"ödemesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يدفع
        
    • لدفع
        
    • وتدفع
        
    Adam son ödemesini yapmadığı için sigortası zaman aşımına uğradı. Open Subtitles ادم لم يدفع اّخر قسط من البوليصة لذلك فهى تسقط
    Eğer görürsen ben onu yakalamadan borcunu ödemesini söyle. Open Subtitles إن رأيته قل له أن عليه أن يدفع قبل أن أصل إليه
    Birinin, ona yapılanın bedelini ödemesini istiyorsun. Open Subtitles تريدين أن يدفع أحدهم ثمن ما حصل لها وهذا أمر طبيعي
    Aidat ödemesini mi istiyorsun? Open Subtitles لا يمكنه حتى شراء سروال أتنتظر أن يدفع المصاريف؟
    - Sylvia'ya UMHS yemeğinin parasını şirket hesabından ödemesini ve poliçeyi sonraya bırakmasını söylemişsin. Open Subtitles طلب سيلفيا لدفع ثمن مشاركتها عشاء الصحة الطبية المتحدة ، وعلى حساب من الشركة ودفع الفاتورة ثم التأمين.
    Ve davalı tarafın tazminat olarak... $125,000 ödemesini uygun gördük. Open Subtitles ونحكم على المدعى عليه ان يدفع الاضرار بمبلغ 125.000
    Şimdi Isha'nın babasından bu evin de kirasını ödemesini söyle. Open Subtitles الان , أطلب من والد إيشا أن يدفع أجر هذا المنزل أيضا.
    Senato'ya borcunu ödemesini söylemenin vakti geldi mi? Open Subtitles هل حان الوقت لنقول لمجلس الشيوخ أن يدفع الثمن ؟
    Ona, ya 2,5 milyonu ödemesini ya da onun işini bitireceğini söyle. Open Subtitles أخبره أن يدفع مليونيين ونصف وإلا ستقضي عليه
    Bunun bedelini hastanenin ödemesini ekliyorsunuz, peki kimin parasıyla? Open Subtitles إذاً تنتظرين من المشفى أن يدفع تكاليف هذا ومن جيب من؟
    Mad Qadeer'ın evine git, tamam mı, sen, ona £200'ı bana ödemesini sağla, çünkü bana uzun süredir borçlu. Open Subtitles فاذهب مباشرة لمنزل ماد قدير و اجعله يدفع لك الـ200 جنية التي يدين بها لي , لأنها مستحقة عليه منذ زمن
    Önce zenginlerin ödemesini sağla diğerleri onları takip edeceklerdir. Open Subtitles إجعل الغني يدفع أولاً، سكان المدينة سيحذون حذوهم.
    Borcunun ödemesini yapmak istemişti. Open Subtitles أراد أن يُسدّد دفعة من قرضه. يدفع دائماً بنفس الطريقة.
    Ondan hoşlanıyor musun yoksa borçlarını ödemesini mi bekliyorsun? Open Subtitles أنت تحبيه أم تظنَين أنه يستطيع أن يدفع عنك ديونك ليخرجك؟
    Ama kimse ödemesini zamanında yapmıyor. Open Subtitles لكن لا أحد يدفع مستحقّاته في الوقت المحدّد.
    Ailesinin hatalarını onun ödemesini istemezsin. Onunla yüzleşmen gerek. Yüzyüze. Open Subtitles أنت تريده أن يدفع ثمن أخطاء والديه عليكَ مواجهتها ،وجهً لوجه.
    - Bu arada, anne ve babamızın hiçbir şey ödemesini istemiyoruz, o yüzden isteme. Open Subtitles لا نريد أن يدفع ماما و بابا مقابل أي شيء فلا تطلب
    Babamı öldüren kan emicinin bunu ödemesini istiyorum. Open Subtitles أريد لمصاص الدماء الذي قتل والدي أن يدفع الثمن
    Barıma gelmenizin sebebi babanızın ölümünü birinin ödemesini istemenizdi. Open Subtitles سبب مجيئك الى الحانة أنك أردت أن يدفع شخصاً ما ثمن موت ابيك
    O masada yatan Michelle olsaydı yapanın bunu ödemesini isterdim. Open Subtitles إذا كان ميشيل في هذا الجدول، اريد الشخص الذي قتلها لدفع العينية.
    Arabayla dolaşıp ödemesini yapacağını falan mı sandın? Open Subtitles وان تكون مدرب فريق وتدفع مستحقات الفواتير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more