Yani bu Alman Merkez bankasına paranızı verip sonra paranızı tutması için para ödüyorsunuz demek. | TED | ويعني ذلك أنك تعطي أموالك للبنك المركزي الألماني ثم تدفع فوائد لهم ليحتفظوا بها لك. |
Bazen yüksek sanat oluşturuyorsunuz, ve bazen ticari işler yaparak faturaları ödüyorsunuz. | TED | وفي بعض الأحيان تصنع فنا رفيع المستوى، وأحيانا تدفع فواتيرك من هذه الأعمال التجارية |
Mesela, uçağa bindiniz diyelim, bir film gösteriyorlar ve bunu bedavaya izleyebiliyorsunuz, ama sesini duymak için para ödüyorsunuz. | TED | على سبيل المثال عندما تكون على متن الطائرة ويعرضون فيلما تشاهده مجانا ام عندما ترغب في سماع الصوت يجب أن تدفع |
Aslında, sizin için çalışırım. Maaşımı siz ödüyorsunuz. | TED | في الواقع أعمل لأجلكم. أنتم تدفعون راتبي. |
Siz çalışmıyorsanız kocanız da az para kazanıyorsa bu dairenin ve hizmetçinin parasını nasıl ödüyorsunuz? | Open Subtitles | .. كيف تدفعين إيجار هذه الشقة والخادمات, اذا انتي لا تعملين وان زوجك يكتسب القليل من المال |
Bedelini ödüyorsunuz. Yemek, koloni. Ama kimse asla diğerleri nerede sormamalı. | Open Subtitles | ستدفعون نظير ذلك، الطعام، المأربة لكن لا أحد يجب أن يسأل عن مكان أى مخلوق... |
Asıl önemlisi onlara ne kadar ödüyorsunuz? | Open Subtitles | الأكثر أهمية , ما الذي تدفعه إليهم ؟ |
Kredi kartı ya da neyle isterseniz parasını ödüyorsunuz, o da iki yıl sonra bir ara sizi arıyor. | TED | يمكنك ان تدفع بواسطة بطاقة الائتمان، أو أيا كان ، ثم تقول انها سوف تتصل بك في وقت ما في العامين المقبلين. |
Sizin de bahsettiğiniz gibi, neyin halk için ciddi tehlike oluşturup oluşturmadığı bulmakta sağduyumu ve aklıselimliğimi kullanmam için bana para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | بما أنك أوضحت أنك تدفع لي حتى أدرب قراراتي و أحكامي حتى أعرف ما هو ما يشكل تهديد للعامة و ما هو ليس كذلك |
Ama her ay faturalari bile zor ödüyorsunuz. | Open Subtitles | و لكنك تناضل في كل شهر لكي تدفع فواتيرك؟ |
Galerinizdeki ucubelerin, beyin bağlantılarını kesiyorum ve siz de bana ücretini ödüyorsunuz. | Open Subtitles | أفصل شبكة المخ للمسوخ في قبوك، وأنت تدفع لي أجري |
Buraya gelmek için çok fazla para ödüyorsunuz Bay Bond. | Open Subtitles | أنت تدفع الكثير من المال لتكون هنا، سيد بونـــد. |
Burayı kiraladığınız süre kadar para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تحجز وقت هنا , فأنت تدفع لهذا الوقت |
Japonya'da böyle bir kız için on kat fazla ücret ödüyorsunuz. | Open Subtitles | في اليابان يتعيّن عليك أن تدفع عشرة أضعاف ما ستدفعه لمثل هذه الفتاة |
Bilirsiniz, bana bunun için para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن، هذا الذي.. هذا الذي تدفعون لي من أجله |
Henüz yapamayız. Bana, kıçımın üzerinde oturayım diye mi yoksa adamları ayaklandırıp, savaşa sokayım diye mi para ödüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تدفعون لي لأجلس مكتوف اليدين أو للوقوف و المواجهة؟ |
Bana durumunuzu değerlendirmem için para ödüyorsunuz, ama büyüklüğüne bakmadan yeni işler almanızın çok önemli olduğunu söylemek için çok da incelemek gerekmiyor. | Open Subtitles | أنتم تدفعون لي حتى أقيّم وضعكم لكن بإمكاني إخباركم بوضعكم من على بعد 3 مناطق سكنيّة بأن توقيع مع عمل جديد.. |
Bunları konuşmaktan ben de hoşlanmıyorum ama bana bunun için para ödüyorsunuz. | Open Subtitles | أكره ان اكون هكذا لكن.. انت تدفعين لي لأشتبه |
Köşe başında çalışıyorsanız, kira ödüyorsunuz. | Open Subtitles | تشغلين الزاوية، تدفعين الإيجار |
- Kaç para ödüyorsunuz? | Open Subtitles | ما هو المبلغ ؟ كم ستدفعون ؟ |
Ona ne kadar ödüyorsunuz, Şerif? | Open Subtitles | -ما المبلغ الذي تدفعه لها أيها المأمور؟ |