيل مايكل) إستعار محقق العائلة ليتعقب أخاه)
    Motosikletli taksi şoförü olmak için lastikleri yamalı, çok eski bir motosiklet ödünç aldı. TED استعار دراجة نارية قديمة بإطارات كانت تبدو كرقع القماش أكثر من كونها إطارات ليصبح سائق أجرة بدراجة نارية.
    Bir sene kız kardeşinin mezuniyet elbisesini ödünç aldı ve o elbiseyle ne yaptı, bilmiyoruz. Open Subtitles استعار يوماَ ثوب شقيقته للحفلات الموسيقية وماذا فعل بذلك الثوب لا ندري
    "On ruble ödünç aldı. Geri verecekti, hâla vermedi. Open Subtitles اقترضت عشرة روبلات ، والمفترض" .. أن ترجعهم ولكنها لم تفعل بعد
    Bu sefer komşunun arabasını ödünç aldı ve bir haftadır eve gelmedi. Open Subtitles هذه المرة إقترض سيارة جارنا ولم يعد للبيت لمدة إسبوع
    Benim atamamı imzalamak için senin kalemini ödünç aldı. Open Subtitles إقترضت قلمك كي أوقع طلب نقلي
    Piskopos Rushman'dan herkes kitap ödünç aldı. Open Subtitles فالكل كانَ يستعير الكتب من القس
    Hatta, daha önce doğum yapmış bir kadından iç çamaşırı bile ödünç aldı. Open Subtitles حتي أنها استعارت سراويل تحتيه من أم انجبت العديد من الصبية
    Botlarımı Johnny ödünç aldı. Open Subtitles أنا أحتاج حذائي لقد استعاره جوني
    Belki Oro ödünç aldı. Open Subtitles ربما استعارها اورا
    Benim kamyonetimi ödünç aldı. Open Subtitles هو إستعار سيارتي "الفان"
    Hank kamyonetimi, bir kanepe taşımak için ödünç aldı. Open Subtitles (هانك) إستعار سيارتي "الفان" لنقل أريكة
    Kyle'ın arabasını ödünç aldı, dışarı çıktı, adamın birini vurdu evinize geldi, arabayı bıraktı, silahı sakladı. Open Subtitles لقد استعار سيارة كايلي خرج, قتل رجل عاد إلى منزلكم, أعاد سيارة خبئ المسدس
    Midesi de nasıl kazınmış, bir but ödünç aldı. Open Subtitles وكان جائعاً للغاية لذا استعار قطعة من اللحم
    - Alex Joseph bu Humvee'yi ödünç aldı. Open Subtitles استعار أليكس جوزيف تلك القاطرة
    Ben Glaser bir kamyonu,bu kamyonu ödünç aldı. Open Subtitles اقترضت بن جلاسر شاحنة، هذه الشاحنة.
    - Cam ödünç aldı herhalde. Open Subtitles - أعتقد كاميرا اقترضت.
    -Ondan para mı ödünç aldı? Open Subtitles -هل إقترض المال منها؟
    Karın parayı kimden ödünç aldı? Open Subtitles -لمن إقترضت زوجتُكَ المال؟
    Tatom benimkini ödünç aldı. Ben de düşündüm ki; artık kendisine ait bir kitabın vakti gelmiştir. Open Subtitles كان " تاتوم " يستعير كتابي لذا فكرت أن الوقت حان ليحصل على كتابه الخاص
    Sadece arabamı ödünç aldı. Open Subtitles لقد استعارت سيارتي
    Sam ödünç aldı, Pazartesi sabahı dolapta olacak. Open Subtitles .استعاره سام" استعاره" سيرجع إلى الخزانة صباح الإثنين
    -Aracı ödünç aldı. Open Subtitles - لقد استعارها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more