"ödünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرعبت
        
    • إخافة
        
    • أخفت
        
    • الرعب في
        
    • يخفك
        
    • أرعب
        
    • اخفت
        
    • بذعر شديد
        
    Seni ilk gördüğümüzde herkesin ödünü kopartmıştın. Open Subtitles لعلمك، إنّك أرعبت قومنا جدًّا لمّا رأيناك للوهلة الأولى.
    Taze gelinimin ödünü patlattınız. Open Subtitles لقد أرعبت زوجة الوافد الجديد حتى الموت
    Hastanın ödünü koparmana izin vermesi dışında şeyler istiyorsun ondan. Open Subtitles أنتَ تبغي شيئاً منها بخلاف إيقاف إخافة مريضتكَ حتّى الموت
    Hastanın ödünü koparmana izin vermesi dışında şeyler istiyorsun ondan. Open Subtitles أنتَ تبغي شيئاً منها بخلاف إيقاف إخافة مريضتكَ حتّى الموت
    Seni gidi şerefsiz. Karım ve kızımın ödünü kopardın. Open Subtitles يا أبن الحقيره, لقد أخفت زوجتى وأبنتى
    Ya da ödünü kopartan DNA'sız cesetler. Open Subtitles أو جثث بلا حمض نووي تُلقي الرعب في قلبك بطريقة ما.
    Eğer ödünü patlatmazsa ben bir şey bilmiyorum. Open Subtitles دعني أخبرك, إذا لم يخفك ذلك الشئ لا أعلم مالذي سيفعل
    Küçük bir kızı travmaya soktu, korkudan annemin ödünü patlattı. Open Subtitles لقد أفقد وعيّ الفتاة و أرعب أمي لابد أن تكون متأكداً .
    Sanırım gerçekten de babamın ödünü kopardın. Open Subtitles اعتقد انك حقاً ، حقاً اخفت والدنا
    Biraz önce Andy'nin ödünü patlattığımı söyle, ve bu sefer kimsenin onun o lanet parasını... Open Subtitles ولكن أخبريها أني جعلت (اندي) يصاب بذعر شديد وهذه المرة لن يدفع أي أحد...
    Ama güvercinlerin ödünü patlattın. Open Subtitles إلا أنك أرعبت الكثير من الطيور.
    Kızımın ödünü patlattın. Open Subtitles أنت أرعبت ابنتي
    Bu da herkesin ödünü patlatır. Bundan sonra kimse bir bok diyemez. Open Subtitles حاول إخافة الجميع ، ولن ينطق احدهم بكلمة
    Bu da herkesin ödünü patlatır. Bundan sonra kimse bir bok diyemez. Open Subtitles حاول إخافة الجميع ، ولن ينطق احدهم بكلمة
    Zavallı Tito'nun ödünü bokuna karıştırdın. Open Subtitles أنت أخفت بشدة ذلك المسخ الصغير تيتو
    Judy'nin ödünü patlattın, Frank! Open Subtitles لقد أخفت (جودي) للغاية يا (فرانك)"
    Ayılar çocukların ödünü koparan şeylerdi. TED كانت شيئاً يثير الرعب في نفوس الأطفال
    Çocukları uyandırıp karımın ödünü kopardılar. Open Subtitles أيقظوا الصغير وألقوا الرعب في نفس زوجتي
    "Bilmiyorum". Tek gitmem genelde ödünü patlatırdı. Open Subtitles لكن هذا بالعاده يخفك انت كثيراً
    O beğenmediğiniz e-posta kimlik hırsızlarının ödünü patlattı. Open Subtitles بغرض ضرائب الدخل نحتاج أيضاً لإسم ... ذلك البريد الذي تشكوا منه أرعب لصوص الهوية
    Herkesin ödünü kopardın. Open Subtitles لقد اخفت الجميع.
    Biraz önce Andy'nin ödünü patlattığımı söyle, ve bu sefer kimsenin onun o lanet parasını... Open Subtitles ولكن أخبريها أني جعلت (اندي) يصاب بذعر شديد وهذه المرة لن يدفع أي أحد...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more