| Yemek paralarını ödüyordu, Monster Truck seviyordu ve senin vicdanındı. | Open Subtitles | كان يدفع ثمن غدائك، ويحب الشاحنات الضخمة |
| - O zamanlar haftada bir peni ödüyordu. - Bu o tarz bir sigorta değil cicim. | Open Subtitles | كان يدفع بنساً في الأسبوع في تلك الأيام - هذا ليس بتأمين يا عزيزتي - |
| Komisyonumu ödüyordu. Ne yapabilirdim? | Open Subtitles | كان يدفع لي عمولات ماذا عساي أن أفعل؟ |
| Selena adama kılıcı değiştirmesi için para ödüyordu ki biz durumu öğrendik ve o da adamı biraz erken halletti. | Open Subtitles | حسناً , لقد كان محكوم محلي كانت تدفع له من اجل ان يقوم بالتبادل وعندما علمت أننا في أثره |
| Nolan kadına ödemiyordu, kadın ona ödüyordu. | Open Subtitles | لم يكن من يدفع لها المال، بل هي من كانت تدفع له. |
| Geri dönüşüm şirketi sözleşme için size para ödüyordu. | Open Subtitles | شركه إعاده التدوير كانت تدفع لك مقابل العقد |
| Sana değerinden çok daha fazla ödüyordu. Çok daha fazla hem de. | Open Subtitles | حسناً، هي تدفع لك أكثر بكثير من قيمتهم |
| Biri Brandon'a, bir kutuyu Sudan'dan bir kargo gemisiyle okyanusu aşıp Guatemala'ya sonra da buraya gelmesi için para ödüyordu. | Open Subtitles | شخص ما كان يدفع لـ (براندون) لينقل صندوق من السودان بواسطة سفينة شحن عبر المحيط الى غواتيمالا ثم الى هنا |
| Bennett ayda on bin dolar ödüyordu. | Open Subtitles | بينيت كان يدفع لي عشرة الكبرى في الشهر، |
| Buranın ücretini başından beri o ödüyordu. | Open Subtitles | كان يدفع فواتير المصح طوال الوقت. |
| Kirasını kim ödüyordu? | Open Subtitles | من كان يدفع إيجار شقته؟ |
| Muhtemelen bunun karşılığını sana ödüyordu. | Open Subtitles | من المحتمل أنه كان يدفع لكِ. |
| Okulun parasını Raymond ödüyordu. | Open Subtitles | ريموند كان يدفع مصاريف دراستي |
| Peki bunun bedelini kim ödüyordu? | Open Subtitles | ومن كان يدفع الثمن؟ |
| Bayan Lyford sana başka bir şey için para ödüyordu, değil mi? | Open Subtitles | السيدة (ليفورد) كانت تدفع لك لشيء آخر أليس كذلك؟ |
| Büyük annen epey düşük bir kira ödüyordu. | Open Subtitles | جدتك كانت تدفع ايجار قليل |