"ödeme yaptı" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفع
        
    • لقد دفعت
        
    • قام بالدفع
        
    Ona ödeme yaptı, operasyona isim koydu ve şahsen davayı denetledi. Open Subtitles دفع له وعمد العملية وأشرف شخصيا على القضية.
    Madem tanışmadılar neden onun için ödeme yaptı? Open Subtitles حسناً، إذا لمْ يلتقيا من قبل، فلمَ دفع لها؟
    Peşin ödeme yaptı, evcil hayvanı yoktu, ben de önemsemedim. Open Subtitles لقد دفع مقدماً، ولم يكن لديه حيوانات أليفة لم يكن اسمه يهمّني
    biliyorum aptalcaydı. O adam bana ödeme yaptı, ben diğerine gittim. Open Subtitles أعلم أن هذا غباء , دفع أحدهم لي كوكايين واحتفظت بهم حتى التالي
    Pekala bana deponun birinden birkaç bilgisayar kaldırmam için ödeme yaptı. Open Subtitles حسن، حسن، حسن، لا بأس.. لقد دفعت لي كي أسرق بعض الحواسيب من المستودع أيضا.
    Bu 30 bin dolar lab.daki maaşından geliyor olamaz, ...bu yüzden, sana kim ödeme yaptı? Open Subtitles حسنٌ ؛ هذا المبلغ لا يمكن الحصول عليه من راتبُكِ من مختبر الجريمة ؛ لذا منْ قام بالدفع لكِ ؟
    Anlıyorum, cana yakınım ama bana bununla ödeme yaptı. Open Subtitles حسناً, انا اتفهم الامر وانا متعاطفة تماماً, لكنه دفع لي بواسطته
    Bak, o bana bununla ödeme yaptı, fakat cinayetle ilgili hiç birşey yapmadım. Open Subtitles اصغ, لقد دفع لي مع تلك, لكن ليس لدي أي علاقة مع أي جريمة قتل.
    Onlara dava açabilirdim, ama oradakiler bana meybuzla ödeme yaptı bir de ben küçükken kimse beni sallamazdı. Open Subtitles كانت لتكون دعوة قضائية، لكن الحارس دفع لي بالمثلجات، وأيضاً لم يهتم بي أي أحد في طفولتي.
    Aslında bir adam bu hikayeleri anlatmam için bana ödeme yaptı Open Subtitles في الواقع رجل دفع لي في وقت سابق سألني ان اقول هذه القصص
    Mayfield Grady ile buluşacağı sırada uzak durmam için ödeme yaptı. Open Subtitles مايفيلد دفع لي لكي أبقى بعيدا بينما يتقابل مع غريدي
    Ama patronun en değerli ürünler için oldukça iyi ödeme yaptı. Open Subtitles ولكن رئيسك دفع مقابل لبيني الجملية للمجموعة الكاملة
    Bu adam bana ödeme yaptı 120 papel bu da ne isterse yapabilir anlamına geliyor. Open Subtitles هذا الرجل دفع لي مئة وعشرين دولاراً مما يعني أنه يستطيع
    Ve sessiz kalıp, biz veya bizim gibi herkes ödeme yaptı. Open Subtitles و نحن ، و كل من دفع بقينا ساكتين
    Paris'teki doktorlar bana bir çeşit ödeme yaptı. Open Subtitles بأن الطبيب دفع لي بمقدم من المال
    Olcha sana neden dolarla ödeme yaptı? Open Subtitles لماذا دفع لكِ أولكا الدولارات؟
    Ama zaten Bayan Rai düzenlemeler için ödeme yaptı bile. Open Subtitles لكن السيد راي دفع بالفعل لكل الترتيبات
    Ve Henry fahişeye cömertçe ödeme yaptı." Open Subtitles وقد دفع " هنري " للبغي بوسامة لأجل خدماتها
    Ona iyi bir ödeme yaptı. Kelle başı bir gümüş. Open Subtitles دفع لها بسخاء مقابل كل رجل قطعة فضّية
    Karşılığında bana ödeme yaptı, elli papel, bir paket de sigara. Open Subtitles لقد دفعت لي بالمقامبل خمسين دولار وعلبة سجائر
    Buraya gelmek için bana ödeme yaptı. Open Subtitles انظري, لقد دفعت لي لتأتي الي هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more